CHP'li Sezgin Tanrıkulu 15 Temmuz darbe girişiminin 4. yıldönümünde açıklamada yaptı. İki siyasi gücün iç içe geçmesi nedeniyle geçen 4 yıla rağmen FETÖ'nin siyasi ayağının ortaya çıkarılamadığını belirten Tanrıkulu, "Türkiye’nin darbe girişiminin ardından geldiği noktanın ipuçları aslında TBMM’de kurulan Araştırma Komisyonunun çalışamamasında, bir sonuç elde edememesinde yatmaktadır. Dolayısıyla tıpkı 12 Eylül gibi 15 Temmuz’la da samimi bir biçimde hesaplaşılmamıştır" dedi.
Bugün 15 Temmuz 2016 Darbe Girişiminin dördüncü yıldönümü. Dört yılın ardından, hukuk, yargı bağımsızlığı, çoğulculuk, ekonomik-sosyal eşitlik, çok seslilik kısacası demokrasi adına bir şeyler söylemek isterdim. Mümkün değil.
15 Temmuz Darbe Girişiminin olduğu akşam burada direnen, bu Meclis bombalanırken bile sesini çıkarmaktan, haykırmaktan geri durmayan bizlerin motivasyon ve güç kaynağı, halkın demokrasi ve özgürlük istenciydi.
Hesaplaşılmamış 12 Eylül Darbesinin etkisini on yıllarca iliklerinde hissetmiş bir toplum, yeni bir darbeyle daha geleceğinin karartılmak istendiğini bildiği için kendisini tankların önüne attı. O tankların önünde canlı kalkan olan insanlar sadece AKP’liler değildi. Bu halk 15 Temmuz’da AKP için değil, sivil siyaset için, demokrasi için direndi. AKP’nin zulmüne, yarattığı sayısız mağduriyete öfkeli olduğu halde, onunla hesaplaşmayı o gün için erteleyen, bugün o gün değildir diyerek sokaklara dökülen insanlar bugün de Türkiye demokrasisinin teminatıdır.
Fakat ne yazık ki darbe girişiminden hemen sonra AKP, bu direnişi halktan çalmış ve kendinden olmayanlara karşı bir silaha dönüştürmüştür. Darbecilerin bombaladığı bu Meclis, onların def edilmesinden sonra, bizzat AKP tarafından etkisizleştirilmiştir, yetkileri budanmıştır.
Devlet içinde yuvalanmasına, palazlanmasına kimlerin vesile olduğu aslında çok iyi bilinen örgütlenmenin hain darbe girişimi halkın gücüyle boşa çıkarılmıştır. Ama izleyen dönemde bütün soruşturma ve yargılamalara karşın “gerçek darbecilerden” hesap sorulduğu söylenemez. “Aldatıldım” diyen iktidar sahiplerine kimse dokunamazken, bu hainlerle ilgisinin olmadığını herkesin bildiği muhalifler en ağır cezalara çarptırılmıştır.
Yıllardır Fetullahçılarla mücadele eden, onlar yüzünden işinden, ekmeğinden olan gazeteciler, akademisyenler, hukukçular hakkında “Feto” soruşturmaları açılmıştır.
Darbe girişiminin ardından yaklaşık 200 bin kişi gözaltına alınmış, FETÖ/PDY üyesi suçlamasıyla 50 binden fazla tutuklanmış, 150 binden kamu personeli görevlerinden ihraç edilmiştir. Darbe girişimini izleyen dört yıllık sürede karara bağlanan davalarda yaklaşık 5 bin sanığa hapis cezaları verilmiştir.