Özdeş, "Ankara-İstanbul arasındaki elektrik maliyeti 55 lira iken, aynı yolculuk içten yanmalı motora sahip araçlarla ortalama 190 liralık maliyetle gerçekleştiriliyor. Bu açıdan elektrikli araçlar yolculuklarda yakıt avantajı sağlıyor." dedi. Özdeş, yaptığı değerlendirmede, elektrikli araçların zararlı emisyon salımı yapmadığını ve diğer yakıt türlerine göre daha ucuz bir kullanım sağladığını ifade ederek bu özellikleriyle tüketicilerin ekonomik ve çevresel endişelerle elektrikli araç kullanımına yöneldiğini söyledi. Dünya genelinde, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının etkisiyle bireysel araç sahibi olma tercihi hızla artarken tercihin elektrikli araçlardan yana kullanıldığını anımsatan Özdeş şöyle konuştu: "İçten yanmalı motorlarla karşılaştırıldığında karbon ayak izinin düşük seviyede kaldığı elektrikli araçlara ilgi arttı. Elektrikli araçları kullanan ve avantajlarını yaşayan bireyler içten yanmalı arabaya aynı sempati ile bakmıyor. Örneğin, Ankara-İstanbul arasındaki elektrik maliyeti 55 lira iken, aynı yolculuk içten yanmalı motora sahip araçlarla 190 liralık maliyetle gerçekleşebiliyor. Bu açıdan elektrikli araçlar yolculuklarda yakıt tasarrufu sağlıyor. Çevreye zarar vermiyor." diye konuştu.
Seyahat detaylarını paylaştı
Özdeş aynı zamanda elektrikli aracın özelliğine göre uygun şarj ünitelerinin seçimi ve kullanımının, çevresel duyarlılığa katkı sağlarken aracın bataryasını koruduğunu ve yolculuğun konforunu artırdığını anlattı. Türkiye'de 400 noktada halka açık, insanların araçlarını güvenle şarj edebileceği ve bu esnada da durdukları tesislerde hizmetlerden faydalanabilecekleri şarj istasyonları kuran bir operatör olduklarını ifade eden Özdeş, kullanım süresi, elektrik tüketimi ve seyahat süresi gibi konulardaki güncel bilgileri test etmek için elektrikli bir araçla yakın zamanda gerçekleştirdiği Ankara- İstanbul seyahatinin detaylarını paylaştı.