Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu'nun (DEİK) 37'inci Seçimli Genel Kurulu ve Üçüncü Ustalara Saygı Ödül Töreni Lütfü Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Salonunda gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla düzenlenen ödül törenine Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, İstanbul Valisi Davut Gül, AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, DEİK Başkanı Nail Olpak, DEİK Yönetim Kurulu Üyeleri, İş konseyi başkanları ile çok sayıda iş insanı katıldı.
Açılış konuşmalarının ardından ödüller sahiplerine verildi. İlk ödüle merhum iş insanı Ahmet Şahap Ünlü layık görüldü. Ödülü oğlu Mehmet Selahattin Ünlü, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak ve DEİK Başkanı Nail Olpak'ın elinden aldı. İkinci ödül merhum iş insanı Ali Osman Ulusoy'a verilirken, ödülü kızı Hülya Ulusoy'a AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ekonomi İşleri Başkanı Nihat Zeybekci ve Nail Olpak tarafından takdim edildi. Üçüncü ödül, merhum iş insanı Şarık Tara'ya verilirken Tara'nın ödülünü ise oğlu Mehmet Tara'ya Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Kacır ve Nail Olpak verdi. Son ödüle ise 2001-2014 yılları arasında DEİK Eski Başkanlığı görevini üstlenen Rifat Hisarcıklıoğlu'na verildi. Hisarcıklıoğlu ödülünü Ticaret Bakanı Ömer Bolat ve Nail Olpak birlikte verdi. Ödül Töreninin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcılara konuşma gerçekleştirdi.
"DEİK CAMİASIYLA İFTİHAR EDİYORUZ"
Genel Kurul'da seçilen üyelere tebriklerini ileten ve görevlerinde başarılar dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "DEİK, kurulduğu 1985 yılından bu yana Türk özel sektörünün dış ticaret, Uluslararası yatırımlar, hizmetler, lojistik başta olmak üzere dış ekonomik ilişkilerini yürütme konusunda çok özel bir görev üstleniyor. Bu vesileyle kuruşundan itibaren yönetiminde, iş konseylerinde, faaliyetlerinde görev alan iş dünyamızın temsilcilerini saygıyla anıyorum. Türkiye'nin gelişmesine, ekonomisinin büyümesine, ihracatının artmasına katkı yapan, istihdam oluşturarak insanımızın evine ekmek götürmesine vesile olan DEİK üyelerine en kalbi şükranlarımı sunuyorum. Ebediyete irtihal eden DEİK mensuplarını rahmetle yad ediyorum. Marifet iltifata tabidir anlayışıyla ödüle layık görülen ustalarımız tebrik ediyor, emekleri gayretleri için kendilerine teşekkürlerimi iletiyorum. DEİK, ticaret diplomasimizin çatı kuruluşu olmasının yanı sıra ülkemiz iş dünyasının önüne gelen aktörlerini aynı zeminde buluşturan temsil kabiliyeti en yüksek platformdur. DEİK 152 iş konseyi ve 5 bin üyesiyle özel sektörümüzün dünyaya açılan penceresidir. DEİK'in bu kapsayıcılığı ve kuşatıcılığını ülkemiz adına önemli bir imkan, gerçekten büyük bir avantaj olarak görüyoruz. Resmi ziyaretler ve uluslararası toplantılar vesilesiyle nereye gitsek, orada ticaret diplomasimizin bayraktarları siz kardeşlerimizin bir etkinliğine, iş forumuna veya farklı bir programına muhakkak rastlıyoruz. Güney Afrika'dan, Malezya'ya Türk cumhuriyetlerinden Amerika'ya yeryüzünün hemen her karışında DEİK'in gönül elçileriyle karşılaşıyoruz. Az önce DEİK Başkanımız Nail Bey kurulumuzun kapasitesini, gücünü, faaliyetlerini ve vizyonunu bizlere detaylıca anlattı. Türkiye'yle dünyanın geri kalanı arasında kurduğu ticaret köprülerini, gönül köprüleriyle perçinleyen DEİK camiasıyla iftihar ediyoruz. Yılda 2 bin etkinliğin düzenlenmesi azımsanmayacak bir başarıdır. Bu etkinliklerin bazılarına ben de şahsen iştirak ettim. Ayrıca DEİK üyelerimiz de farklı vesilelerle bir araya geldik. İstişarelerde bulunduk. Sorunlarımıza ortak akılla çözüm yolları aradık. Türk ekonomisine ve dış ticaretine dair her konuda sizlerle yakın diyalog içinde olmanın gayretindeyiz" diye konuştu.
"İSRAİL ÜZERİNDE BASKI KURMAYI SÜRDÜRECEĞİZ"
Erdoğan, "Gazze'de 36 bin masumu şehit eden İsrail'i zorlamak amacıyla aldığımız ticari işlemleri durdurma kararımızın uygulanma sürecinde de iş dünyamızla iletişim kanallarımızı açık tutuyoruz. Netanyahu yönetimi Gazze'deki katliamlarına son verinceye kadar ticaret ve diplomasi alanında İsrail üzerinde baskı kurmayı sürdüreceğiz. DEİK ile önümüzdeki dönemde de meselelerimizi görüşmeye, konuşmaya, sıkıntılarınıza çare üretmeye devam edeceğiz. Şunu çok iyi bilmenizi isterim. Türkiye için, çalışan, ihraç eden Türk ekonomisine güvenerek yatırımlarını arttıran, Türkiye yüzyılının inşasına omuz veren herkesin yanındayız. Siyasi görüşlerimiz, düşünce dünyamız farklı olabilir. Hayata bakışımız, olaylara, sorunlara yaklaşımımız farklılık arz edebilir. Bunların tamamı Türkiye'nin büyüklüğünü, beşeri ve kültürel hazinesinin zenginliğini gösteren birer işarettir. Tüm farklılıklarımızı kucaklıyoruz. Herkesin fikrine, düşüncesine ve yapıcı eleştirisine saygıyla yaklaşıyoruz. Kalbi Türkiye için çarpan Türkiye için hayal kuran, büyük ve güçlü Türkiye hayaliyle heyecanlanan Türkiye'nin müreffeh ve mutlu yarınları için ter döken herkesin başımızın üstünde yeri vardır" dedi.
"TAŞ ÜSTÜNE TAŞ KOYAN HER BİR İNSANIMIZLA YOL YÜRÜMEKTEN ŞEREF DUYUYORUZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun gerçeğe dönüşmesi için emek veren taş üstüne taş koyan her bir insanımızla yol yürümekten şeref duyuyoruz. "İşimiz, gücümüzü dünyaya taşımaktır" misyonunun hakkını veren siz kardeşlerimin yol arkadaşlığından memnunuz, bahtiyarız. Bugün bir kez daha altını çizerek vurgulamak isterim ki; siz çalıştığınız, ürettiğiniz, yatırım yaptığınız, ihraç ettiğiniz, Türk ekonomisine katkıda bulunmak istediğiniz müddetçe biz de sizlerin yanında olacağız. Tüm kabine üyelerimiz dahil, bizimle birlikte çalışan her bir arkadaşımızın kapısı DEİK üyelerine ve müteşebbislerimize açıktır. İş dünyamız söz konusu olunca açık söylüyorum, hiçbir bahaneyi kabul etmiyoruz. Bu konuda herhangi bir yerde eksiklik, ihmal ve yanlış görürsek gerekeni yapmaktan asla ve asla imtina etmeyiz. Rabbim muhabbetimizi, dayanışmamızı ve yol arkadaşlığımızı daim eylesin diyorum" diye konuştu.
"HİÇBİR EKONOMİ BÖYLE BİR BADİREYİ KOLAYCA ATLATAMAZ"
Erdoğan, "Kıymetli dostlar, küresel ekonomi son 4-5 yıldır oldukça fırtınalı sularda seyrediyor. Covid salgınının tetiklediği ekonomik sıkıntılar, bölgemizdeki çatışmalarla birlikte daha da çetrefilleşti. Navlun fiyatlarından ticaret kısıtlamalarına, enerji ve gıda fiyatlarındaki dalgalanmadan diğer belirsizliklere birçok meydan okumayla karşı karşıya kaldık. Türkiye tüm bu sınamalara ilave olarak büyük bir deprem felaketi yaşadı. 6 Şubat depremlerinde 53 binden fazla insanımız hayatını kaybetti. Toplam 11 ilimizin ve 14 milyon insanımızın olumsuz etkilendiği depremin ekonomimize maliyeti 104 milyar dolardır. Sadece konutlar yıkılmadı, üretim tesislerimiz zarar gördü. Ticarethaneler yıkıldı, işletmeler kapandı. Şehirlerimizin altyapısında ciddi tahribat oluştu. Deprem bölgesinde kullanılamaz hale gelen 850 bin bağımsız bölümün 170 bini iş yeridir. Avrupası ve Amerika'sı dahil ne kadar gelişmiş olursa olsun hiçbir ekonomi böyle bir badireyi kolayca atlatamaz. Depremin yanı sıra biliyorsunuz son bir yılda üst üste üç seçim geçirdik. Seçim gündeminin bürokraside işleri yavaşlattığını, iş dünyasından yatırım planlarının ertelettiğini, ticari hayatta temkinliliği arttırdığını, genel olarak ülke ekonomisini durağan hale getirdiğini hepimiz biliyoruz. Tüm bu olumsuzluklara rağmen ihracattan büyümeye, istihdamdan yatırımlara kadar hiçbir alanda hamdolsun hedeflerimizden topladık" dedi.
"YÜZDE 4 BUÇUK BÜYÜME ORANI İLE AVRUPA'DA BİRİNCİ, OECD ÜLKELERİNDE İKİNCİ, G20'DE İSE DÖRDÜNCÜ SIRADAYIZ"
Erdoğan, "Burada bazı rakamları paylaşmak istiyorum. Siz DEİK üyelerimizin de çabalarıyla ihracatımız 255 milyar doları aşarak cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı. Nisan ayı itibariyle ise yıllık ihracat 257,6 milyar dolara ulaştı. 2024 yılının Ocak - Nisan döneminde ihracat bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 2,7 oranında artışla 82,9 milyar dolara yükseldi. 2002 yılında yüzde 0,55 olan toplam dünya ihracatı içindeki payımızı 2023 yılında yüzde 1,08'e çıkarttık. Geçen yıl Mayıs ayında 57 milyar dolara ulaşan yıllık cari açık mart ayında 31,2 milyar dolara kadar geriledi. Altın ve enerji hariç cari denge ise yıllık 36,1 milyar dolar fazla verdi. Cari açıktaki iyileşmenin devam edeceğine inanıyorum. Büyüme tarafında da sonuçlar umut vericidir. Yüzde 4 buçuk büyüme oranı ile Avrupa'da birinci, OECD ülkelerinde ikinci, G20'de ise dördüncü sıradayız" diye konuştu.
"MUHALEFETİN POPÜLİST SÖYLEMLERİNE RAĞMEN YOL HARİTAMIZA SADIK KALIYORUZ"
Erdoğan, "Milli gelirimiz tarihte ilk kez 1,1 trilyon doların üzerine çıktı. 2024 Mart ayı işsizlik oranı yüzde 8,6'ya geriledi. Turizmden bilişime, sağlık turizminden lojistik ve müteahhitlik hizmetlerine pek çok başlıkta geçen seneyi güzel rakamlarla kapattık. Tüm dünya gibi bizim de ana sıkıntı kaynağımız olan enflasyon dışında hedeflerimizin de üstünde bir başarı sergiledik. Kıymetli dostlar, ekonomide yol haritamız orta vadeli program ve 12'inci kalkınma planıdır. Bölgemizdeki krizlere, mahalli idareler seçimlerine ve muhalefetin popülist söylemlerine rağmen yol haritamıza sadık kalıyoruz. Vatandaşlarımızın vaat yağmuruna tutulduğu 31 Mart öncesinde, seçim ekonomisine tevessül etmedik. Başkaları gibi kendi siyasi ikbalimiz uğruna ülkemizin ve milletimizin geleceğini riske atmadık. Düne kadar seçim meydanlarına bol keseden vaat dağıtanlar, görüyorsunuz bugün borç üstüne borç alıyor, zam üstüne zam yapıyorlar. Daha hısım akraba piyangosuna çevirdikleri atamaları saymıyorum bile" diye konuştu.
"DÖVİZ KURU ÜZERİNDEN MİLLETE KORKU SALDILAR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Çok kritik bir dönemeçte hükümetimizin nasıl tarihi bir karar verdiğini, önümüzdeki yıllarda çok daha iyi anlayacağız. Ekonomi programımızın olumlu neticelerini almaya başladık. Geçen yıl Mayıs ayında, 97,1 milyar dolar olan brüt rezervlerimiz 42 milyar dolar artışla 140 milyar dolar seviyesine yükseldi. Swap hariç net uluslararası rezervlerde son 1 buçuk aydaki iyileşme 50,7 milyar dolar oldu. Hatırlarsanız aralarında güya ekonomistlerin, gazetecilerin, siyasetçilerin, profesörlerin de olduğu bir kesim; 31 Mart öncesinde bir furya başlatmıştı. Her seçim öncesi yaptıkları gibi yine döviz kuru üzerinden millete korku saldılar. 1 Nisan sabahı, "Döviz kuru şöyle uçacak, böyle fırlayacak" diye akla ziyan bir sürü senaryo yazdılar. Hatta insanları dolar, avro satın almaları için ahlaksızca kışkırtılar. Peki ne oldu? Çizdikleri karamsar senaryoların hiçbiri gerçekleşmedi. Türk ekonomisi rayında ilerlemeye devam etti. Ekonomi programımızın asli önceliğin enflasyonun tek haneye indirmek suretiyle milletimizin refahını artırmaktır. Geçici rahatlama değil, enflasyonda kalıcı düşüş hedefliyoruz. Kararlıyız, sabırlıyız ve asla kolaycı çözümler peşinde değiliz. Aylık enflasyon hedeflerimiz doğrultusunda yavaşlamaya devam ediyor. Yıllık bazda ise enflasyonun Mayıs ayında en yüksek seviyeye ulaşmasını ardından hızlı bir düşüşe geçmesinin bekliyoruz. Böylece yılın ikinci yarısından itibaren dezenfilasyon dönemine gireceğiz. Piyasa beklentileri de bizim öngörülerimizi güçlü bir şekilde destekliyor" dedi.
"ÜLKE RİSK PRİMİMİZ SALGIN ÖNCESİ SEVİYELERE GERİLİR"
Erdoğan, "Maliye politikası üzerinden ilave enflasyon baskısına izin vermeyeceğiz. Ülkemize yönelik yatırımcı güveni de her geçen gün artıyor. Uyguladığımız program sayesinde cari işlemler açığı düştü. Enflasyon beklentileri iyileşmeye başladı. Ülke risk primimiz salgın öncesi seviyelere gerilir. Yerli ve yabancı yatırımcıların Türk lirası varlıklara ilgisi arttı. Bankacılık sektörü ve reel sektörümüzün dış borç çevirme oranları gelişme gösteriyor. Son bir buçuk aylık dönemde gelişmekte olan ülkelerden sermaye çıkışı olurken Türkiye'ye sermaye girişleri ivme kazandı. Kredi derecelendirme kuruluşları teker teker not artırımına gidiyor. Çok taraflı kalkınma bankaları Türkiye portföylerini genişletiyor" diye konuştu.
"MİLLETİN MORALİNİ BOZMAYA ÇALIŞAN FELAKET TÜCCARLARINA KULAK ASMAYALIM"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Enerjide, Karadeniz ve Gabar'daki keşiflerimizde kabuğumuzu kırmaya başladık. Sanayide çarklar sorunsuz bir şekilde dönmeye devam ediyor. Savunma sanayinde, bilişimde, inovasyonda gerçekten güzel gelişmeler yaşanıyor. Turizmcilerimiz yeni rekorlar kırmak için tüm hazırlıklarını yapıyor. Jeopolitik risklerin azalmasıyla birlikte önümüzü daha net görebileceğiz. 2028 yılına kadar olan dört yıllık seçimsiz dönemi ülkemizi gereksiz tartışmaların içine sokmadan en verimli şekilde değerlendireceğiz. Şuna yürekten inanıyorum. Allah'ın izniyle biraz sabır, gayret ve dirayetle çok daha güzel neticeler alacağız. Tüm dünyanın içinde olduğu bu sancılı dönemi Türkiye ve Türk ekonomisi açısından inşallah tarihi bir sıçrama tahtasına dönüştüreceğiz. Yeter ki hedeflerimiz doğrultusunda ilerlemekten vazgeçmeyelim. Yeter ki kendi küçük çıkarları için milletin moralini bozmaya çalışan felaket tüccarlarına kulak asmayalım" dedi.
"SADECE ELİMİZİ DEĞİL TÜM GÖVDEMİZİ TAŞIN ALTINA KOYDUK"
Erdoğan, "Kıymetli DEİK Türkiye'nin ekonomide yazdığı başarı hikayesinde sizlerin önemli bir payı var. DEİK üyelerimizin emeği, çabası, girişimleri olmadan açık söylüyorum; bunların hiçbirini yapamazdık. Siz çalıştınız, koşturdunuz. Ülke ülke, şehir şehir dolaştınız, ihracatta bir kapı kapanınca hemen yenisini bulmak için yollara koyuldunuz. Uzak yakın demeden her türlü riski göze alarak Türk ürünlerini dünya pazarlarına ulaştırmak için ter döktünüz, gayret gösterdiniz. Hepsinden önemlisi bu ülkenin ve milletin potansiyeline inandınız. Bu mücadelenizde sizlere yardımcı olabilmek adına biz de sadece elimizi değil tüm gövdemizi taşın altına koyduk. İhracatın büyümeye katkısını arttırmak, dengeli, kaliteli ve sürdürülebilir yüksek büyüme hedefine ulaşmak için gerekli adımları atıyoruz. Eximbank'ın sermayesini 21,9 milyar liradan 35,7 milyar liraya yükselterek güçlendirdik. 2023 yılında ihracatçılara 42 milyar dolar finansman desteği sağlayan Eximbank'ın bu yılki hedefi 50 milyar dolardır. Günlük reeskont kredi limitini on kat artışla 3 milyar liraya yükselttik. Yurt dışına sunulan mimarlık, mühendislik, yazılım, tasarım, veri işleme, çağrı hizmetleriyle eğitim ve sağlık faaliyetlerinden elde edilen gelirler için sağlanan yüzde 50 kazanç istisnasını kazancın Türkiye'ye getirilmesi şartıyla yüzde 80'e çıkardık" dedi.
"YENİ BİR SANAYİ POLİTİKASINI DEVREYE ALIYORUZ"
Erdoğan, "Geçen yıl Temmuz ayında ihracat bedellerinin en az yüzde 40'ının Merkez Bankası'na satılması kuralına ek olarak uygulanan yüzde 30'luk döviz satışı zorunluluğunu kaldırdık. Desteklerimiz ve reel sektörümüzün dinamizmi sayesinde kişi başı gelirimize oranla imalat sanayi katma değerinde önemli bir noktaya ulaştık. Ancak burada artık daha yeni hamleler yapmamız gerektiğini görüyoruz. Üretimde avantajlarımızı koruyarak daha nitelikli, yenilikçi ve üst düzey ürünlere yönelmemiz zaruridir. Savunma sanayinde yazdığımız özgün başarı hikayesini diğer alanlara da teşmil etmek istiyoruz. Bu vizyonla yeni bir sanayi politikasını devreye alıyoruz" diye konuştu.
"YELKENLERİNİZİN İHTİYACI OLAN RÜZGARIN KESİNTİSİZ ESMESİ İÇİN GEREKENLERİ YAPACAĞIZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kamuda tasarruf ve verimlilik paketiyle yatırım ödeneklerinde yaptığımız kesintileri öncelikli alanlara yönlendireceğiz. Sanayide yapısal dönüşümü sağlamak için kritik sektörlerdeki teknoloji odaklı yatırımların kapsamlı teşvik programlarıyla destekliyoruz. Özellikle yatırım taahhütlü avans kredileri programını yüksek teknolojili üretim veya üretime yönelik finanslara erişimi arttırmak amacıyla yeniden yapılandırdık. Yeşil ve dijital dönüşümü başarıyla gerçekleştirmeyi önemsiyoruz. Bunun için küresel atmosfer daha önce hiç olmadığı kadar müsaittir, bizim için avantajlıdır. Asya'ya alternatif olacak üretim merkezi arayışlarında Türkiye'nin adı giderek daha fazla zikrediliyor. Daha fazla ön plana çıkıyor. Bu artan ilginin kalıcı yatırımlara tahvil edilmesi noktasında DEİK'in görev alması, geliştirdiği stratejilerle iş dünyasına yönlendirmesini bekliyoruz. DEİK mensupları şundan asla şüphe duymamalıdır. Siz hedeflerinize yürümeye devam ettiğiniz sürece biz de yelkenlerinizin ihtiyacı olan rüzgarın kesintisiz esmesi için gerekenleri yapacağız. Bölgedeki diğer ülkelere göre üstünlüklerimizi korumakta hatta ileriye taşımakta kararlı olduğumuzu özellikle bilmenizi isterim. Rekabetçiliği sadece döviz kuru üzerinden okuma yanlışına düşmeden bu konuda atılabilecek ilave adımlar noktasında sizlerle iş birliği içinde olmayı sürdüreceğiz. Bu düşüncelerle bir kez daha DEİK 37'inci genel kurulunun ülkemiz ve iş dünyamız için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Ödüle layık görülen ustalarını tekrar tebrik ediyor, vefat edenlerin rahmetle anıyorum. Alın teriniz, emeğiniz, Türkiye'ye, Türkiye ekonomisine kazandırdıklarınız için her birinize teşekkür ediyorum. Allah yolumuzu açık etsin diyorum" diyerek sözlerine son verdi.