Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davaya göre, sanıklar İbrahim B, Halil E, Mahmut E. ve Mehmet Suphi B, Ankara'nın Gölbaşı ilçesinde yaşayan 84 yaşındaki emekli avukat İ.E.A'yı telefonla arayarak kendilerini polis olarak tanıttı.
Emekli avukata WhatsApp üzerinden kendi kimlik fotokopisini gönderip, kimliğinin terör örgütü üyelerince kullanıldığını ve operasyon yapacaklarını belirten sanıklar, mağdurdan bankadaki parasını çekip adli emanette muhafaza altına alınması için yanına gelecek sivil polise teslim etmesini istedi.
Bunun üzerine emekli avukat, yoksul çocuklar yararına vakıf kurmak için bankada biriktirdiği 880 bin doları çekip Çankaya'daki bir okulun önünde kendilerini sivil polis olarak tanıtan Halil E. ile Mehmet Suphi B'ye teslim etti.
Sanıklar daha sonra mağdur İ.E.A'yı tekrar arayarak, operasyonda belli bir aşamaya geldiklerini ancak sonlandıramadıklarını söyledi ve bir kez daha para istedi.
Yaşlı adam, Çankaya İncek Mahallesi'nde bulunan arazisini değerinin altında satıp 320 bin doları da sanıklara teslim etti.
Başka bir taşınmazı olup olmadığını sordukları İ.E.A'nın Antalya'da da bir arazisi olduğunu söylemesi üzerine sanıklar, mağdur adamdan bu araziyi de satıp parayı kendilerine ulaştırmasını istedi.
Ancak süreçte çelişkili beyanlardan şüphelenen yaşlı adam, sanıklar hakkında suç duyurusunda bulundu.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Sahtecilik ve Dolandırıcılık Suçları Soruşturma Bürosunca başlatılan soruşturmada, Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesinde bulundukları tespit edilen 4 sanık yakalandı.
Pavyona gitmişler
Haklarında "zincirleme şekilde nitelikli dolandırıcılık" suçundan dava açılan sanıklardan İbrahim B, olay tarihinde, Halil E. ve Mahmut E. ile Ankara'ya gezmek için geldiklerini anlattı.
Halil E'nin hastane işleriyle ilgilendiklerini ifade eden İbrahim B, "Hastane işleri bittikten sonra alışveriş merkezine geçtik. Daha sonra Ulus'ta bir pavyona giderek eğlendik. Gece otele döndük. Ertesi gün Kızılay'da gezdikten sonra Şanlıurfa'ya geri döndük." beyanında bulundu.
Sanık Halil B. de tır şoförü olduğunu, Ankara'ya sağlık raporu almaya geldiğini, olay günü Kızılay'da arkadaşlarıyla gezdiklerini akşam saatlerinde ise pavyona gidip eğlendikten sonra otelde uyuduklarını anlattı. Halil B. müştekiyi tanımadığını, dolandırıcılık iddiasıyla ilgisinin bulunmadığını savundu.
Diğer sanıklar da üzerlerine atılı suçlamayı reddetti.
Hükümle birlikte tutuklandılar
Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davada, sanıklardan İbrahim B. tutuklu, diğer 3 sanık tutuksuz yargılandı.
Kendisini kamu görevlisi olarak tanıtan sanıkların her birine 120'şer milyon lira adli para cezası veren mahkeme, sanıkları "zincirleme şekilde nitelikli dolandırıcılık suçundan" 18 yıl 9'ar ay hapis cezasına çarptırdı.
Sanıklara verilen cezada herhangi bir indirim uygulamayan mahkeme, hükümle birlikte tutuksuz 3 sanığın da tutuklanmasına karar verdi.