Sessizlerin sesi olmak

Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nden mezun olduğunu ifade eden Erhan Severler, “Mezun olur olmaz Günaydın’da foto muhabirliği yapmaya başladım. 1994 Mart ayında babamın vefatının ardından 1 yıl sonra akademiye girdim. Aynı sene Anadolu Ajansı’ndan teklif aldım. Türkiye’de ve Dünya’nın farklı yerlerinde birçok göreve gittim. Libya’dan Mısır’a Gazze’den Irak’a özelikle Ortadoğu-Afrika bölgesinde görev yaptım. 2012 yılından bu yana da Ortadoğu-Afrika Bölgesi’nin Görsel Editörü olarak görev yaptım” dedi. 

Bu düşünce hiç aklımdan çıkmıyor
95’li yıllarda foto muhabirliği mesleğinin çok daha değerli olduğunu belirten Erhan Severler, “Foto muhabirleri kendi mesleklerine olan saygıyı kendileri artıracaklar. Hatayı başka yerde aramak dünyanın en kolay işi. Ama ondan önce görevlendirilen bölgelerde nasıl davrandığımız. Deprem bölgesi, çatışma alanları, afet bölgeleri, cenazeler ve benzeri birçok alanda mağdur ve acılı insanları fotoğraflıyoruz. Bir foto muhabiri olarak işin en kötü tarafı başkalarının mutsuzluğundan yararlanıyor gibi görünmek, görünmemiz. Bu düşünce hiç aklımdan çıkmıyor. Mesleğimizi ancak acı çekenlere, mağdurlara saygı duyarak aklayabiliriz. Acı çekenler ve mağdurlar tarafından ancak böyle kabul görebiliriz. O sessiz çığlıkların sesi olarak” diye konuştu. 

Gündemi iyi takip etmeliler
Erhan Severler, iyi bir foto muhabirinde olması gereken niteliklere dikkat çekerek, “Foto muhabirleri, muhabirler gibi gündemi iyi takip etmeliler. Türkiye’de ve dünyada olan bitenlerle meşgul olmalılar” ifadelerini kullandı.