Kazık

Birilerinin, aman bir an önce görevden alınsın, istfa etsin, ya da bir daha aday olmasın dediği Esenyurt’un AK Partili belediye başkanı, ahali, kimisi orda kimisi şurda olan kamu kurumları arasında mekik dokurken, sadece ilçe müftülüğünü dışarıda tut, aklına ne kadar kamu kurumu geliyorsa, hepsini aynı çatı altında toplayan dev bir projeye imza attı, o binayı ilçesine kazandırdı. Sırf, ilçe çekim merkezi olsun diye bölgenin epeyce bir bölümüne hitap eden Sosyal Güvenlik Kurumu’nu da allem etti, gullem etti, Esenyurt’a çaktı.
Hafızalardan silinmeyen 99 depremini örnek gösterip, Esenyurt’taki 32 katlı binaların yerle bir olacağı gündeme düşürülürken, Necmi Kadıoğlu, hem göğe yükselecek binaların kazıklarını ilçenin göbeğine çakmaya devam etti, hem de belayı nimete çeviren bir anlayışla, deprem esnasında yerin altında keşfedilen 47derecelik suyla buluşturulan termal kaplıcaları…
*
İlk belediye başkanı seçildiğinde doğanlar, bugün çoluk çocuğa karıştı. Onun da artık köşesine çekilmesini, torun sevmesini bekleyenler var. Farklı partilerden aday olup 5 dönem üst üste seçim kazansa da, hemen hemen her toplantısında “Benim partim Büyükçekmece Partisi” dedi. Son projesi, İstanbul’un en ihtişamlı kamu kurumlarından belediye binası oldu. Meclis toplantılarını yıllarca değişik kahve köşelerinde yaptı. İlçenin geleceğinin karar bağlanacağı kahvede, bir gün öncesinden okey taşları ve kağıtlar toplanıyor, kapı pencere temizleniyor, ertesi gün de pişti atılan masalarda başkan ve meclis üyeleri yerini alıyordu.
İşte, o günlerden bugüne gelindiğinde, Dr. Hasan Akgün’ün “Büyükçekmece halkına ait 1000 yıllık eser diktik” dediği 60 milyon TL. yatırım bütçeli bina, ilçenin, kanayan yarasını sona erdirdiği halde, ulusal medyada eleştiri konusu edilecek, başkanın, maliyeti arttırarak kazık attığı söylenecekti.
*
İstanbul’un tek kadın belediye başkanı seçildi. Seçildiğinden bu yana, yolda karşılaştığı insanların eline tutuşturduğu çiçeğin maliyeti 1 milyon 500 bin TL.’yi aştı. Avcılar’da siyaset yapan meclis üyelerini Kıbrıs’a, partiye ve belediyeye yakın isimleri ise Turban Akçay Tatil Köyü’ne götürdü. Göreve geldiğinden bu yana, tek çakılı eseri olmadığı bir yana, kimseden talep gelmediği halde, tuttuğunu, cami, türbe gezileri listesine yazdı. Harcanan parayı, ne sen sor, ne de ben söyleyeyim.
Kadın kimliğini ön plana çekerek pozitif algı oluşturmaya çalışan Dr. Handan Toprak Benli’nin, işçi maaşlarını ödeyemediğinden dolayı partililerinden yalvar yakar şartlı borçlanma yetkisi alması da, meclis üyelerini Kıbrıs tatili kazıklamasıyla ulaştığı bir sonuçtu.
* 
 İlçesine, kazık çakmaya bile gerek duyulmayan baraka usulü 6 muhtarlık binası yaptı. İnanmazsın ama, temel atma törenine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, açılışlarına ise, Adalet eski Bakanı Seyfi Oktay, CHP eski milletvekili Süleyman Çelebi, İlçe Kaymakamı Mehmet Okur, eski belediye başkanları, siyasi parti ilçe başkanları, meclis üyeleri, İstanbul Muhtarlar Federasyonu Başkanı da dahil, belediye personeli ve ahali katıldı. Kim eksikti dersen, aklıma ilk gelen, Erdoğan…
Zaten, onun da ani bir operasyonla İBB Başkanı Kadir Topbaş’ı görevden almasıyla, CHP’nin sembolik belediye başkan adayı, devasa muhtarlık binalarını Beylikdüzü’ne kazandıran Ekrem İmamoğlu olacaktı!
İmamoğlu, zabıta binası dere yatağında, kentin namusu  sayılan imar planlarına yön veren üstdüzey ekibinin bir market üzerindeki binada, çok sayıda birimin AVM içindeki katlarda çalıştığı yerel yönetimin belediye başkanı olarak, gelecek vaat eden isimler listesine dahil edilmiş, uzun yıllar memlekete hizmet etmesinde fayda görülmüştü.
*
Ne anlatmaya çalışıyorsun, dersen? Kısaca yanıt vereyim.
 Partileri farklı farklı da olsa, memlekete kazık çakanlarla, milete kazık atanların öyküsünü…