İmamoğlu "Yeni taksiler aranan araçlara dönüşecek"
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 1.803 minibüs ve 322 dolmuşun taksiye’ dönüşümü için düzenlenen kura çekim töreninde konuştu. 14 Mayıs’tan sonra depremi Türkiye’nin birinci meselesi haline getireceklerini belirten İmamoğlu, “Ben, sizi ne seçimden önce ne şimdi ne görevim bittikten sonra aldatan bir insan asla olmayacağım” dedi. Yeni tasarım araçların ‘aranan araçlara’ dönüşeceğini kaydeden İmamoğlu, “Yani diğer taksiyi durdurmayacaklar. Bu taksiyi durdurmak için, aradan sizleri seçecekler. Onun için hem daha iyi para kazanacaksınız hem daha memnuniyeti yüksek taksiler olacaksınız hem de hayırlı bir iş yapacaksınız. Sayısı çok olmasa da engelli vatandaşlarımızı da taşıyan hem para kazanan ama hem de hayır duası alan insanlar olacaksınız. Bunu unutmayın” diye konuştu.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), geçtiğimiz aylarda tanıtımını gerçekleştirdiği 1.803 minibüs ve 322 taksi dolmuşun “yeni taksi”ye dönüştürülmesi için yapılan başvuruları tamamladı. 2 bin 532 başvuru içerisinden yapılacak kura çekimi için, Küçükçekmece Yahya Kemal Beyatlı Kültür Merkezi’nde tören düzenlendi. Tören; İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Coşkun Yıldırım, Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi ile CHP milletvekilleri Turan Aydoğan ve Gökan Zeybek’in katılımlarıyla gerçekleşti. Tören öncesinde 5 farklı firmanın, İBB’nin ve esnafın talepleri doğrultusunda ürettiği örnek taksileri inceleyen İmamoğlu, kura çekimi öncesinde bir konuşma yaptı.
"14 Mayıs'tan sonra depremi memleketin birinci meselesi haline getireceğiz"
Konuşmasına deprem felaketinde yaşamını yitiren vatandaşlara Allah’tan rahmet dileyerek başlayan İmamoğlu, “Bütün şehirlerimizin dirençli olmasını sağlamak ve afetlerde insanlarımızın hayatını kaybetmemesini sağlamak, hepimizin boynunun borcudur. Bunu yapmamız için, el birliğiyle bir seferberlik hayata geçirmemiz şarttır. Burada bulunan bütün dostlarımızın evlerinin sağlamlığına dikkat etmesi, kendisinin, ailesinin, yuvasının ve komşularının bir afet anında en ufak bir sıkıntı yaşamamasını sağlamamasının, birinci vazifesi olduğunu buradan hatırlatmak isterim. Elbette kurumlarımız ellerinden geleni yapacak. Bu bütüncül, büyük bir meseledir. Bunun siyasi görüşü, partisi, vesairesi yoktur. Bu konu, merkezi idareden yerel idareye, vatandaşlarımızdan sivil toplum kuruluşlarına, bankalardan yapı sektörüne varıncaya kadar herkesin meselesidir. Bu konuda çok önemli adımlar attık, atmaya devam edeceğiz. Biz, 14 Mayıs'tan sonra inşallah memleketin gerçek anlamda birinci meselesi haline bunu getirip, hızlandırıp, bu ülkenin afette acıyla diz çökmesine engel olacağız” dedi.
"Size, her şey güllük gülistanlık gibi davranamam"
İstanbul’u, Türkiye’yi ve insanların canlarını korumanın herkesin ana meselesi olduğunu vurgulayan İmamoğlu, “Ben, bunu her bulunduğum ortamda dile getireceğim. Sizler, benim kıymetli hemşerilerimsiniz. Biliyorum ki o bölgede yakınları olanlar, eşi, dostu olanlar, arkadaşı olanlar vardır. Yaklaşık 13 gün geçirdim bölgede, depremden bugüne. Çok net; afet vardır, doğanın bir olayıdır, kaderdir. Ama afette o insanların hayatını kaybetmesi bizlerin, insanlarımızın, yöneticilerimizin kusurudur. O binaları düzgün yapmamız halinde, bu şekilde bir trajediyi yaşamak mümkün değildir. O bakımdan bu duygularımı sizinle paylaşmak, sizleri tedirgin etmek zorundayım. Evinize gittiğinizde, kapıdan içeri girdiğinizde, ‘Ben ne yapabilirim ki bu tehdidi bertaraf edeyim’ demenizi sağlamak zorundayım. Beni onun için seçtiniz. Size her şey güllük gülistanlık gibi davranamam. Gerçeklerle yüzleştirmek, gerçek yolu, gerçek güzergahı göstermek zorundayım. Ben, sizi ne seçimden önce ne şimdi ne görevim bittikten sonra aldatan bir insan asla olmayacağım. Asla aldatan bir insan olmayacağım. Bu duygularla buradayım” şeklinde konuştu.
Minibüsçülerle minibüsçü anısını paylaştı
“Minibüsçü esnafını çok seviyorum” diyen İmamoğlu, çocukluğunda yaşadığı bir anısını, “Ben çocukken, köyden şehre okula giderken, bir kırmızı minibüs beklerdim özellikle. O minibüs gelsin diye özellikle beklerdim. Bazen gecikirse mecburen başka bir araca binerdim ama, o minibüsün şoförü çok tatlı bir insandı. Onun arabasına bindiğimde -okulum şehir merkezindeydi- okula giderken, sanki o arabayı benim ailemden biri kullanıyormuş gibi, kendimi huzur ve güven içinde hissederdim. O kıymetli büyüğümüz, ağabeyimiz -Allah selamet versin, inşallah sağdır- genelde böyle bir V yaka kazak ve gömlek giyerdi. Ben, onun için bugün onun kazağı gibi bir kazak giyip geldim aranıza. Kendimi, sizden biri gibi hissediyorum” sözleriyle dile getirdi. Konuşmasının bundan sonrasını ceketini çıkararak sürdüren İmamoğlu, İstanbul’da hem çalışıp hem de üniversiteye giderken de gün içince ulaşım aracı olarak defalarca minibüs kullandığının altını çizdi.
"İstanbul'un hiçbir unsurunda vatandaşını ihmal eden bir insan olmadım, olmayacağım"
“İnsanları da İstanbul’u da o minibüslerde ve otobüslerde tanıdım” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:
“İstanbul'un hiçbir unsurunda vatandaşını ihmal eden bir insan asla olmadım, olmayacağım. Hep şunu söyledim bu taksi meselesinde veya minibüs meselesinde: Ben birinci sıra 16 milyon insanımızı düşünürüm. Benim vatandaşım taksiden nasıl hizmet alacak? Minibüsten nasıl hizmet alacak? Bunu en iyi hale nasıl getiririz? İkinci sırada, o direksiyonun başındaki esnafımı düşünürüm. Benim için bu iki hattı; önce vatandaşımın isteklerini, sonra yine esnafımızın isteklerini makul seviyede karşılayıp, eşleştirdiğim zaman, o zaman burada çıkan sonuç en azından büyük oranla herkesi mutlu eder. Onun için yaptığımız hiçbir işte masamızdan bilimi, tekniği ve ortak aklı uzak tutmadık. Hesap kitap yaparken, asla ve asla o hesabı da yapmadık. Sırası geldiğinde, ‘Yapamazlar’ dendi. ‘Hayır kardeşim. Benim minibüsçü esnafım hakkını alacak. Para kazanmazsa eve nasıl mahcup gider’ dedik. Hiçbir zaman bundan geri adım atmadık.”
"Esnafımız kazanacak ki, yüzü güleç olsun"
Minibüs esnafının, seçim bahaneleriyle 2,5 yıla yakın bir süre zam alamadığını hatırlatan İmamoğlu, “Göreve gelir gelmez bu zammı vermek zorundaydım. Esnafımız kazanacak ki, yüzü güleç olsun. Yüzü güleç olsun ki, o minibüse binen vatandaşımızın yüzü güleç olsun. Birbiriyle güzel iletişim kursun. O bakımdan bu kararları aldık. Bugün de çok değerli bir dönüşümün kura çekimindeyiz. 30 Kasım 2022 tarihli UKOME toplantısında, 321 adedi doğrudan olmak üzere, toplamda 1.803 adet minibüsün taksiye dönüşmesi kararı alınmıştı. 16 Ocak ve 17 Şubat tarihleri arasındaki başvurusu sürecinde, toplam 2.623 taşımacı araçlarını taksiye dönüştürmek için başvurdu. Bu başvuruları hat bazında listeledik. Bugün de taksi dönüşümü yapılacak araç sayısından fazla başvuru alınan hatlarda 2.531 adet başvuru içerisinden 1.342 adet taksi dönüşüm hakkı için noter huzurunda kura çekimimizi gerçekleştiriyoruz. İstanbul’a ve taksi dönüşüm hakkı kazanacak esnafımıza hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.
"Hem kazanacak hem hayır duası alacaksınız"
Yeni tasarım taksilerin, İstanbul’a ve esnafa değer katacağını belirten İmamoğlu, “Az önce birkaç insanımız, bana, ‘Biz diğer taksiden de alalım’ dedi. Bakın lütfen bu kardeşinize güvenin. Israrla söylüyorum ki, -ücret tarifesi de yüzde 30 fazla olacak- şu taksiler, İstanbul'da aranan taksiler olacak. Yani diğer taksiyi durdurmayacaklar. Bu taksiyi durdurmak için, aradan sizleri seçecekler. Onun için hem daha iyi para kazanacaksınız hem daha memnuniyeti yüksek taksiler olacaksınız hem de hayırlı bir iş yapacaksınız. Sayısı çok olmasa da engelli vatandaşlarımızı da taşıyan hem para kazanan ama hem de hayır duası alan insanlar olacaksınız. Bunu unutmayın” diye konuştu.
"İkinci el araç seviyesine kadar inmiş bir maliyetle bu araçları temin etmiş olacaksınız"
Bu süreçte hizmet verecek şoförlere verilen eğitimlerin önemine dikkat çeken İmamoğlu, araçların alım süreciyle ilgili de bilgiler paylaştı:
“Az önce arkadaşlarım bana söylediler, 1.700’ün üzerinde taksiyi mart-temmuz arasında esnafımıza firmalar sağlamış olacak. Hangi fırsat var ise maliyetini azaltacak, ilk andan itibaren bu işe hem Genel Sekreterimiz, yardımcımız hem iştiraklerimiz oradaki sorumlu arkadaşlarımız üzerinden ‘Kardeşim, yeni taksici olacak esnafımıza bu araçları en uygun şekilde siz sağlayacaksınız’ dedim. Yani bu iş, galerideki pazarlık işine dönmeyecek. Biz bu fırsatı sağlamaya devam edeceğiz. Ve size en uygun şekliyle bu araçları sağlamanın da gayreti içinde olduk. Az önce söylediği gibi Buğra Bey'in, gerçekten ikinci el araç seviyesine kadar inmiş bir maliyetle bu araçları temin etmiş olacaksınız. İstanbul'un ulaşım sorunlarını gidermek, kentimizde toplu ulaşımı geliştirmek, özellikle bireysel ulaşım noktasında taksilerimizi kimlikli hale getirmek… Sizler, İstanbul'a belki de ilk kez adım atan insanların ilk selamlaştığı, ilk hatır sorduğu, sohbet ettiği insanlar olacaksınız. Dolayısıyla, inanın her biriniz aslında sanki İstanbul Belediye Başkanı gibi, müşterinizi karşılayacaksınız. Dolayısıyla yaptığınız işi lütfen önemseyin. O bakımdan hakkını vererek, bu büyük ulaşım sürecinin bir paydaşı olmanızı diliyor, hep birlikte başarılı günlere adım atarken, tüm esnafımıza ve İstanbullulara bu güzel taksilerin, bu konforlu araçların ve siz kıymetli esnafımızın hizmetlerinin hayırlı olmasını diliyorum.”
Yolcu almama sorunu ortadan kaldıralacak
İBB Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Buğra Gökce’nin verdiği bilgilere göre; yeni taksiler geniş kapasiteli panelvan araçlardan olacak. Taksiyi paylaşımlı kullanmak isteyen yolcular için, mobil uygulama firmaları ile görüşmeler ve geliştirmeler devam ediyor. Taksilerde akıllı tepe lambası olacak. Akıllı tepe lambasında “TAKSİ”, “DOLU”, “BOŞ”, “REZERVE”, “SERVİS DIŞI” ve “S.O.S” ifadeleri yazacak. Akıllı tepe lambaları, taksimetre ile bağlantılı olacak. Böylelikle, taksiciler ile vatandaş arasında yolcu seçme, yolcu almama gibi yaşanan sorunlar da ortadan kalkacak. Araç içerisinde “şoför için panik butonu” bulunacak. Butona basılması durumunda, tepe lambasında “S.O.S” ibaresi yer alacak. “S.O.S” yazısını gören kolluk kuvvetleri, aracı durdurarak müdahalede bulunacak. Taksiler içerisinde kamera olacak, Toplu Ulaşım Denetim ve Yönetim Merkezi, taksi araç içi görüntüleri üzerinden denetim yapacak.
TUDES'e göre cezası olmayan şoförler çalışacak
Yeni taksiler, İBB tarafından verilen Elektronik Ulaşım Yönetim Lisansı almış olan en az bir mobil uygulama ile faaliyet göstermek zorunda. Taksiler, sarı taksi ücret tarifesinden yüzde 30 daha fazla ücret alacak. Taksi içerisinde yolcu ve şoför arasında güvenlik bölmesi olacak ve nakit para alışverişi için açılıp kapanabilen kapak olacak. Araçlarda, şoför ve yolcu iletişimini sağlayan intelkom sistemi de yer alacak. Taksilerde kredi kartı, banka kartı ve İstanbulkart ile ödeme seçeneğini aynı anda sunabilecek ödeme cihazı bulundurulacak. Taksilerde tekerlekli sandalyenin sığabileceği alan sağlanacak. Görme engelli yolcular için araç içerisindeki taksimetre de yer alan bilgiler sesli anons ile belirtilecek, görme engelli yolcular için de “braille alfabesi” bulunacak. Taksi şoförleri kıyafetlerine dikkat edecek; şort, terlik gibi kıyafetler giymeyecek. Taksi şoförleri; “Kişisel Gelişim ve Farkındalık, İstanbul Şehir Bilgisi, Yabancı Dil, Acil Durum, Kriz Yönetimi ve İlk Yardım, Güvenli Sürüş Tekniği, Dezavantajlı Gruplar ile Empati ve İşaret Dili” gibi konularda 15 günlük eğitim aldıktan sonra şoförlüğe başlayacak. Yolcu/güzergah seçme, kaba davranış, fazla ücret alma konularında TUDES’E göre cezası olmayan şoförler çalışacak. Eğer taksi şoförü, 3 kez suça karıştıysa, taksi plakası dönüşümden önceki haline geri dönecek.”
Oda Başkanı'ndan İmamoğlu'na teşekkür
Minibüsçüler Esnaf Odası Başkanı Emin Alagöz de duygularını, “Buraya çıkarken ne konuşacağımı ne yapacağımı gerçekten çok düşündüm. Minibüs camiası, son 10 yıldır sürekli geri gidiyordu. Ne zamana kadar? 2019 yılında, siz göreve geldikten sonra, maalesef ki bir pandemi başladı, pandeminin içinde dahil olmak üzere, bu camiaya kol kanat gerdiniz ve minibüsçü esnafını 2000’li yılların, 90’lı yılların minibüsçü esnafı seviyesine getirdiniz. Sizlere şahsım ve esnafım adına çok teşekkür ediyorum” sözleriyle dile getirdi. Konuşmaların ardından Bakırköy 23. Noterliği’nin denetiminde kuralar çekildi ve ilk talihliler belli oldu.