Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Su Ürünleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Ataman Altuğ Atıcı, gemi ve balıkçı teknelerinin makine ve kazan dairelerinden akan yağların depolandığı sintine bölgesinden Van Gölü'ne dökülen atıklarla ilgili çalışma yaptı. Deniz Ulaştırma İşletme Yüksek Mühendisi Araştırmacı Rasim Akman ile birlikte 1 yıl boyunca gölden su örnekleri alıp laboratuvarlarda incelediklerini anlatan Doç. Dr. Atıcı, gemilerin sintine atıklarının ciddi kirliliğe yol açtığını ve endemik tür olan inci kefallerinin yaşam alanlarını tehdit ettiğini belirledi. Atıcı, kirliliğin önlenmesi için de sintine tankı olmayan gemilerde tonajlarına göre makine dairesine sintine tankı yapılması gerektiğini, atıkların da göle değil, karaya çıkarılması gerektiğini söyledi.
Van Büyükşehir Belediyesi tarafından, 2 yıl önce, 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın katıldığı törenle hizmete açılan 180 milyon TL bütçeli "İleri Biyolojik Arıtma Tesisi'nin devreye girmesiyle Van Gölü, yıllardır atık suların neden olduğu kirlilikten kurtulurken, gölünün 14 kilometrelik sahil bandında ise dip çamuru ve balçık temizliğine başlandı. Ancak YYÜ Su Ürünleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Ataman Altuğ Atıcı'nın Deniz Ulaştırma ve İşletme Yüksek Mühendisi Araştırmacı Rasim Akman ile birlikte yaptığı çalışmada, Van Gölü ile ilgili yeni bir tehdit daha ortaya çıktı. Bir yıl boyunca Van Gölü'ndeki gemi barınakları olarak değerlendirilen Erciş, Dağönü, Çitören balıkçı barınakları ile Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi İskelesi, Van Limanı, Edremit Marina, Grand Deniz İskelesi, Akdamar İskelesi, Dereağzı ve Yelkenli ile Tatvan Limanı'ndan su numuneleri alıp bunları laboratuvarlarda inceleyen Doç. Dr. Atıcı, yapılan ölçümler neticesinde göl suyundaki yağ ve gres değerlerinin, sınır değerin (15 mg/L) üstünde olduğunu tespit etti. Araştırma kapsamında balıkçı barınaklarının su yüzeyinde ince bir yağ tabakası olduğu da kayda geçti.
'KARMAŞIK BİR KARIŞIM'
Doç Dr. Atıcı, kirliliğin, gemi ve balıkçı teknelerinin makine ve kazan dairelerinden akan yağların depolandığı sintine bölgesinden kaynaklandığını, bu durumun ise Van Gölü'nü ve endemik tür olan inci kefallerinin yaşam alanlarını da tehdit ettiğini söyledi. Sintine suyunun kronik bir petrol kirliliği kaynağı olarak, dünya genelinde gemiler tarafından su ortamlarına salınan yağlı suyun yaklaşık yüzde 20'sini oluşturduğunu ve bunun da rapor edildiğini kaydeden Doç. Dr. Atıcı, "Gemilerden yapılan bu tür atıkların, sulara salınan hidrokarbonun başlıca kaynağını oluşturduğu tahmin edilmektedir. Gemilerden su ortamına sintine suyunun boşaltılması, alıcı ortamdaki en büyük insan kaynaklı kirlilik girdisidir ve bu girdi miktarının kazara olan petrol sızıntılarından bile daha yüksek olduğu bildirilmektedir. Sintine suyu, yağlı sıvılar ile birlikte metaller ve deterjanlar gibi diğer kirleticiler dahil çeşitli kaynaklardan gelen çözücüleri içeren karmaşık bir karışımdır. Sintine suyundaki yağ ve gres ise doğada hidrofobiktir, yani genel olarak suda çözünmezler. Yağ ve gres ile kontamine olmuş atık sular, çevre koruma kuruluşları tarafından çevre için en zararlı ve tehlikeli atık sulardan biri olarak kabul edilmektedir. İşlem görmeyen ya da zayıf işlem gören yağ ve gresli atık sular son derece tehlikelidir" dedi.
GEMİ KAYNAKLI KİRLİLİK
Doç. Dr. Atıcı, denizlerin en önemli sorunlarından olan yağ ve gres kirliliğinin iç sularda da kendini göstermeye başladığını belirtti. Özellikle balıkların solungaçlarını kaplayarak solunumu engelleyen, su kuşlarının boğulmasına neden olan kirliliğin önlenmesi gerektiğini kaydeden Doç. Dr. Atıcı, "Van Gölü'nde faaliyet gösteren gemiler, göl üzerinde yoğun araç trafiği oluşturmaktadır. İhtiyaca bağlı olarak gemi tonajlarının artmasıyla beraber kullanılan yağ ve yakıt miktarı arttığından, ilerleyen zamanlarda gölde kirliliğin artacağı öngörülmektedir. Ayrıca her geçen gün Van Gölü'nde artan gemi sayısı, gemilerden kaynaklı kirliliği de beraberinde getirmektedir. Gemilerdeki personelin bilinçli olmaması da kirliliği farklı bir boyuta taşımaktadır. Kapalı bir göl özelliğinde olan Van Gölü, gemilerden kaynaklı ciddi bir kirlilik ile karşı karşıyadır. Yapılan bu çalışmayla Van Gölü'ndeki kayıtlı gemiler tarafından göle bırakılan sintine sularının neden olduğu yağ ve gres kirliliğin boyutları ve bu kirliliğin nedenlerinin belirlenmesi amaçlanmış ve gölde alınması gereken önlemlerin temelleri belirtilmiştir. Bu kapsamda barınak ve marina olarak kullanılan yerlerden su örneği alınırken aynı zamanda gölde faaliyet gösteren gemilerin de sintinelerinden su örnekleri alınmış ve laboratuvarda incelenmiştir. Gemilerin barındığı 10 istasyondaki göl suyunda ve 42 adet gemiden alınan sintine sularında KOİ, yani kimyasal oksijen ihtiyacı ve yağ-gres analizleri gerçekleştirilmiştir. Bu çalışma ile yapılan gözlemler ve elde edilen bulgular neticesinde balıkçı barınaklarının su yüzeyinde ince bir yağ tabakası olduğu görülmüştür. Gemi yaşına ve geminin bakımsızlığına bağlı makine bölümünden yağ sızıntılarının oluştuğu, bu durumun da aynı bölgelerdeki gemilerde farklı yağ-gres sonuçlarının oluşmasında etkili olduğu belirlenmiştir" diye konuştu.
GEMİLERİN ÇOĞUNDA SİNTİNE TANKI BULUNMUYOR
Gemilerin birçoğunda sintine tankı bulunmadığına dikkat çeken Doç. Dr. Atıcı, makine şaft yatağında biriken yağlı suların ve gemilerde yağ değişimleri sonucunda oluşan atık yağların doğrudan göl ortamına karıştığını söyledi. Gemilerin barınak olarak kullandığı kıyı bölgelerde Atık Kabul Tesisi (AKT) veya sintine toplama tankları olmamasından dolayı gemilerde biriken yağlı sintine sularının göle bırakıldığı tespit edildiğini anlatan Doç. Dr. Atıcı, "Çalışma sonucunda barınak olarak kullanılan bölgelerin, gemilerin bıraktığı sintine sularından olumsuz etkilendiği belirlenmiştir. Van Gölü'ndeki gemilerden kaynaklı söz konusu bu kirliliğin önüne geçilebilmesi için sintine tanklarına sahip olmayan gemilerin tonajlarına göre makine dairesinde sintine tankları yapılmalıdır. Gemilerde yağ değişiminde oluşan atık yağlar makine yatağına bırakılmamalı ve bu atıklar karaya çıkarılmalıdır. Makine dairesindeki otomatik sintine pompalarının atık su çıkışı sintine tankına bağlanmalıdır. Gemilerin barındıkları kıyı bölgelerine AKT veya sintine toplama tankları yapılmalı, biriken yağlı atıklar günlük veya haftalık olarak bu tesislere aktarılmalıdır. İl Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Tatvan Liman Başkanlığı ve ilgili belediyeler tarafından sintine suyu kaynaklı su kirliliğine yönelik Van Gölü'nde ortak yönetim planları oluşturulmalıdır. Sintine suyunun neden olduğu kirlilik hakkında gemi adamlarına yönelik bilinçlendirici çalışmalar düzenlenmelidir. Van Gölü'nde artma tehlikesi gösteren sintine sularına bağlı kirliliğinin önüne geçilmesi için erken önlemlerin alınması gölün korunması açısından gereklidir" dedi.