Fransa’nın ve dünyanın gündemini sarsan Gisèle Pelicot tecavüz davasında karar verildi. Pelicot, 10 yıl boyunca sistematik bir şekilde eşinin teşvikiyle toplu tecavüze maruz bırakıldı. Mahkeme, sanıklara çeşitli cezalar verirken, dava hem Fransa'da hem de uluslararası toplumda tecavüz kültürü ve kadın hakları konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi.
Gisèle Pelicot Davası Nedir?
Gisèle Pelicot, Fransa’nın Avignon kentinde yaşayan sıradan bir kadındı. Ancak yaşadığı korkunç olaylar, onu tüm dünyanın konuştuğu bir isim haline getirdi. Pelicot, kocası Dominique Pelicot tarafından 10 yıl boyunca uyutularak onlarca erkeğin tecavüzüne maruz bırakıldı. Dava kapsamında, itfaiyecilerden tır şoförlerine, askerlere ve DJ'lere kadar toplumun çeşitli kesimlerinden 51 erkek yargılandı.
Davada sanıkların “Bay Herkes” anlamına gelen “Monsieur-Tout-Le-Monde” lakabıyla anılmaları, toplumun her kesiminde gizli bir şekilde süregelen tecavüz kültürüne dikkat çekti. Dominique Pelicot, eşini uyutup bu tecavüzleri organize ettiğini mahkemede kabul etti. Bu itiraf, olayın korkunç boyutlarını gözler önüne serdi.
Sanıklar ve Verilen Cezalar
Mahkeme sonucunda 51 erkek çeşitli suçlardan ceza aldı. Sanıkların işlediği suçlar arasında ağırlaştırılmış tecavüz, tecavüz girişimi, uyuşturucu verme, müstehcen fotoğraflar çekme ve çocuk tacizi materyalleri bulundurma yer alıyordu. En ağır cezayı, Gisèle Pelicot’nun eşi Dominique Pelicot aldı. Kendisi, ağırlaştırılmış tecavüzden ve suça teşvikten suçlu bulundu ve 20 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
En Önemli Sanıkların Cezaları
- Dominique Pelicot: Ağırlaştırılmış tecavüz ve organizasyon suçundan 20 yıl hapis.
- Jean Pierre Marechal: Tecavüz girişimi ve eşine uyuşturucu vermekten 12 yıl hapis.
- Charly Arbo: Ağırlaştırılmış tecavüzden 13 yıl hapis.
- Nizar Hamida: Çocuk tacizi fotoğrafları bulundurmak ve cinsel saldırı suçlarından 10 yıl hapis.
- Jean-Luc LA: Tecavüz suçundan 10 yıl hapis.
Diğer sanıklar da 3 yıl ile 13 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırıldı. Davanın genç sanıklarından biri olan Charly Arbo, aldığı 13 yıl hapis cezasıyla dikkat çekti. Bu cezalar, kurbanların yaşadığı travmanın bir nebze de olsa adaletle sonuçlanmasını sağladı.
Gisèle Pelicot Kimdir?
1940'larda doğan Gisèle Pelicot, Fransa’nın Avignon kentinde sessiz bir hayat sürüyordu. Ancak yaşadığı dehşet dolu yıllar onu sadece Fransa’da değil, dünyada kadın haklarının sembollerinden biri haline getirdi.
Pelicot’un Mahkemede Söyledikleri
Duruşma sırasında Pelicot, gizlilik hakkını kullanmayı reddetti ve yaşadıklarını açıkça anlattı. Mahkemeye şunları söyledi:
“Tecavüze uğrayan tüm kadınların ‘Madam Pelicot bunu yaptı, ben de yapabilirim’ demesini istiyorum. Artık utanmalarını istemiyorum.”
Ayrıca Pelicot, duruşmanın açık yapılması için ısrar etti. Amacı, yaşananların toplum tarafından görülmesi ve bu tür olaylara karşı farkındalık yaratılmasıydı.
Davanın Toplumsal Yansımaları
Gisèle Pelicot davası, sadece bir kadının yaşadığı travmanın ötesine geçti. Dava, tecavüz kültürünün nasıl yaygın olduğunu ve toplumun her kesiminden insanın bu tür olaylara karışabileceğini gösterdi. Sanıklar arasında itfaiyeciler, askerler, tır şoförleri, gazeteciler ve DJ’ler yer aldı. Bu durum, tecavüzün sadece belirli bir kesime özgü olmadığını, aksine toplumun her kesiminde bu tür suçların işlenebildiğini ortaya koydu.
Mahkeme Çıkışında Gisèle Pelicot’un Mesajı
Mahkeme sonrasında konuşan Pelicot, yaşadığı travmayı paylaşarak diğer kurbanlara umut olmayı hedefledi. “Bu sadece benim mücadelem değil. Bu, çocuklarını, torunlarını ve diğer kurbanları korumak için hepimizin verdiği bir mücadeledir,” diyerek toplumsal dayanışmanın önemine dikkat çekti.
Pelicot’un açık duruşma talebi, onun bu süreçte ne kadar güçlü bir duruş sergilediğini de gösterdi. “Mahkeme kapılarını açtım çünkü toplum bu tür olayların gerçekliğini görmeli,” sözleriyle yaşananların üzerinin örtülmesini engelledi.
Dominique Pelicot’un Rolü
Dominique Pelicot, eşini uyutup diğer erkeklerin tecavüz etmelerini teşvik ettiği ve organize ettiği için davanın baş sanığıydı. Mahkeme sırasında, eşine ve diğer kurbanlara karşı işlediği suçları itiraf etti. Bu durum, olayın boyutlarını daha da korkunç bir hale getirdi. Dominique Pelicot, 20 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Sanıkların Ortak Noktaları
Sanıkların çeşitliliği, toplumda bu tür suçların ne kadar yaygın olduğunu ortaya koydu. Sanıkların bazıları suçlamaları reddederken, büyük bir kısmı mahkemede suçlarını kabul etti. “Monsieur-Tout-Le-Monde” (Bay Herkes) lakabı, bu çeşitliliği ve toplumsal yansımayı en iyi şekilde özetliyordu.
Davanın Kadın Haklarına Etkisi
Gisèle Pelicot, davası boyunca toplumda tecavüz kültürüne karşı önemli bir farkındalık yarattı. Bu dava, sadece Fransa’da değil, tüm dünyada kadın hakları savunucuları için bir dönüm noktası oldu.
Kadınların Mücadelesine İlham Oldu
Pelicot’un cesur duruşu, diğer kadınlara da ilham verdi. “Artık utanmalarını istemiyorum,” diyerek tecavüze uğrayan kadınların yaşadığı travmanın toplum tarafından sorgulanmasını ve normalleştirilmesini engellemeye çalıştı. Bu tutumu, kadın hakları mücadelesine önemli bir katkı sağladı.