İhaleyi veren Arnavutköy Belediyesi’nin, başkanı, patronu, 1 numarası, adına ne dersen de, en yetkili ismi, A. Haşim Baltacı.
Yardımcısı, ağır topları, kurmayları, üstdüzey ekibini sayıyorum;
Yavuz Fırat.
Osman Akkaya.
Kemal Aygenli,
Turgut Baran.
Hakan Şişman.
*
Toplamda 117 milyon TL.’lik 103 ihaleyi, tereyağından kıl çekercesine alan belediye iştiraki firma ARAŞ A.Ş.’nin bir numarası ve ağır toplarını tekrar olmasın diye saymıyorum, çünkü, yukarıdaki şemanın birebir aynısı.
*
Anlayacağın…İhaleyi veren de, alan da aynı kadro…
*
Belediye başkanı ve A takımı, kamu hizmeti yaptıklarından dolayı maaş alıyor mu? Alıyor…Yine aynı kadro, belediye iştiraki firmanın yönetim kurulu başkanlığı ve üyeliğini yaptığından dolayı ‘Huzur hakkı” adı altında, bir belediye müdürünün maaşı kadar ücreti cebe indiriyor mu? İndiriyor…
*
Net anlatırsam…Verirken de kazanıyorlar, alırken de…
*
Merak edilmesi ve sorgulanması gereken konu şu…Arnavutköy Belediye başkanı Haşim Baltacı, neden/nasıl birçok hizmeti, başkanlığını yaptığı belediye şirketine pas ediyor?
*
Şundan…
*
Bi kere, belediye şirketinin girdiği bir ihaleye başka bir firmanın girmesi yasal olarak mümkün olsa bile, o ihaleyi kazanması hayal ötesi bir şey. Kazansa dahi şrakk diye iptali sözkonusu. İlk etapta, şeffaflığın ve rekabetin rafa kaldırılması gündeme düşüyor ki bu süreç, demokratik yerel yönetim anlayışına taban tabana zıt bir gelişme.
İkincisi…
Belediye şirketinin o ihalelerle ilgili yaklaşık maliyeti önceden bilme gibi bir şansı var. Zira, yaklaşık maliyeti belirleyen, ihaleyi veren, belediyenin ta kendisi. AK Partili Belediye Başkanı Haşim Baltacı, sır gibi saklanması gereken, açıklanması suç teşkil eden yaklaşık maliyet bilgisiyle birlikte ihaleye giren en avantajlı firma temsilciliğini de elinde koz olarak bulunduruyor mu? Aynen, anlattığım gibi, bulunduruyor.
Üçüncüsü…
İhaleyi kazanan belediye şirketinin, hakediş ödemelerini almada diğer firmalar gibi sorun yaşama ihtimali sıfırın altında…
Dördüncüsü…
Hizmet alımı yapan belediye ile hizmeti sunan belediye şirketi arasındaki ilişkileri denetleyecek, sorgulayacak hiçbir siyasi irade yok. Daha açık ifadeyle, Başkan Baltacı, sol cebindeki belediye parasını, belediye iştiraki firmanın sağ cebine aktararak bir şekilde kamu parasının iz takibini de ortadan kaldırıyor mu? Hiç tartışmasız öyle…Çünkü, belediye iştirakleri yasa gereği Türk Ticaret Kanunu’na tabi tüzel kişilik olduklarından dolayı, siyaseten denetlenmesi de imkansız.
Beşincisi…
Baltacı ve ekibi, devlete ait kamu kaynağını, tüzel bir kişiliğe sahip belediye iştiraki firma kasasına aktararak, parayı, dilediği gibi kullanma şansını kazanıyor ki, zaten elde edilen gelir sayesinde de kendisine ayda 5 bin TL. başkan yardımcılarına da 3 bin TL. ‘Huzur hakkı’ ücreti ödenmesi ortamını yaratıyor. Şirketin, en önemli ve birincil gelir kaynak adresi Arnavutköy Belediyesi olduğu için de buradaki rant trafiğini istediği gibi yönetebiliyor.
*
O halde?
*
Belediye başkanı ve yardımcılarından oluşan bu ‘Ekip’ hem belediye hem de iştiraki şirketteki kapalı devre usulü sistemle çalışan milyonlarca dolarlık rant trafiğini yıllardır nasıl yürütüyorlar diye merak ediyorsan, cevabını vereyim..
Siyasi rakiplerini ve ahaliyi ‘ekip” öyle yapıyorlar…Mesele bu kadar basit, yani…
*