DHA- Diyarbakır'da, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ndeki Hevsel Bahçeleri'nin de ortasından geçen ve havaların ısınmasıyla, insanların kenarında piknik yaptığı Dicle Nehri ve kıyısına atılan çöpler, alandaki canlıları tehdit ediyor.
Dicle Üniversitesi'nden Prof. Dr. Ahmet Kılıç, "Çöpler, plastikler, yemek kapları uzun yıllar tabiatta kalarak birikime neden oluyor ve oradaki canlıların yaşam döngülerine çok olumsuz etkileri var" dedi.
Türkiye'nin önemli akarsuları arasında yer alan ve Diyarbakır'da UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'nde bulunan Hevsel Bahçeleri'nin ortasından geçen Dicle Nehri, hava sıcaklıklarının artmasıyla piknikçilerin uğrak mekanı haline geliyor. Piknikçilerin kıyılarda bıraktığı çöpler, nehirde ve alanda barınan canlılar için tehdit oluşturmaya başladı. Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Kılıç, piknik sonrası bırakılan plastik atıkların canlıların yaşam alanlarını ciddi oranda etkilediğini söyledi.
Prof. Dr. Ahmet Kılıç, Dicle Nehri'ne ve çevresine bırakılan çöplerin en önemli sorunlardan olduğunu ifade ederek, "Bunu yapanlar kendini bilmezler. İnsanların attığı çöpler, plastikler, yemek kapları, özellikle köpükten oluşan servis takımları, çatallar, bıçaklar, uzun yıllar boyunca tabiatta kalarak birikime neden oluyor ve oradaki canlıların yaşam döngülerine çok olumsuz etkileri var. Su içinde yaşayan canlıların yaşam alanlarını ciddi biçimde olumsuz etkiliyor. Nehre atılanlar, bu ve benzeri çöpler aslında ham madde. Biz bunları defalarca kullanabilecek durumdayız. Hatta yurt dışından getirilen çöplere de para veriyoruz. Oysa bu çöpleri insanlarımız sağa sola atmak yerine biriktirme kumbaralarına atacak olurlarsa hem tabiatta kirliliğe neden olmayacak hem de bu ham maddeyi bizim defalarca kullanma imkanımız olacak" dedi.
'TABİATA ATILAN HER ÇÖP, BİZE GERİ DÖNÜYOR'
Gelişmiş ülkelerde uygulanan sıfır atık projelerine değinen Prof. Dr. Kılıç, "Asla çöp çıkmaz. Kağıt, naylon ve plastik bunlar hepsi ayrı ayrı yerlerde toplanır. Hiç çöp konteynerlerine atılmaz. Bizim de aynı metodu izlememiz lazım. Hatta kültürümüzde de böyle bir olay var; kırsalda ve köylerde asla çöp olmaz. Her türlü ambalaj malzemesi defalarca kullanılır. Köylerin çöpleri yoktur. Bizim biliyor olmamıza rağmen bunların gerçekleşmesi çok üzücü. Bugün tabiata atılan her çöp bize geri dönüyor. Orada yaşayan canlıların yaşam alanlarına ciddi zararlar veriyor. Görsel olarak da nehrin kalitesini düşürüyor. Bu çöplerin buradaki canlıların üremeleri ve beslenmeleri ile suyun kalitesi üzerine çok ciddi olumsuz etkileri var. Tabi ki tüm vatandaşlara görev düşüyor. Buna sahip çıkmamız lazım. Bu tür atıkları toplayıp en yakın çöp toplama kutularına götürmemiz lazım ki tabiat bunlarla kirlenmesin. Ben insanlarımızın büyük çoğunluğunun tabiata saygılı olduğunu ve duyarlı olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.