İddianamede, şüphelilerin iş adamını öldürmelerine rağmen ailesinden 10 milyon dolar fidye istemeye devam ettikleri ve cesedin kafasının ise halen bulunamadığı vurgulandı. Hakim karşısına çıkan şüpheliler, haklarındaki suçlamaları reddederek, cinayetle bir ilgilerinin olmadığını savundu.
İddianamede olay anlatıldı
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianameye göre Büyükçekmece’de 3 Temmuz 2016’da meydana gelen olay şöyle oldu: Irak vatandaşı olan iş adamı Ahmed Mawlood Mohammed Mohammed Türkiye’de döviz bürosu açmak için arkadaşı Ahmed Mohammed Saleh Saleh’ten yardım istedi. Saleh de yaptığı araştırmalar sonucunda Irak vatandaşı Farok Abdullah Hmod Al Dulaimi ile telefonda görüştü. Dulaimi de “Türkiye’de size yardımcı olacağım” diyerek Mohammed ve Saleh’i Türkiye’ye davet etti. 26 Haziran 2016'da davet üzerine Türkiye'ye gelen Mohammed ve Saleh, Aksaray'da Farok Abdullah Hmod Al Dulaimi ile görüştü. Dulaimi, döviz bürosu açılması konusunda yine Irak vatandaşı olan Mahmood Khalaf Sulaiman Sulaiman'ın kendilerine yardımcı olacağını, kendilerini onun yanına götüreceğini söyledi ve ertesi gün için iş insanı Mohammed ve Salah ile randevulaşarak oradan ayrıldı.
"Plan yaptılar"
Farok Abdullah Hmod Al Dulaimi, Tarık Moutil ve Mahmood Khalaf Sulaiman Sulaiman zengin olduğunu bildikleri iş adamını kaçırıp fidye almak için plan yaptı. 3 şüpheli, Mohammed'i ellerinde tutabilmek için önce bir villa ve otomobil kiraladı. Bu çalışmalar yapılırken 3 şüpheliye, açık kimlik bilgileri ve adresleri tespit edilemeyen başka şüpheliler de yardım etti. Farok Abdullah Hmod Al Dulaimi, işadamı Mohammed ve müşteki Saleh'e kendilerine yardımcı olacağını belirttiği Mahmood Khalaf Sulaiman Sulaiman’a götürmek bahanesiyle Büyükçekmece'de kiraladıkları villaya kiraladıkları araç ile götürdü. Kimliği tespit edilemeyen diğer şüpheliler ile Tarık Moutil'in elinde pompalı tüfek ve Mahmood Khalaf Sulaiman Sulaiman elinde tabanca ile villada beklemeye başladı.
"Bunlar IŞİD'çi bizi tuzağa düşürmüşler"
Şüpheliler, iş adamı Mohammed ve müşteki Saleh villlaya girer girmez üzerlerine silahları doğrulttu ve yere yatmalarını istedi. Müşteki Saleh korkarak yere uzandı ancak Mohammed yere yatmadı ve Arapça, "Bunlar IŞİD'ci bizi tuzağa düşürmüşler" diyerek bağırdı ve direndi. Müşteki Saleh ve iş insanı ayrı odalara götürüldü, gözleri bağlandı ve elleri kelepçelendi. Müşteki Saleh'in üzerinde bulunan cep telefonu ve 500 Amerikan dolarını alan şüpheliler, iş adamının da tespit edilemeyen parasını ve cep telefonunu da aldı.
"Öldürdüler ancak 10 milyon doları istemeye devam ettiler"
Şüpheliler, iş adamının Irak’ta yaşayan ailesinden 10 milyon dolar fidye istedi. Bu sırada şüpheliler iş adamını kasık bölgesinden pompalı tüfekle vurarak öldürdü ancak ailesinden de fidye istemeye devam etti. Şüpheliler, öldürdükleri iş adamının cesedinden kurtulmak için başından, kollarından, dirseklerinden ve dizlerinden kesti. Cesedin göğüs bölgesini bavula koyan, diğer organlarını poşete koyan şüpheliler, cesedi kiraladıkları villaya fazla uzaklıkta olmayan yol kenarındaki otların içine attı. Olay yerinde cesedin kafası ise bulanamadı.
"Müştekiye de çarşaf giydirip,kadın gözlüğü takmışlar!"
Şüpheliler, 3 gün boyunca alıkoydukları müşteki Saleh'i de başka bir yere götürmeye karar verdi. Şüpheliler, Saleh'e siyah kadın çarşafı giydirip, güneş gözlüğü takarak yola çıktı. Ancak otomobilin kırmızı ışıkta durması üzerine müşteki Saleh, bir anlık hamle yaparak şüphelilerin elinden kaçtı. Saleh’in polise ifade vermesinin ardından olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
"Telefonları villaya yakın baz istasyonundan sinyal vermiş"
Savcılık soruşturma sonunda hazırladığı iddianamede, şüphelilerin iş adamını tasarlayarak, canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürdüklerinin altını çizdi. Maktul ve müştekinin silahla hürriyetinden mahrum edildiği vurgulanan iddianamede şüphelilerin telefonlarının olay günü villaya yakın baz istasyonundan uzun süre sinyal aldığını, birbirleriyle irtibat halinde olduklarını belirtildi. İddianamede müşteki Saleh’in, şüpheliler Farok Abdullah Hmod Al Dulaimi ve Tarık Moutil’i şüpheye yer vermeyecek ölçüde teşhis ettiği de vurgulandı.
3'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istendi
İddianamede Farok Abdullah Hmod Al Dulaimi (42), Mahmood Khalaf Sulaiman Sulaiman (51) ve Tarık Moutil'in (35) "Canavarca hisle eziyet çektirerek, tasarlayarak kasten öldürme" , "Nitelikli yağma" ve "Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 24'er yıldan 44'er yıla kadar hapis talep edildi.
Hakim karşısına çıktılar
Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada savunmasını yapan Fas vatandaşı Sanık Tarık Moutil, “Maktulü hiç görmedim. Maktulün öldürülmesi ve yağma suçları ile hiç bir alakam yoktur. Bu olayı polis beni gelip aldığı gün öğrendim. Polis gelene kadar benim bu işlerden herhangi bir bilgim yoktur” dedi.
“Cinayetle bir alakam yoktur”
Irak vatandaşı Mahmood Khalaf Sulaiman Sulaiman da olaylarla yakından uzaktan bir ilgisi olmadığını savunarak "Polisler beni çarşıda yakaladılar. Maktulü hiç görmedim, tanımıyorum. Şikâyetçi Saleh’i de tanımıyorum. Ben bu kişilerin Türkiye’ye ne maksatla geldiklerini, ne için geldiklerini ve kimle görüştükleri konusunda bilgim yoktur. Ben söz konusu villaya hiç gitmedim. Villanın kiralanması aşamasında hiç yer almadım. Villayı kim kiraladı hiç bilmiyorum. Tutukluluğum nedeniyle 2 eşim ve çocuklarım mağdurdur. Benim cinayetle bir alakam yoktur.” ifadelerini kullandı.
"Mağdur durumdayım"
Irak vatandaşı sanık Farok Abdullah Hmod Al Dulaimi da “Ben Sakarya’da şirket sahibiyim. İki aileye bakıyorum. Çocuğum var. Benim yüzümden çocuklarım okuyamıyor. Mağdur durumdayım tahliyemi talep ediyorum” dedi. Mahkeme heyeti sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı ertelendi.