Elazığ’da meydana gelen depremde konutları yıkılan ev sahiplerinin birçoğu, evlerinin yıkılmasında sorumlulukları olduğu iddiasıyla, Elazığ Belediyesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) aleyhinde maddi ve manevi tazminat davaları açtı. Depremzede A.H., tarafından açılan davayı karara bağlayan Elazığ 1’inci İdare Mahkemesi, bilirkişi raporunu dikkate alarak, belediyeyi yüzde 20 oranında kusurlu bularak, 19 bin 917 lira, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı yüzde 3 oranında kusurlu bularak 2 bin 987 lira, AFAD’ı yüzde 2 oranında kusurlu bularak bin 991 lira olmak üzere davacıya toplam 24 bin 896 lira maddi tazminat ödenmesine karar verdi. Mahkeme ayrıcı 20 bin liralık manevi tazminat davasının 2 bin liralık kısmının kabulüne karar vererek, her 3 kurumu kusurları oranlarında bu parayı davacıya ödemesine hükmetti. Sonuçlanan davalardan birçoğunda benzer kararlar çıktı.
SÖZLEŞMEYE DAVA ŞARTI EKLENDİ
Depremin yaralarını sarmak için, Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun gereği Abdullah Paşa Mahallesinde yaklaşık 1200 konutluk alanın yapımını Elazığ Belediyesi üstlendi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının üstlendiği alandaki konutlar kısa sürede tamamlanırken, belediyenin üstlendiği alandaki konutların yapımına aradan yaklaşık 2 yıl geçmesine rağmen başlanmadı. Belediye, konutların yapımı için hak sahiplerinden alınacak parayı 180 bin lira olarak belirlerken, ödeme konusunda taksit kolaylığı sağladı. Şu ana kadar vatandaşlardan yaklaşık 300’nün imzaladığı sözleşmeye sonradan eklendiği iddia edilen ‘Tüm kamu kurumları hakkında bahse konu ada üzerinde bulunan konutum ile alakalı hiçbir maddi ve manevi deprem tazminatı ve benzeri dava açmayacağımı, açmış olduğum davalardan kayıtsız şartsız feragat edeceğimi taahhüt ederim’ maddesi tepkiye neden oldu.
‘DEPREMZEDELER İKİNCİ KEZ MAĞDUR EDİLDİ’
Bazı depremzedelerin avukatı İbrahim Yılmaz, vatandaşların bir an önce evlerine kavuşabilmek için sözleşmeyi imzaladıklarını; ancak son eklenen maddenin depremzedeleri ikinci kez mağdur ettiğini söyledi. Hak sahiplerinin bu sözleşmeyle kazanılan haklarından vazgeçtikleri gibi, tüm kurumların avukatlık ücretleri ile dava masraflarını da üstlenmek zorunda kalacaklarını belirten Avukat Yılmaz, “Açılan davalarda mahkeme kusurun büyük bir bölümünü Elazığ Belediyesine vererek yüklü miktarlarda tazminat ödemesine karar verdi. Belediye ise yapımını üstlendiği bölümle ilgili vatandaşlarla masaya oturarak, sözleşme yaptı. Ancak sözleşmeye konulan bir madde ile vatandaşlardan dava açmamaları, açılan davalardan ise feragat etmeleri istendi. Çaresiz bir şekilde evlerinin yapılmasını bekleyenler bu sözleşmeyi imzalamaya başladı. Ancak vatandaşların çoğu neye imza attığının farkında bile değil” dedi.
BELEDİYE: BU RUTİN BİR UYGULAMA
Elazığ Belediyesi Kentsel Dönüşüm Proje Müdürü Lütfi Oğuz, Abdullah Paşa Mahallesinde yaklaşık bin 200 konutluk alanla ilgili hazırladıkları sözleşmeleri hak sahiplerinin 3’te 2 çoğunluğunun imzaladığını belirterek; “2 parselde ihaleye çıktık. İhaleye çıkan 2 adanın yapımına başladık. Kalan 2 adanın ihalesini haftaya yapacağız” dedi. Oğuz, sözleşmede yer alan ‘davadan vazgeçme’ şartı ile ilgili madde konusunda ise, “Bu rutin bir uygulamadır. Bu şu anlama gelir; ‘Ben sizin konutlarınızı yapacağım. İhale bedelinin üzerini cebimden sübvanse edeceğim. Bir de beni bu davalarla uğraştırma’ anlamına geliyor. Belediye olarak eğer dava açıyorsan, bunu da imzalama diyoruz. Davadan vazgeçmeyenler sözleşmeyi imzalayamayacaklar. 3’te 2 çoğunluğu yakaladık. Çoğunluğun dediği olacak. İmzalamayanların hisseleri kamulaştırılacak” dedi. (DHA)