Kalbi kırık bir şekilde veda etti

İBB Kütüphaneler ve Müzeler Müdürlüğü'nde 25 yıldır müdür olarak çalışan Ramazan Minder, cuma günü kendisine ulaşan yazıyla Avrupa Yakası Mezarlıklar Şube Müdürlüğü'ne "bilgisayar işletmeni" atandığını öğrendi. Müdürlüğü düşürülerek düz memur olarak atanan Minder, bugün Atatürk Kütüphanesi'ndeki odasını toplayıp, mesai arkadaşlarıyla vedalaştı. Konferans salonunda kütüphane personeline bir veda konuşması yapan Ramazan Minder, "25 yıllık bir çalışma sonrasında bugün itibariyle siz değerli mesai arkadaşlarıma veda etmek için buradayız. Bu zaman zarfında buradaki koleksiyonları geliştirmeye çalıştık. Özellikle nadir eser alımı konusunda çok büyük bir çaba sarf ettik. Bugün itibariyle 270 bini geçmiş bulunuyor. Bunların içerisinde el yazması kitaplar, haritalar, kartpostallar, takvimler, salnameler, albümler satın aldık. Kültüre çok büyük bir hizmette bulunduk. Bugün itibariyle, Atatürk Kitaplığının bu kaynaklarını kullanmak suretiyle, birçok araştırmacı özellikle tarihçilerimiz, mimarlarımız, sanat tarihçilerimiz çok çeşitli yayınlar yapmak suretiyle buradan istifade etmektedir. Ben burada işe başladığımda, 'ben kimsenin siyasi görüşüne, dinine, mezhebine hiçbir şeyine karışmayacağım, sadece iş ahlakına bakacağım, çalışanın başımın üzerinde yeri var, çalışmayan babamın oğlu olsa da affetmeyeceğim' dedim" diye konuştu.

Arkadaşlarımdan helallik istiyorum
Gezi Parkı olayları sırasında attığı tivitlerin bugün gündeme getirilmesini doğru bulmadığını sözlerine ekleyen Ramazan Minder şunları söyledi: "Gezi Parkı olayları bu kütüphane için çok daha farklı bir anlama gelir. Çünkü, malumunuz Gezi Parkı hemen 50 metre üstümüzdeki bir yeşil alan, bir park. Tabii ki başlangıç sürecini tartışmak istemiyorum. Onlar tarihe kalmış mevzular. Çok iyi niyetle başlamış olabilir ama zamanla iş çığırından çıktı ve açık bir vandalizme dönüştü. Orada gördüklerimiz bizi çok üzdü. Biz Taksim'e, kütüphanemize 15 gün gelip gitmekte zorlandık. Duvarda yazan sayın Cumhurbaşkanımıza, devlet büyüklerimize yapılan hakaretler, küfürler bizi çok rahatsız etti. Bizzat fotoğraflamış olduğum, iki tane yepyeni belediye otobüsünün yakılmış, üzerine çıkan insanların tepiştiklerini gördüm. Bu hal içerisinde benim o günlerde atmış olduğum tivitler bugün sosyal medyada kullanılıyor. Ben bugün olsa o tivitleri 'atar mıyım?', 'atmam', açıkça söyleyeyim. Ondan dolayı rahatsız ettiğim, üzdüğüm CHP'li arkadaşlarım varsa hepsinden özür diliyorum. Ama o günün psikolojisi içerisinde yazılmış sözlerdir. Maalesef ama o gün için Atatürk Kitaplığı çok ciddi bir sıkıntı içerisindeydi. Açık bir tehdit altındaydı, o günün psikolojisi içerisinde yazmış olduğumuz sözlerdi. 2013 yılındaydı, aradan 7 yıl geçti. Bugün tartışılmasını doğru bulmuyorum. Onun da çok doğru olduğunu kabul etmiyorum. Üzmüş olduğum arkadaşlarım varsa tekrardan kendilerinden helallik istiyorum. Bugünden itibaren benim burada görevim bitmiş oldu. Yeni yerim mezarlıklar müdürlüğü."

7 gün 24 saat hizmet veren kütüphane
Atatürk Kütüphanesi'ndeki odasını boşaltan Ramazan Minder, DHA mikrofonlarına konuştu. Minder "Buraya 25 yıl boyunca çok hizmet vermeye çalıştık İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak. Kütüphanelerimizi büyüttük, koleksiyonları zenginleştirdik. Arkadaşlarımızla çok güzel bir muhabbet ortamımız vardı, sıcak bir ilişkimiz vardı. Biz arkadaşlarımızın sadece iş ahlakına baktık, ayrımcılık hiç yapmadık. Kütüphanemizi 2-3 kat büyüttük. Atatürk Kitaplığını Türkiye'de bir marka yaptık. 7 gün 24 saat hizmet veren bir kütüphane yaptık. Özel arşivler biriktirdik, yazma eserler aldık, dijital ortama aktardık bunları. 6 milyon görüntü elde ettik, 35 bin yerli yabancı kullanıcı sayısına ulaştık. Bütün kütüphanelerimizde yılda 2.5 milyon insana hizmet ettik. İstanbullu gençlere hizmet ettikten sonra her türlü her kesimden insana hizmet ettik" diye konuştu.

Ayrılma süreci acı verici
Görevden alınma şeklinin yaralayıcı olduğunu ifade eden Ramazan Minder "Tabii devlete çalışınca, yazıyla gelip yazıyla gidiyorsunuz. Bugün itibariyle buradaki görevimiz sonlanmış bulunuyor. Tabii ayrılma sürecimiz biraz acı vermek şeklinde oldu. Normalde benim müdürlük kadrom olmasına rağmen düz bir memur olarak mezarlıklar müdürlüğüne atandım. Bu beni tabii ki çok rahatsız etti. Kalbimi de kırdı. Bu şekilde ayrılmamalıydık. Hizmet eden insanlara bir teşekkür edilmeliydi. En azından bir tören yapılmalıydı. Kim ayrılıyorsa teşekkür edilmeli kendisine ve güzellikle uğurlanması gerekiyor. Ama tabii ki bunu da göremedik. Acı bir şekilde yerimizden koparıldık. Daha çok hizmet yapabilirdik, çok güzel projelerimiz vardı. Ama buraya kadarmış. Bundan sonra kütüphanemiz için de hayırlısı olsun, bizim için de hayırlısı olsun" dedi.