Kumara karşı eğitim semineri

Dünyada giderek yaygınlaşan uyuşturucu kullanımı, Türkiye’de de son yıllarda büyük artış içinde. Sentetik uyuşturucu kullanıma bağlı ölümlerde Avrupa’da birinci sırada bulunan Türkiye’de bağımlılık yaşının da 9’lara kadar inmesi belediyeleri harekete geçirdi. Başakşehir Belediyesi, 98 yıldır bağımlılıkla mücadelede önemli faaliyetlerde bulunan Yeşilay ile birlikte Yeşilay Danışmanlık Merkezi’nin (YEDAM) Türkiye genelindeki altıncı şubesini Başakşehir’de açtı.Alkol ve uyuşturucu bağımlılarına ücretsiz psiko-sosyal destek hizmeti verilen YEDAM Başakşehir şubesinde, bugüne kadar 100’ün üzerinde bireysel başvuru alındı, 370 bağımlı ile görüşme yapıldı ve 60 kişiye sosyal hizmet desteği verildi.

Her 4 kişiden 1’i iyileşiyor
Uyuşturucu kullanımı ve madde bağımlılığı ile mücadelede sadece polisiye tedbirlerin yeterli olmadığına dikkat çeken YEDAM Merkezleri Müdürü Uzman Klinik Psikolog Melike Şimşek, YEDAM’lara başvuran her 4 danışandan 1’inin maddeyi bıraktığını söyledi.

Bio-psiko-sosyal bir hastalık
Bağımlılığın, biyolojik, psikolojik ve sosyal boyutları olan bir hastalık olduğunu vurgulayan Melike Şimşek, "Dolayısıyla bu 3 boyuta da değinmemiz gerekiyor. Sürecin sosyal alanında sosyal hizmet uzmanlarımız bize destek veriyor. Diyelim ki bağımlı motive olmadı ve bize tedaviye gelmedi, ama ailesi ulaştı. Bu durumda biz o kişinin tedaviye motive olmasını beklemiyoruz ve ailesini çağırıyoruz. Öte yandan, bireysel terapilerimizin yanı sıra hem bağımlı danışanlara hem de ailelerine yönelik grup terapilerimiz de var. Bu şekilde bir yol izliyoruz" şeklinde konuştu.

Seminerler başlatıldı
Yeşilay Danışmanlık Merkezleri’nde şimdilik sadece alkol ve madde bağımlılıklarına hizmet verildiğini dile getiren Şimşek, “Kumar ve teknoloji bağımlılığı gibi davranışsal bağımlılıklarla ilgili psiko-eğitim seminerleri başlattık. Buradan gelen taleplere göre yakında bireysel destek vermeye başlayacağız" dedi.

YEDAM’da tüm hizmetler ücretsiz
YEDAM’da sunulan tüm hizmetlerin ücretsiz olduğunun altını çizen Şimşek, “Herhangi bir sosyal güvenceye de gerek yok. Danışanımızı AMATEM’e ya da bir devlet hastanesine yönlendirdiğimizde eğer sosyal güvence ihtiyacı doğuyorsa sosyal hizmet uzmanımız o noktada devreye giriyor ve danışanımızı yönlendiriyor. Ona, nereye nasıl başvuracağını detaylı bir şekilde anlatıyor" ifadelerine yer verdi.