Bürokrasi mi demokrasi mi?

Son günlerde güzide ilçemiz Silivri’de sessizlik hakim. Özellikle siyasi bakımından oldukça sessiz diyebilirim. AK Parti Silivri İlçe Teşkilatı, kongre süreci ve yeni ilçe başkanı ataması bekleyişiyle günlerini geçirirken, Belediye Başkanı Özcan Işıklar’da ulusal gazetecileri ağırlamakla meşgul bu sıralar. Bizim başkan Silivri’deki gazetecilere meramını anlatamayınca, çareyi ulusal gazetecilere anlatmakta buldu sanırım. E nede olsa ulusal gazetecileri inandırmak daha kolay. Çünkü arkadaşlar Silivri’yi cezaeviyle biliyor ve tanıyorlar. Onun dışında Silivri’de yapılan, yapılmayan, ya da vaat edilip, söz verilip yerine getirilmeyen hizmetlerden bey haberler. Hele vatandaşın sesine kulak veren yok bu aralar. 
İlçe Kaymakamımız Ali Partal hariç… Konu İlçe Kaymakamımız Ali Partal beye gelmişken hemen geçtiğimiz günlerde Fenerköy’de düzenlediği halk buluşması toplantısından bahsetmek istiyorum. Öncelikle şunu belirtmek istiyorum ki, Sayın Kaymakamımız Ali Partal’ın daha önceki Kaymakamlara nazaran farklı bir çalışma stratejisi var. Özellikle vatandaşların, gazi ve şehit ailelilerinin evlerine çat kapı ziyaretleri anlamlı ve takdire şayan bir davranış. Hele her köy ve mahallede düzenlediği halk buluşmaları tam anlamıyla devletin vatandaşı kucaklayan bir anlayışı koyuyor ortaya. Tüm birim müdürlerini yanına alıp her hafta bir mahalleye, bir köye misafir olan Kaymakam Ali Partal, vatandaşların sorunlarını, taleplerini bir bir dinleyip, ilgili kurumların çözüm bulmasına vesile oluyor. Fener Mahalle Muhtarı Muharrem Eren’in muhteşem ev sahipliğinde düzenlenen toplantıyı yöneten Sayın Kaymakamımız Ali Partal’ın vatandaşın taleplerine ve bahsettiği sorunlara karşı yapıcı ve bir o kadarda çözüm odaklı tavır sergilemesi adeta mahalle halkının gönlünü fethetti diyebilirim. Kısacası güzel ve verimli bir toplantıydı bana göre. Sayın Kaymakamımızın ilçedeki sorunlara el atması ve bu sorunların çözüme kavuşması için ilgili kurumlar ile halk arasında köprü vazifesi kurmasıyla inanıyorum ki birçok sorun ve hizmet daha kısa sürede tamamlanmış olacak ve çözüme kavuşacaktır. Umarım ilçemizde görev yapan siyasetçilerimiz de bu görev ve sorumluluk bilincinde halka hizmet etme anlayışında olurlar. Zira kendilerinin yapması gerekeni ilçe kaymamamız yapıyor da… 
Siyasi’ler mi? Onlar şimdiden koltuk derdinde! Hepsi daha şimdiden 2019 seçimlerine kitlenmiş durumda. Acaba hangi koltuğu kaparız diye plan yapıyorlar. Kimisi belediye başkanlığı koltuğuna talip, kimisi başkan yardımcılığına, kimisi meclis üyeliğine, kimisi milletvekilliğine, kimisi de ilçe başkanlığına. Tabi bu koltuklara sahip olmak için, onlar için her şey mübah. Duyduğuma göre birbirleri hakkında parti genel merkezlerine dosya taşımaktan Ankara’nın yollarını aşındırdılar vallahi. Hem de öyle eften püften dosyalarda değil hani. Bel altı, bel üstü her türlü bilgi mevcutmuş bu dosyalarda. Hatta daha da ileri gidip bir birbirlerine FETÖ'Cü suçlaması, yakıştırması yapanlar bile var. Sanki hepsi aynı geminin tayfası değillermiş gibi. 
Vallahi parti genel merkezleri koltuk uğruna birbirini suçlayan ve şikâyet eden bu koltuk sevdalılarıyla ilgili nasıl bir tavır sergiliyor bilemiyorum ama ben olsam hepsini kapı dışarı koyardım. Zira bugün koltuk için en yakınında ki insana bunu yapan, yarın o koltuğa oturamadığı takdirde partisine ne yapmaz! Kısacası demem o ki, bırakın birbirinizi kötülemeyi beyler bayanlar. Silivri’de, Parti Genel Merkezleriniz de kimin ne olduğunu çok iyi biliyor. Lafa gelince dava adamı nutukları atıp, icraata gelince koltuk için bir birinizin kuyusunu kazmayın. Allah muhafaza kazdığınız kuyuya düşmekte var! Davanız millet, işiniz hizmet olsun. Koltuk mu? Siz yeter ki çalışın, elbet makam ve koltuk peşinden gelecektir…
Ve son olarak yazımın tamamını değerlendirdiğinizde, sizce bürokrasi mi, demokrasi mi a dostlar? 
Bence bürokrasi daha ağır basıyor bu aralar. Pe ki ya sizce? 
Kalın sağlıcakla…