Süt, en ucuzu… İki puan.
Bir kilo bulgur…
Dört puan.
Üç puan arttırabildiysen…
Bir kilo un’u salla poşete.
Küp şeker…
O da, bulgur’a eşdeğer, dört puan.
Halen elinde dokuz puan’ın kaldıysa, sıvı yağı verene bi ton teşekkür etme vaktin gelmiş demektir, o da çantada keklik yani..
Nohut yedi, sirke…
Üç puan.
*
En babası, çay…
Yirmi dört puan.
*
Malzemelere puan veren Beylikdüzü Belediyesi ve işbirlikçisi El Ele Yaşam Derneği’nin ortaklaşa kurduğu Gıda Bankası’na bi şekilde yolu düşen fakir fukaranın, öyle elini kolunu sallaya sallaya şuna da buna da ihtiyacım var deme lüksü filan yok.
*
Çünkü o da puanlı…
*
Tek ise…
50 puanlı, bir kilo çay, bir kilo şeker, bir kilo sıvı yağ, bir kilo bulgur alırsa, geriye koskoca on bir puan kalıyor ki, buna tasarruf mevduat hesabı açsa on iki ay sonra fakirlikten kurtulup bildiğin zengin oluyor.
*
Yok, iki kişilik fakir bir aileyse, aile puanı, on puan daha artıp altmış’ı buluyor. Akıllı davransa 24 puanlık çaydan iki adet alsa, getirip sana satsa, altmış beş lira filan elde ediyor, o zaman haftalık pazar parasını edinmiş oluyor.
*
Şayet, aile bireyleri bir fazla artıyorsa, kişi başına eklenen puan da beş puan yükseliyor. Cumhurbaşkanımızı dinleyip de çocuk sayısını üçe beşe çıkartan garibanlar diğerlerinden bir adım önde gibi gözükürken, belediye başkanımız ve dernek yetkilileri suistimali önleme adına on kişiden sonrasına herhangi bir puan eklemesi falan yapmıyor, on, sabit yani…
*
Bir koliyi dahi doldurmayacak yardım malzemesini ahaliden esirgeyen sözde sosyal demokrat belediyecilik savunucuları, yoksulluk mevzusunu puana bağladıklarına göre, ya Beylikdüzü’nde yaşayan garibanlar “Elit yoksul” ya da bu ilçeyi yönetenler, fakirlik üzerinden başlattıkları vicdansız bir oyunda gariban yarıştırmaktan zevk alan hasta bir ruh haline sahip…
*
Kendilerini puanlarsak…
*
Puanladıkları garibanların da içinde hakkı olduğu belediye parasıyla günübirlik düzenledikleri kahvaltıları, salam, sosis, peynir, yumurta, tereyağı, zeytin, envai çeşit yiyecek, açık büfe…
On puan.
*
Sınırsız yakıtları deposunda olmak kaydıyla altlarına çektikleri lüks makam araçları..
Yüz puan.
*
Kurdukları kallavi sofralar, sıcak, ara sıcak, ordövr tabağı, koyun eti, kuzu eti, kaz eti, acısı, tatlısı, mezesi, meyvesi, salatası…
***** (Beş yıldızlı) puan…
*
Market zincirlerinin, raf ömrü dolmak üzere olan gıdaları bozulmadan birkaç gün önce verdiği bunlar, sanki bağ bağışlıyor edasında bu kentin gariplerini puan cetvellerine dahil ederken, aslında söyleyecek o kadar söz var ki, ne söylesen eksik kalıyor.
*
Bi dönem ülke puanı arttıran çin çin yarışmaları bile bunların yaptığından daha ahlaki gibi geliyor. Hiç değilse onlar hak ettiği kadarıyla bu kentin garipleri ise hak etmedikleriyle puan kazanıyor.
*
Şimdi anladın mı birader, fakirlik kaç puan?