Antalya'da bir uygulama üzerinden "korsan taksicilik" yapan Habip Aslan'ı (52) durdurup, aracına binerek, "Seni bu arabanın içine gömerim" diye tehdit eden ve bu anlara ait görüntüleri sosyal medyada paylaşan taksiciler K.A. (26) ile Ş.C. (61) ve Ü.A.T. (30) hakkında ayrı ayrı 18'er yıl hapis istendi.
Antalya'da geçen yıl aralık ayında taksi şoförleri K.A., Ş.C. ve Ü.A.T., araç taşıma uygulaması üzerinden "korsan taksicilik" yaptığı öne sürülen Habip Aslan'ın aracını durdurup, tehdit ettiği anları kayda alarak sosyal medyada paylaştı. Görüntülerde; K.A., Habip Aslan'ın aracının anahtarını alarak, "Bir arkadaş geldi, dokunmadık ona. Bak bu iki. Fabrikalar Mahallesi'nde taksiciyim. Ev geçindiriyorum, ekmek kazanıyorum. Seni mahallemde bir daha görürsem yaş, baş, dayı, dede, amca, baba fark etmez. Senin plakanı şimdi aldım, göndereceğim de. Plakanı kafama da yazdım. Seni yolda da görürüm, denk düşeriz, o zaman senin arabanda bir tane müşteri görürsem, nereden aldığının bir önemi yok. İçeri de girecek olsam, bu sana son uyarım. Bu iş çok büyüyecek, ekmeğimi kimse alamaz. Ekmeğime kimse mani olamaz, yukarıdakinden başka. Senin de mani olmaya çalıştığını görürsem seni bu arabanın içine gömerim" diyerek tehdit etti.
ARAÇ TRAFİKTEN MENEDİLDİ
Sosyal medyada paylaşılan görüntülerle ilgili Antalya Emniyet Müdürlüğü ekipleri, çalışma başlattı. Polis ekiplerince yakalanan Habip Aslan, bir firmaya ait uygulama üzerinden 2 aydır korsan taksicilik faaliyetini yürüttüğünü, olay sırasında da araçtaki müşteriyle uygulama üzerinden anlaştıklarını beyan etti. Bunun üzerine ekipler, Habip Aslan'ın aracını 60 gün süreyle trafikten menetti. Uygulama üzerinden aracı çağırdığı tespit edilen Ü.A.T., K.A. ve görüntüleri çeken Ş.C. polis ekiplerince gözaltına alındı. Taksi şoförleri olduğu belirlenen K.A., Ü.A.T. ve Ş.C. hakkında savcının talimatı üzerine adli işlem başlatıldı. Antalya Adliyesi'ne sevk edilen K.A. tutuklanırken, Ü.A.T. ve Ş.C. ise tutuksuz yargılanmak üzere bırakıldı.
İDDİANAME HAZIRLANDI
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianame, 11. Asliye Ceza Mahkemesi'nde kabul edildi. Sanıklar K.A., Ş.C. ve Ü.A.T. hakkında "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan 10'ar yıl, "kişisel verilerin izinsiz yayılması" suçundan 6'şar yıl ve "tehdit" suçundan 2'şer yıl olmak üzere toplam 18'er yıl hapis istendi.
Antalya 11. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki davanın ilk duruşması, 26 Ocak günü görüldü. Duruşmaya tutuklu sanık K.A., tutuksuz sanıklar Ş.C. ve Ü.A.T. katıldı. Şikayetçi Habip Aslan ve taraf avukatları da duruşma salonunda hazır bulundu. Hakim karşısında ilk savunmasını yapan K.A., olay nedeniyle pişman olduğunu anlattı. K.A., "Müştekinin aracının anahtarını almadım. Video kayıtlarında gözüken anahtar, kendi aracımındır. Video çekeceğimizi ve bunu şoförler cemiyetine atacağımızı müştekiye söyledik. Müşteki de bunu onayladı. Videoyu çektikten sonra Antalya Şoförler ve Otomobilciler Odası'na attık. Olay nedeniyle pişmanım" dedi.
'ŞİKAYETÇİYİM'
Tutuksuz sanık Ş.C., olayın çok ani geliştiğini belirterek, "Amacımız; müştekinin korsan taksicilik yaptığını ispat etmekti. Pişmanım, beraatimi talep ederim" diye konuştu.
Diğer tutuksuz sanık Ü.A.T. de "K.A.'nın elindeki anahtar, bizim araca ait anahtardır. Müşteki korsan taksicilik yaptığı için kendisini uyarmaya çalıştık. Pişmanım" dedi.
Şikayetçi Habip Aslan ise K.A.'nın araca biner binmez kontağın anahtarını aldığını belirterek, "Sonra konuşmaları bitince kontağı yerine taktı. Video çeken arkadaş da (sanık Ş.C.'yi eliyle gösterdi) evime gideceğimi söyleyince "Bir daha bu işi yap da göreyim" dedi. Daha önce bu yere hiç yolcu almaya gitmedim. Sanıklardan şikayetçiyim, davaya katılmak istiyorum" diye konuştu.
Taraf avukatlarının savunmalarının ardından duruşma savcısı, esas hakkında mütalaasını açıkladı. Mütalaada K.A., Ş.C. ve Ü.A.T. hakkında "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma', "kişisel verilerin izinsiz yayılması" ve "tehdit" suçundan toplam 18'er yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. Mahkeme heyeti, sanık K.A.'nın tutuksuz yargılanmasına karar verip, duruşmayı erteledi.
'UYGULAMANIN YASAK OLDUĞUNU BİLMİYORDUM'
Duruşma sonrası Antalya Adliyesi önünde açıklama yapan Habip Aslan, sanıkların uygulama üzerinden kendisini çağırdığını belirterek, "Arabaya biner binmez biri kontağımdaki anahtarı aldı, biri arkaya bindi. Diğeri ise video çekti. Orada çok korktum. Arkaya oturandan daha çok korktum. Çünkü onun ne yapacağı belli değildi. Can güvenliğimden endişelendim. Orada can güvenliğim yoktu. Her dediklerine "Evet" dedim, "Bu uygulamayı kapatıp, evime gidiyorum" dedim. Aralarından biri çıkıp, "Bir daha yap da görelim seni" dedi. Öyle bırakıp, eve gittim. Beni tehdit ettiler. Sanıklardan birini serbest bıraktılar. Korkuyorum. Ne yapacağı belli değil. Bu uygulamanın yasak olduğunu bilmiyordum. Yasak bir uygulama olsaydı, bunu nasıl indirirdim. 2 öğrenci çocuğum var, 1 oğlum askerdi. O yüzden uygulamayı indirmiştim, yasak olduğunu da bilmiyordum. Sanıkların ceza almasını istiyorum. Görüntüler yayıldıktan sonra çocukların, eşin, dostun yüzüne bakamaz hale geldim. Üzgünüm" dedi.
'MÜVEKKİLİM ÖLÜMLE TEHDİT EDİLDİ'
Habip Aslan'ın avukatı Neslihan Çan Türkmen de olayın bir taksici terörü olduğunu savundu. Türkmen, "Aracına biner binmez, aracın anahtarı kendisinden alınıyor. Sonrasında tehdit ediliyor. Hakaretlerde bulunuluyor. "Seni bu arabanın içine gömerim" şeklinde ölümle tehdit ediliyor. Sonrasında görüntü kayıtlarının Antalya Şoförler ve Otomobilciler Odası'na gönderildiği söyleniyor, daha sonra da bütün sosyal medyada görüntüler yayılıyor. Müvekkil, şikayetçi oluyor. Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede 3 sanık için 18'er yıl hapis cezası talep edildi. Bugün de iddianameye uygun şekilde mütalaa verildi. Fakat duruşma 1 hafta ertelendi. Bu süreçte sanıklardan 1'i tutuklu yargılanıyordu. 2 aylık gibi bir sürede ona tahliye kararı verildi. Bu tahliye, hukuksuz bir karardır. Müvekkilin can güvenliği yoktur. Kendilerini müşteri gibi gizleyen bu kişiler, bütün bu işi yapmaya çalışan herkes için bir tehdittir" diye konuştu.
'ADALETİ SAĞLAYACAK BİRİM, TAKSİCİLER OLAMAZ'
Tüm sanıkların en üst sınırdan ceza almalarını talep ettiklerini belirten Türkmen, "Bu konuda odaların daha yapıcı olmalarını diliyoruz. Çünkü odalar, taksicilerin yaptıkları suçu gizliyor. Bunun önüne geçilmesini istiyoruz. Müvekkilin işlediği iddia edilen suç, herhangi bir ceza kanununda yer alan bir suç değildir. Bu idari bir işlemdir. Müvekkilime bu konuda devlet tarafından ceza verilecektir. Bu konuda adaleti sağlayacak birim, dışarıda gezen sade bir vatandaş ya da taksiciler olamaz. Bu yüzden sanıkların en üst hadden ceza almasını istiyoruz" dedi.