Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü'nün denizlerdeki istilacı türlere yönelik 2020'de başlattığı mücadelede, zehri siyanürden 1200 kat daha etkili ve ölümcül olan 100 binin üstünde balon balığı avlanarak, yaklaşık 5 milyon yeni bireyin ekosisteme girişi engellendi.
Tarım ve Orman Bakanlığı'na bağlı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü, "Biyoçeşitlilik ve Çevrenin Korunması" projesi kapsamında "Hayalet Av Araçları ve İstilacı Türler Farkındalık Programı" düzenliyor. Hem denizler hem de iç sularda iki büyük tehdit olan hayalet av araçları ve istilacı türlerle ilgili program kapsamında pilot olarak seçilen Ankara, Konya, Van, Elazığ, Samsun, Isparta, Eskişehir, Bursa, Muğla, Antalya ve Hatay illerinde çalışmalar düzenleniyor. Çalışmalar yaz ayları boyunca devam edecek.
SON YILDA 6 TÜR YOK OLDU
Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü'nden alınan bilgiye göre, dünya üzerindeki 35 biyoçeşitlilik sıcak noktasından 3'üne sahip olan Türkiye, biyoçeşitlilik açısından dünyanın en zengin bölgelerinden biri olarak kabul ediliyor. Ancak Türkiye'de tüm tatlı su balık türlerinden 3'te 1'i tehdit altında. Son 50 yılda 6 tür yok oldu. Günümüzde Türkiye'nin bu eşsiz biyolojik çeşitliliğinin ciddi tehdit altında olduğu belirtilerek, özellikle sucul ekosistemlerde daha belirgin hale gelen hayalet ağlar ve istilacı türlerin sucul yaşamın sürdürülebilirliği üzerinde ciddi baskı oluşturduğu bildirildi.
EKONOMİK ZARARI 1,5 TRİLYON DOLAR
Bilimsel araştırmalara göre istilacı türlerin son 50 yılda dünya ekonomisini yaklaşık 1,5 trilyon dolar zarara uğrattığı, bu zararın her yıl katlanarak arttığı bildirildi. Genel müdürlüğün açıklamasında, şimdiye kadar Türkiye denizlerinde 100 civarında, Akdeniz'de toplamda 1000 civarında istilacı tür kaydedildiği belirtildi. Türkiye'deki iç sularda da başta en tehlikeli ve en çok zarar veren istilacılar, sivrisinek balığı, zebra midyesi, İsrail sazanı, güneş balığı, gümüş balığı ve çakıl balığı ve bazı akvaryum balığı türleri olmak üzere yaklaşık 30 yabancı ve istilacı tür kaydedildiği açıklandı.
5 MİLYON YENİ BİREY ENGELLENDİ
İstilacı türlerin ekolojik, ekonomik ve insan sağlığı yönünden çeşitli etkileri olduğuna vurgu yapılan açıklamada, bakanlık olarak denizlerde başta balon balığı ve aslan balıkları olmak üzere istilacı türlerle mücadele edildiği bildirildi. Benzer şekilde iç sularda ekonomik değere sahip olan istilacı türler üzerinde av baskısını teşvik ederek de bu türlerin kontrol altında tutulmasına yönelik ciddi çalışmalar yapıldığı belirtildi.
Balon balığıyla mücadelede 2020'de başlatılan, 2021 ve 2022 ve 2023 yıllarında devam eden desteklemelerle, üzerinde av baskısı oluşturulup, stoka katılım oranının azaltıldığı, 2020'den bu yana 100 binin üstünde balon balığı avlandığı açıklandı. Desteklemeyle avlanan her bir dişi balon balığı sayesinde yaklaşık 5 milyon yeni bireyin ekosisteme girişinin engellendiği bildirildi.
DİKENİ ZEHİRLİ, ETİ YENİLEBİLİYOR
Türkiye kıyılarında yayılım gösteren ve insan gıdası olarak da değerlendirilebilen aslan balıklarının ise insan gıdası olarak tüketilebilmesinin hem ekosisteme hem de ekonomiye fayda sağladığı belirtildi. Bu balığın restoranlarda ve mutfaklarda yerini alması için tüketime kazandırma etkinliklerinin hız kazandığı ifade edildi.
800 BİN METREKARE AĞ, 40 BİN SEPET SULARDAN TEMİZLENDİ
Ekosistemlerin korunması ve biyolojik çeşitliliğin sürdürülmesi için pilot seçilen 11 ilde birçok üniversiteyle iş birliği içerisinde istilacı türler ve hayalet av araçlarına yönelik farkındalık çalışmaları yaz boyunca devam edecek. Bu kapsamda, öncelikle kaybolan ağların bulundukları yerler tespit ediliyor. Ardından ilgili STK'lar, balıkçılar, belediyeler, üniversiteler ve özel sektörle birlikte tespit edilen hayalet av araçları bulundukları yerlerden çıkartılıyor. Genel müdürlük yetkilileri, çıkarılan bu araçların geri dönüşüm sürecine dahil edildiğini de belirterek, bu sayede hem doğal sucul ekosistemlerin temizlendiğini hem de kaynak israfının önüne geçildiğini açıkladı. Türkiye genelinde, 103 milyon metrekare alan taranarak yaklaşık 800 bin metrekareden fazla ağ ve 40 bin sepet ve benzeri av aracının sulardan çıkarıldığı, bu çalışmalar sonucunda yaklaşık 2,5 milyon su canlısının ağlara takılarak ölmesinin engellendiği de değerlendirildi.