ABD'de bankacılık krizini başlatan Silikon Vadisi Bankası'nın (SVB) kredi ve mevduatlarının First Citizens Bankası tarafından satın alınması krizde en kötünün geride kalmış olabileceği beklentilerini güçlendirdi.
Dün açıklamalarda bulunan ABD Merkez Bankası (Fed) Finansal Kuruluşlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı Michael Barr, Silikon Vadisi Bankası'nın (SVB) iflasının "kötü yönetim vakası" olduğunu, banka yönetiminin faiz oranı ve likidite riskini etkin bir şekilde yönetemediğini kaydetti.
ABD'nin bankacılık sisteminin güçlü sermayesi ve likiditesiyle sağlam ve dayanıklı olduğunu vurgulayan Barr, bankacılık sistemindeki koşulları yakından izlemeye devam edeceklerini, sistemi güvenli ve sağlam tutmak için her büyüklükteki kurum için tüm araçları gerektiğinde kullanmaya hazır olduklarını belirtti.
Öte yandan, ülkede bankacılık sektörü üzerinde oluşan baskının resesyonu tetikleyebileceği endişeleri fiyatlamalar üzerinde etkili olmayı sürdürürken, Fed'in para politikasına ilişkin belirsizlikler de devam ediyor.
Para piyasalarındaki fiyatlamalarda bankanın mayıs ayındaki toplantıda yüzde 60 ihtimalle politika faizini değiştirmeyeceği, yüzde 40 ihtimalle 25 baz puan faiz artıracağı öngörülüyor.
Analistler, ülkede enflasyonun güçlü seyrine karşın bankacılık krizinin ardından Fed'in sene sonuna kadar 100 baz puan faiz indirimi yapılacağının fiyatlandığını kaydederek, Fed ve piyasaların aynı beklentileri paylaşmaması nedeniyle açıklanacak makroekonomik verilerdeki sinyallerin önem kazandığını ifade etti.
Dün bu gelişmelerle New York borsasında S&P 500 endeksi yüzde 0,16 ve Dow Jones endeksi yüzde 0,60 yükselirken, Nasdaq endeksi yüzde 0,47 değer kaybetti. ABD'de endeks vadeli kontratlar yeni güne yükselişle başladı.
Avrupa tarafında, bankalara yönelik risklerin azalmış olması risk iştahını desteklerken, Avrupa Merkez Bankası (ECB) yetkilileri dün sözle yönlendirmelere devam etti.
Dün Avrupa basınında çıkan haberlerde ECB üyesi Isabel Schnabel'in toplantı metnine "daha fazla faiz artışının olası olduğu" ibaresini ekletmek için baskı yaptığı ifade edildi.
ECB üyesi Joachim Nagel, enflasyonun hala çok yüksek olduğu belirtirken, Mario Centeno da ECB'nin bankacılık sektörüne ilişkin gelişmeleri yakından takip ettiğini dile getirdi.
Öte yandan, Credit Suisse'in ardından piyasaların odağında bulunan Deutsche Bank hisselerinin fiyatı, dün yüzde 4,5 yükselerek üç günlük düşüş eğilimini sonlandırdı.
Bu gelişmelerle dün Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 1,14, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,90, İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 1,21 ve Fransa'da CAC 40 endeksi ise yüzde 0,90 yükseldi. Avrupa'da endeks vadeli kontratlar yeni güne de yükselişle başladı.
Asya borsalarında bugün sınırlı da olsa alış ağırlıklı bir seyir öne çıkarken, ABD'de artan resesyon endişelerinin bölge ekonomilerini olumsuz etkileyebileceğine yönelik fiyatlamalar devam ediyor.
Kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,1, Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,8, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,1 ve Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 1,3 yükseldi.
Yurt içinde, dün satış ağırlıklı bir seyir izleyen Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü önceki kapanışın yüzde 0,68 altında 4.997,80 puandan tamamladı.
Dolar/TL dün yüzde 0,1 artışla 19,0918'den kapanmasının ardından bugün bankalararası piyasanın açılışında 19,0970 seviyesinde işlem görüyor.
Analistler, ECB Başkanı Christine Lagarde'ın konuşmasının yanı sıra ABD'de konut fiyat endeksi başta olmak üzere açıklanacak verilerin takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 4.950 ve 4.880 seviyelerinin destek, 5.050 ve 5.200 puanın direnç konumunda olduğunu kaydetti.