Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Şiddetli yağmur
4°
Ara
Damga Yerel Haberler Berkant Temel: Gençlik için adalet için adayım!

Berkant Temel: Gençlik için adalet için adayım!

25 yaşında CHP İstanbul 3'üncü Bölge Milletvekili Aday Adayı olan genç avukat Berkant Temel, Damga'ya konuştu. “Gençlik için, adalet için aday adayı oldum” diyen Temel, “Bir genç olarak Türkiye'nin sorunlarına çözüm üretmek, akranlarımın sorunlarına çözüm üretmek ve en önemlisi de adaletin sesi olmak için bu yolda çıktım” şeklinde konuştu

Okunma Süresi: 6 dk

BARIŞ KIŞ- 25 yaşında CHP İstanbul 3'üncü Bölge Milletvekili Aday Adayı olan Av. Berkant Temel, genç bir isim olarak dikkatleri üzerine çekiyor. “Rize Çayeli'liyim. 1998 İstanbul doğumluyum. Hayatım burada geçti memleketime de hep gidip geldim. İlk ve orta öğretimimi burada okudum, üniversiteyi MEF Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde tamamladım. Şu anda stajyer avukatım, stajımı tamamladığımda ruhsatımı da alacağım” diyen Temel ile niçin aday adayı olduğunu ve hedeflerini konuşma fırsatı bulduk.

CHP-5

Gençler siyasetin içinde olmalı

Gençlerin her daim siyasetin içinde olması gerektiğini savunan Temel, “CHP'ye 2020 yılında üye oldum. Benim için geç bir tarihti. 2020'de üye olma sebebim şuydu ben partinin ilçe örgütlerinde yer aldım. 2009 yılında şu an Genel Başkanımız ve Cumhurbaşkanı Adayımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, büyükşehir belediyesi adayıydı. O'nun verdiği cesaretle yola çıktım. O zamanlar tabii sokakta broşür dağıtmak, siyasette büyüklerimizle tanışmaktı amacım. Ama sonra her şey farklı gelişti. Üniversite kırılma noktası oldu. O dönem baro başkan yardımcısı olan Nazan Moroğlu ile çalışma fırsatım oldu. O dönem dedim ki kesinlikle siyasetin içinde olmalıyım. Sadece ben değil gençlerin topyekun siyasetin içinde olmas lazım. Apolitik bir nesil yetişiyor ve bu noktada gençlerin siyasete kazandırılması oldukça elzem” dedi.

"Gençlikle birlikte çalıştım"

Gençlerin siyasete kazandırılması noktasında yaptığı çalışmalardan söz eden Temel, “Bunun için üniversitede bir çalışma yapmayı düşündüm. Lisede iken partili kimlikle gençlere yaklaşmaya çalıştığımda genç arkadaşlarımızda korku gördüm, bunun sebebi de siyasi iktidardı. Buna karşın üniversitede farklı bir yol izlemeliydim. Bunun için de Atatürkçü Düşünce Kulübü'nü kurduk ve onun başkanlığını yaptım. Tabii ki önemli çalışmalar yaptık. Seçim döneminde Ekrem İmamoğlu başkanımızı okulda ağırladık ve en son bir çalıştay yaptık. 28 farklı ilden 38 kulübü kendi okulumuzda ağırladık."

"Buraya gelen arkadaşlarımızı çalıştayımızda kazanmaya çalıştık. Adaletli, laik bir sistem için nasıl ilerleyebiliriz diye düşünmüştük. Her biriyle güzel bir dönem geçirdik ve daha sonra İstanbul'da Genç Hukukçular ve Her Şey Çok Güzel Olacak ekibini kurduk. O dönem hem hukuk mücadelesi hem seçim mücadelesi veriyorduk. Seçimin niçin iptal edildiğini anlatıyorduk. O dönem arkadaşlarımız hep başka fikirlere sahipti. Kimi bozkurt işareti yapıyor kimi zafer işareti, kimi Rabia işareti. Öyle bir kaynaşma ve beraberlik vardı” diye konuştu.

"Arkadaşlarım için aday oldum"

Aday adaylığı konusunda genç arkadaşlarından büyük destek aldığını da sözlerine ekleyen Temel, “O dönem arkadaşlarımızdan bazıları aramızdan birisi bizi temsil etmeli fikrini ortaya attı. Ve bir ön seçim gibi bir seçim yaptık. Arkadaşlarımız da görevi bana layık gördüler. Dolayısıyla böyle bir yola çıktık. Aday adaylığı sürecimi de onlar istediler. Tek başıma bir karar almadım. Böylece bu yola çıktım. Neticede bu şekilde aday adayı oldum” dedi.

"Partime asla küsmem"

Milletvekili adayı olmanın çok da önemli olmadığının altını çizen Berkant Temel, “Aday olup olmamak, milletvekili olup olmamak çok önemli değil. Önemli olan CHP için çalışmak ve genel başkanımızı cumhurbaşkanı yapabilmek. Vekil olup olmamak benim için bir küslük yaratmaz. Velev ki aday olamadım benim için hiçbir sorun yok. Aynı şekilde çalışmaya, partimize hizmet etmeye devam edeceğiz. Esnafa, vatandaşa hukuku anlatacağız, kazanımlarımızı korumak için çalışacağız. Beni partim değerlendirmek isterse tabii ki görev alırım” diye konuştu.

"En önemli sorun eğitim"

Türkiye'nin başlıca sorunları arasında eğitimin olduğuna dikkat çeken Temel, “Türkiye'nin en önemli sorunlarının başında eğitim meselesi geliyor. Bir cemaatleşme, tarikatlaşma mevcut. İnsanları bilimsel eğitimden soğutup, uzaklaştırıp, başka bir gayetli eğitim vermeye gayret ediyorlar. Bu süreci yaşadık. Evet hiçbir zaman bir tarikatın okulunda bulunmadım, ailem beni o yola sokmadı. Ama bugün eğitim denilince insanlar ya bir cemaat liderinin okuluna giderse başarılı okula girebiliyor ya da bir tarikat okuluna. Soruları bile çalıp kendi yandaşlarına, cemaat mensuplarına verdiler. Tabii ki bu da eğitim sisteminde bir yozlaşmaya sebep oldu."

"Barış Akademisyenleri'ni bir karar ile görevden aldılar. Laik eğitimi verecek eğitimcileri eğitimden uzaklaştırdılar. Sonra pandemi çıktı. Online eğitim vereceğiz dediler, veremediler. Sistem çöktü. Sağlıklı bir eğitim hiç verilemedi. Eğitimde ciddi bir liyakat kaybı var. Bakın bir mülakat sistemi getirdiler. Mülakat neden olur? Adayın bilgisini ölçersiniz, mülakatta da pratiğe dair neler yapılacağını sorarsınız. Ama bizde ne soruyorlar? 15 Temmuz'da neredeydin diye sorular sordular. Diğer soru siyasi parti üyeleğiniz var mı vs şeklinde. Bu insanların bilgi ve deneyimlerini ölçmek yerine bizden misin diye sordular.  Bu büyük bir yanlışlıktır” ifadelerini kullandı.

"Hukuk gelişim gösteremiyor"

Üniversitelerin altının kazıldığından ve hukuk fakültelerinin etkisizleştirildiğinden de dem vuran Temel, “Üniversitelerin hali ortada. Bir üniversite var rektörü aynı, dekanı aynı. Adam kendini dekan olarak atıyor. Niye? Kadro yok. Yetişmiş insan yok. Yetişenler de vakıf üniversitelerini tercih ediyor. Devlet üniversitelerinin çoğunun akademik kadrosu zayıf. Zamanında hatırlarsınız Muharrem İnce, İstanbul Üniversitesi'ne gitti diye üniversiteyi ikiye böldüler; onu karşılayanlar oldu diye. Bugün de akademisyenleri rahat bırakmıyorlar. Bir hukukçu mesela dersini eleştirel anlatır. Hukukçukunun işi yorum yapmak, mukayese etmektir. Ama sen kalkıp sakın ha hiçbir şey eleştirmeyeceksin dersen hukukçu hangi sağlıklı eğitimi verebilir? Türkiye'de hukuk eleştirel bir gelişim gösteremiyor” dedi.

"Parası olana adalet var"

Türkiye'de adalet konusunda da genç bir avukat olarak açıklamalarda bulunan Temel, “Adalet konusuna gelince. Parası olanın adaleti var. Paranız varsa adalet var. İşte kadınları öldürdüler, Sinan Ateş'i öldürdüler, failleri yargılanmıyor bile. Adalet kendi çıkarınıza tecelli ediyorsa vardır. İşlemediğiniz bir suç dahi olsa bir mahkumiyet alabiliyorsanız. Sokakta kadına tecavüz edip, saldırıyor, boynuna bir kravat takıp mahkemeye çıkıyor hakim gelip indirim veriyor. Siyaset yapanları içeri atıp, toplumsal bir suç işleyenleri serbest bırakıyorlar. Sokak röportajında görüyorsunuz birisi çıkıyor; 'Kafalarını keseceğiz' diyor hiçbir ceza almıyor. Ama şarkıcı Gülşen çıkıyor kendi fikrini söylüyor katılır katılmazsınız ona ceza veriyorsunuz. Böyle bir adalet olabilir mi? Bunu değiştirmemiz şart” dedi.

"Erdoğan sistemi var!"

Başkanlık sistemine yönelik eleştirilerde de bulunan Berkant Temel, “Anayasamız uygulansa dünyadaki en iyi anayasaya biz sahibiz. Ama şu an tek adamın sistemi var Recep Tayyip Erdoğan sistemi var. Böyle bir sistemin dünyada bile örneği yok. Bu Erdoğan başkanlığıdır. Bunu kalkıp anayasaya soktular. Sonuçta anayasanın da bir işlerliği kalmadı, uygulanamaz hale geldi. Adalet Bakanı kalkıp tek bir adamdan talimat alıyorsa hangi adaletten söz edebiliriz? Cumhurbaşkanı bir hukuk fakültesi mi bitirmiş, ekonomistim diyor ekonomi mi okumuştur, bir diploması var mıdır o da ayrı bir sorudur. Orduyu dahi kendine bağlayan bir cumhurbaşkanından söz ediyoruz. Her şey tek elde toplanıyor” ifadelerini kullandı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *