Nurcan Arslan'ın ailesinin sanığa uygulanan iyi hal indirimini kabul etmeyerek karara itiraz etmesinin ardından, Yargıtay 1. Ceza Dairesi, sanığın "Kasten öldürme" suçundan cezalandırılması gerektiği gerekçesiyle kararı bozmuş ve dosyayı yerel mahkemeye geri göndermişti. Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya Nurcan Arslan'ın kardeşi Gülcan Arslan, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’ndan üyeler ve taraf avukatları katıldı. Tutuklu Abdullah Melih Barış, davaya Tokat Cezaevi’nden getirildi.
'Çok pişmanım'
Sanık Barış, savunmasında “Önceki olaylardan dolayı çok pişman olduğumu belirtmek isterim. Bozma ilamına uyulmasını talep ederim. Daha önceki savunmalarımı tekrar ediyorum." dedi. Müşteki avukatları sanığın Tokat’tan İstanbul’a kadar ruhsatsız silah taşıdığını bu sebeple de tasarlayarak cinayeti işlediğini, mahkemenin verdiği müebbet hapis cezası kararında direnmesi gerektiğini belirterek, sanığın tutukluluk halinin devamını talep etti. Sanık avukatı ise önceki beyanlarını tekrar ettiğini belirterek, mahkemeye yazılı savunma yapacağını bildirdi.
'Bipolar bozukluğum var'
Avukat beyanlarının ardından tekrar söz verilen sanık Barış “Benim ruhsatlı silahım hiçbir zaman olmadı. Bahse konu silahı getirme sebebim de evde bulunan çocukların silahı bulup kendine zarar vermemesiydi. Benim teyzemin oğlu 2014’te rahmetli olmuştu, silah da hastanede üzerinden çıktı. Silahı oradan ben hastaneden aldım. Daha doğrusu ben ruhsatsız silah olduğunu bildiğim için arabasından silahını aldım. Bu silah 2014 yılından beri bendedir. Ben geri dönüşümü de ayarlayarak geldim, kimseye zarar verme kastı ile gelmediğim buradan bellidir. Adli Tıp Kurumu bana ‘Sağlamdır raporu’ verse de benim 15 yıldır bipolar bozukluğum var. Lehime yasaların uygulanmasını,tahliyemi istiyorum.” diye konuştu.