Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "AK Parti'nin ayırıcı vasfı, kendi doğru ve yanlışlarını analiz edebilen, kendi yaptıklarını ve yapamadıklarını doğru değerlendirebilen bir parti olmasıdır. Milletin talepleri ve tenkitleri doğrultusunda kendi bünyemizde gerekli değişimi gerçekleştirecek ve daha da güçlenmiş, kuvvet ve enerji toplamış şekilde yolumuza devam edeceğiz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Mahalli İdareler Genel Seçimleri sonrası düzenlenen ilk AK Parti grup toplantısına katıldı. Erdoğan, seçimlerin ülke genelinde huzur ve sükunet içinde gerçekleştirilmesinden memnun olduğunu belirterek, "Aldığımız güvenlik tedbirleri sayesinde birkaç müessif hadise dışında hamdolsun seçimlerde herhangi bir asayiş sorunu yaşanmadı. Doğudan batıya, güneyden kuzeye, yurdumuzun 4 bir köşesinde vatandaşlarımız sandığa giderek iradelerini özgürce ortaya koydu. Bölücü örgüt yandaşlarının, seçmeni baskı altına almaya yönelik faşizan teşebbüsleri de amacına ulaşamadı. Rekabet seviyesi yüksek bir kampanya döneminden sonra seçim günü milletimizin sergilediği demokratik olgunluk gerçekten takdire şayandır. Ülkemiz aleyhine yürütülen onca kampanyaya rağmen, demokrasimizin bir sandık sınavından başarıyla çıkmasını sağladık. 85 milyon olarak birlikte var olduğumuzu, hep birlikte Türkiye olduğumuzu tüm dünyaya yeniden gösterdik. 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri'nin ülkemize, milletimize ve şehirlerimize bir kez daha hayırlı olmasını diliyorum" diye konuştu.
'İTTİFAKIMIZ, BEKANIN TEMİNATI OLMAYI SÜRDÜRECEK'
AK Parti teşkilatlarının, hem kampanya dönemi boyunca hem de sandık günü olağanüstü bir fedakarlıkla çalıştığını aktaran Erdoğan, "Teşkilat mensuplarımız, ramazan ayında iftar programlarından ev ve esnaf buluşmalarıyla, sokak sokak, mahalle mahalle dolaşarak halkımızla birlikte oldu. 31 Mart seçim sürecinde "Ulaşılmadık hiç kimseyi bırakmamak" şiarıyla gece gündüz koşturan genel merkez birimlerimize, kadın kollarımıza, gençlik kollarımıza, gençlik kollarımıza, il, ilçe, belde teşkilatlarımıza, belediye başkan adaylarımıza ve aday adaylarımıza, mahalle ve köy temsilcilerimize, sandığı namusları bilip titizlikle sahip çıkan müşahitlerimize, ezcümle partimize davamıza ve mücadelemize güçlü destek veren her bir kardeşime buradan en kalbi şükranlarımı sunuyorum. Rabbime, şahsıma böyle vefalı ve samimi yol arkadaşları bahşettiği için bir kez daha hamdediyorum. AK Parti teşkilatları ile birlikte 15 Temmuz gecesi meydanlarda kurduğumuz Cumhur İttifakı da son seçimlerden alnının akıyla çıkmıştır. Buradan Cumhur İttifakı olarak birlikte hareket ettiğimiz, omuz omuza beraber mücadele verdiğimiz MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'ye ve Ülkücü kardeşlerimize de teşekkür ediyorum. Bir sandık sınavını daha başarıyla veren ittifakımız, Türkiye'nin bekasının teminatı olmayı sürdürecektir" ifadelerini kullandı.
MİLLETİN HAYRINA İŞLERİNE DESTEK OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ'
Uyguladıkları siyasetin, demokrasinin mihenk taşı olan sandığın itibarının korunması ve güçlendirilmesi olduğunu söyleyen Erdoğan, "Sonuçlardan azade olarak sandığın gücüne güç katan her seçim, Türkiye ve Türk milleti için tarihi bir kazanım demektir. Ülkemiz son 21 yıldır maruz kaldığı tüm vesayet girişimlerinin üstesinden bu anlayışla hareket ettiği için gelebilmiştir. Daha önce de ifade ettiğim gibi sandıktan çıkan takdir, hangi yönde olursa olsun saygındır, makbuldür, başımızın üzerinde yeri vardır. Siyasetçinin milletin iradesini küçümseme, yok sayma, görmezden gelme hakkı yoktur ve olamaz. Bize oy versin veya vermesin, sandığa giderek iradesini ortaya koyan tüm vatandaşlarımıza minnettarız. Milletimizin takdiri ile göreve gelen belediye başkanlarını ayrıca tebrik ediyor, kendilerine şehirlerimize hizmet yolunda başarılar diliyorum. İktidar olarak milletimizin hayrına yaptıkları işlerde bugüne kadar olduğu gibi belediye başkanlarımıza destek olmaya devam edeceğiz" dedi.
'20 YILDAKİ EN DÜŞÜK KATILIMLI YEREL SEÇİM'
Erdoğan, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) kesin sonuçları açıklamasının ardından 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimi maratonunun tamamlanacağını bildirerek, "YSK, şimdiye kadar 3 ilçe ve 4 belde olmak üzere 7 yerde seçimlerin yenilenmesine karar vermiştir. İnşallah bu yerleşim yerlerinde vatandaşlarımız 2 Haziran Pazar günü sandıklara gidecek ve tercihlerini yapacaklardır. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak şimdiden bu seçimlere hazırlanacağız. 31 Mart seçim sonuçları, birçok zaviyeden kapsamlı değerlendirmeyi hak ediyor. Bu seçimlerin ilk göze çarpan özelliği, katılım seviyesinin maalesef düşüklüğüdür. Yüzde 78 katılım oranı ile 31 Mart seçimleri, son 20 yıldaki en düşük katılımlı yerel seçim olarak kayıtlara geçmiştir. Bunun sebepleri üzerinde hassasiyetle duruyoruz ve duracağız. 2019 yerel seçimlerine kıyasla yaklaşık 7 puanlık gerilemenin üzerinde, diğer siyasi partilerin de durması gerektiğine inanıyoruz. Geçersiz oylar da eklendiğinde yaklaşık 16 milyon seçmenin iradesi sandığa yansımamıştır. Katılım oranının düşüklüğü partimizin oylarını da olumsuz etkilemiştir. Henüz 10 ay önce yapılan seçimlerde bize ve ittifakımıza büyük teveccüh gösteren yüzde 52,2 ile bizlere güçlü destek veren insanlarımızın önemli bir kısmının sandığa gitmekten imtina ettiğini görüyoruz. Bunun altında yatan nedenleri de en ince detayına kadar analiz ediyoruz" diye konuştu.
'CUMHUR İTTİFAKI'NIN ÜSTÜNLÜĞÜ İLE SONUÇLANMIŞTIR'
Seçim sonuçlarını değerlendiren Erdoğan, "31 Mart seçimleri, yüzde 40,5 oy oranıyla Cumhur İttifakı'nın üstünlüğü ile sonuçlanmıştır. Bu seçimlerde milletimiz 12 büyükşehir, 12 il, 346 ilçe ve 169 belde olmak üzere toplam 539 belediyenin emanetini AK Parti'ye vermiştir. Cumhur İttifakı'ndaki ortağımız MHP de 8 il, 113 ilçe ve 96 belde belediyesi kazanmıştır. Böylece Cumhur İttifakı 12'si büyükşehir, 20'si il, 459'u ilçe, 265'i belde olmak üzere toplam 756 belediyeyi yönetme sorumluluğunu üstlenmiştir. Türkiye'deki 1400 belediyenin yarıdan fazlası, yüzde 54,3'ü önümüzdeki 5 yıl süresince Cumhur İttifakı tarafından yönetilecektir. Buradan bir kez daha Cumhur İttifakı'nın gerçek belediyecilik vizyonunu tercih eden tüm kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum. Tabii burada Hatay'a özel bir parantez açmak durumundayım. Biliyorsunuz Hatay, 6 Şubat depremlerinden beri en çok örselenen şehrimiz oldu. Hatay ile aramızı bozmak için çok uğraştılar. Pek çok iftira attılar. Hatay üzerinden sosyal fay hatlarımızla oynamaya kalktılar. 31 Mart seçimleri ile Hatay kendi üzerinden oynanan bu kirli senaryolara karşı tavrını çok net bir şekilde ortaya koymuştur. Cumhur İttifakı'na ve AK Parti'ye duydukları güven dolayısıyla Hatay'ımıza ve Hataylı vatandaşlarıma özellikle teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.
'HER ZAMANKİNDEN DAHA FAZLA ÇALIŞACAĞIZ'
Erdoğan, CHP'nin Hatay Büyükşehir Belediyesi seçimine ilişkin "tam kanunsuzluk" başvurusuna yönelik, Hatay'ın iradesini gasp etme girişimlerinin son dakikaya kadar devam ettiğini söyledi. YSK'nın baskı altına alınması dair, her yolun denendiğini ifade eden Erdoğan, "Ölülere oy kullandırıldığı gibi akla ziyan pek çok yalan söylenmiştir. CHP'nin milli irade hazımsızlığı ayyuka çıksa da YSK bu hezeyanlara karşı son noktayı koymuştur. Önümüzdeki dönemde şehrimizi ziyaret ederek Hataylı kardeşlerimize teşekkürlerimizi bizzat ifade edeceğiz. Bunun yanında bize güvenen diğer şehirlerimize layık olabilmek için her zamankinden daha fazla çalışacağız. Elini vicdanına koyan herkesin kabul edeceği gerçek şudur; AK Parti olarak 21 yıllık iktidarlarımız boyunca yatırım yaparken, eser üretirken, insanımızın yaşadığı yerlere hizmet götürürken bugüne kadar seçim sonuçlarını önümüze almadık, almayız. İnşallah bundan sonra da farkımızı yine eserlerimizle ve hayata geçirdiğimiz projelerimizle göstereceğiz. Özellikle depremzede şehirlerimizin süratle yeniden ayağa kaldırılması gündemimizin ilk sırasında yer almayı sürdürecektir" diye konuştu.
'FARKLI HEVESLERE KAPILANLAR GÖRÜYORUZ'
Sandık gününü siyasetçinin ve siyasi partilerin karne günü olarak tanımlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
"31 Mart tarihinde milletimiz tüm siyasi partilerin mahalli idarelerdeki son 5 yıllık karnesini kendilerine taktim etmiştir. Seçim sonuçlarından herkes kendilerine göre dersler çıkaracak, elbette kendi iç muhasebesini yapacaktır. Sonuçlara bakarak bunun bir yerel seçim olduğunu unutanlar, pervasızlaşanlar, hatta farklı heveslere kapılanlar olduğunu görüyoruz. Adeta bir genel seçim havasına girmek suretiyle kendilerinin ülkeyi yöneteceğini zanneden zavallılar, kendilerince "Yerel iktidar, merkezi iktidar" diye Türkiye'de ikili bir yapı ihdas etmeye çalışıyor. Bu tarz söylemler, demlendikleri ittifak ortaklarına diyet borcu ödeme hamleleri değilse, ham bir hayalden ibarettir. 81 ilimizde tek bir iktidar vardır; o da 14-28 Mayıs seçimleriyle milletin ülkeyi yönetme vazifesi verdiği Cumhurbaşkanı ve Kabinesi'dir. Dün 16'ncı toplantısını yaptığımız Kabinemiz de görevinin başındadır. Sapla samanı karıştırmaya çalışanları daha fazla vakit kaybetmeden bu gerçekle yüzleşmeye davet ediyorum. Siyasetin ve ülkenin gündeminin içi boş tartışmalarla meşgul edilmesini doğru bulmuyoruz. Biz, Türkiye'ye ve milletimize daha iyi hizmet edebilmek adına ne yapılması gerekiyorsa onu yapmanın derdindeyiz."
'TABLONUN ÇOK İYİ FARKINDAYIZ'
Erdoğan, demokrasinin öncelikle halkın iradesini kabullenmek, milletin takdirine boyun eğmek ve milletin tercihi ile zıtlaşmamak anlamlarına geldiğini belirterek, "Muhalefet gibi rakamları eğip bükerek, tabir yerindeyse 40 dereden su getirerek analizler kasmak bize yakışmaz. Milletin sandıkta verdiği mesajları herkesten önce bizim doğru okumamız, objektif olarak bizim değerlendirmemiz gerekiyor. Hiçbir komplekse kapılmadan bu muhasebeyi yapmak, gerektiğinde canı pahasına bizim yanımızda duran aziz milletimize karşı görevimizdir. Şurası tartışmasız bir gerçektir ki milletimiz bizden kapsamlı, samimi ve cesur bir öz eleştiri yapmamızı istemiştir. Karşımızdaki tablo tevile gerek duymayacak kadar nettir. AK Parti olarak biz de bu tablonun çok iyi farkındayız. Milletimizin mesajlarını baş tacı ederken sadece bununla kalmayacak, bu mesajların gereğini de mutlaka yerine getireceğiz. AK Parti'nin ayırıcı vasfı, kendi doğru ve yanlışlarını analiz edebilen, kendi yaptıklarını ve yapamadıklarını doğru değerlendirebilen bir parti olmasıdır. Milletin talepleri ve tenkitleri doğrultusunda kendi bünyemizde gerekli değişimi gerçekleştirecek ve daha da güçlenmiş, kuvvet ve enerji toplamış şekilde yolumuza devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.