Elazığ Belediyesi Hayvan Hastanesi Geçici Hayvan Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezi'nde hayvanlara kötü muamelede bulunduğu iddiasıyla 4 kamu görevlisinin 5'er ay hapis cezasına, belediyenin itirazı sonrası üst mahkemenin geri iade ettiği davanın duruşmasında, mahkeme suçun yasal unsurları oluşmadığından sanıkların suçtan ayrı ayrı beraatlerine karar verdi.
Hayvan hakları savunucusu veteriner hekim Türkan Ceylan, "Bilirkişi raporları çok açık ve netti. Bugün tanığımız dinlendi. Bu karar, "Siz sokaktaki barınaktaki hayvanın boğazını keserek öldürebilirsiniz ve hiç ceza almazsınız çünkü kamu malına bir zararı yoktur" demektir" dedi.
Elazığ Belediyesi'nin Hayvan Hastanesi ve Geçici Bakımevi'nde hayvanlara kötü muamele yapıldığı iddiasıyla hayvanseverlerin şikayetinin ardından Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. Soruşturmanın ardından 4 kamu görevlisi hakkında "görevi kötüye kullanmak" suçlamasıyla geçen yıl Elazığ 2'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Dava kapsamında hazırlanan bilirkişi raporunda bakımevinde Ekim 2020'de 206 köpek, 88 kedi, Aralık 2020'de 103 köpek, 80 kedi, Ocak 2021'de 230 köpek, 85 kedi, Şubat 2021'de ise 192 köpek, 78 kedi öldü. Toplam bin 62 hayvanın öldüğünü gösteren tutanaklarda, hayvanların ölüm sebepleri ise belirtilmedi. Geçen yıl mart ayındaki karar duruşmasında, sanıklar V.T., F.G., K.Y.Ü. ve H.H.D., görevi kötüye kullanma suçunun alt sınırından 6'şar ay, 1 ay da iyi hal indirimi olmak üzere 5'er ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi.
'KEDİLERİN BİRBİRİNİ YEMESİYLE İLGİLİ TESPİT YANLIŞ ANLAŞILMIŞ'
Elazığ Belediyesi'nin üst mahkemeye yaptığı itiraz başvurusu sonrası geri iade edilen dava, yeniden görüldü. 2'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde tekrar görülen davanın duruşmasında Elazığ ve Konya barolarından avukatlar da hazır bulundu. Mahkemede tanık olarak ifadesine başvurulan veteriner hekim N.A.B., "Ben 2017-2018 ve 2022 yılları içerisinde barınağı ziyaret etmiştim, burada barınağın hayvan için temiz bir yer olduğunu söyleyebilirim, ancak ilk gittiğimde kayıt hususuyla ilgili eksiklikler vardı. Savcılıkla keşfe gittiğimde gördüğüm her şeyi raporlarıma yazmıştım. İkinci raporumdaki kedilerin birbirini yemesiyle ilgili tespit yanlış anlaşılmıştır. Yem ve suda herhangi bir problem yoktu" dedi.
Tanık olarak dinlenen M.K. ise, "2017 yılı içerisinde barınakla ilgili bir takım eksikliklerin olması sebebiyle benden danışmanlık hizmeti almak istemişlerdi. 2 yıla yakın bir süre bu hizmeti vermiştim. Bu süre zarfında cerrahi operasyonlara girmiştim. 2019 yılı içerisinde bir kısım eksikliklerin giderilmesi için talepte bulunacakken gereksiz aletlerin malzemelerin alındığını görmüştüm. Eleman eksiği vardı, rutin olarak kullanılan malzemeler tamdı. Cerrahi malzemelerde eksiklikler vardı. 2019 yılı içerisinde bir rapor düzenlemiştim, ancak sözleşme yapıldığı için rapor sunamadım. Hayvanların birbirlerini yediklerini görmedim. Ölen hayvan görmüştüm. Yemleri hayvanların önünde duruyordu" diye konuştu.
'HAYVANLARIN BOĞAZINI KESTİĞİMİ GÖRDÜM'
Tanık Z.Ç.'de "Ben gönüllü olarak dava konusu yerdeki hayvanların bakımıyla ilgili çaba sarf etmiştim. Bu süre zarfında hayvanlara kötü muamele yapıldığını görmüştüm. Ayrıca sanık V.'nin hayvanların boğazını kestiğini görmüştüm. Bu süre zarfında maddi ve manevi olarak çok zarar gördüm. Bu sebeple davaya katılmak istiyorum. Çok fazla kötü olaya maruz kaldığımız için bazı hususları söylememiş olabilirim. Ancak ben gördüğüm hususları belirttim. Sanık F.'nin müdürlük döneminde nispeten daha iyi şartlar vardı ancak V.'nin döneminde çok olumsuz durumlara şahit olduk" diye konuştu.
SANIKLARA BERAAT
Tanıklarının dinlenilmesinin ardından mahkeme kararını açıkladı. Kararda, "Her ne kadar sanıklar hakkında "Görevi kötüye kullanma" suçundan kamu davası açılmışsa da müsnet suçun yasal unsurları oluşmadığından sanıkların müsnet suçtan ayrı ayrı beraatlerine, yapılan yargılama giderlerinin kamu üzerinde bırakılmasına" ifadelerine yer verildi.
'HAYVANLARIN BOĞAZINI KESEREK ÖLDÜRDÜĞÜNÜ KENDİSİ İTİRAF ETTİ'
Adliye çıkışından karara tepki gösteren hayvan hakları savunucusu Türkan Ceylan, kararın insanlık adına büyük yara olduğunu ve kararı tekrar üst mahkemeye taşıyacaklarını belirterek, "Bugün burada skandal bir karara hep beraber tanık olduk. Bunu hem hayvan hakları açısından hem insanlık suçu olarak kınıyorum. Hukuk adına çok yaralayıcı bir karar olmuştur. Biz bir üst mahkemeye taşıyacağız. Bu binlerce hayvanın öldürülmesi ile ilgili bir davaydı. Ve biz burada ne siyasi ne bürokrasi hiçbir şeyimizi gözetmeden hayvan hakları için burada geldik mücadele ettik. Böyle bir kararın verilmesine karşı vazgeçmeyeceğiz. Dimdik duracağız. Bu zorluklar bizi daha da güçlendirdi. Bilirkişi raporları çok açık ve netti. Bugün tanığımız dinlendi. Aynı şekilde hayvanların boğazını keserek öldürdüğünü ifade etti. Kendisi bizzat itiraf etti. Yani bu karar, "siz sokaktaki barınaktaki hayvanın boğazını keserek öldürebilirsiniz ve hiç ceza almazsınız çünkü kamu malına bir zararı yoktur" demektir. Bu büyük bir facianın önünü açar. Biz bunu kabul etmiyoruz. Ayrıca bir kamu malı zararı olarak davaya bakmıyoruz. Binlerce öldürülmüş canın hakkı olarak bakıyoruz. Onların sesleri çıkmıyor bizim onların haklarını savunmamız gerekiyor" diye konuştu.
'HAYVAN TEDAVİ EDİLEMEYECEK DURUMDAYDI'
Sanık V.T. 27 Ekim 2022'de görülen mahkemede verdiği ifadede, "F.'nin iddialarıyla ilgili olarak bir hayvanın tedavisi ile ilgili hayvanı zapt edemediğimden F.'den yardım istedim kendisi de hayvanla başa çıkamadı. Bu sebeple o esnada hayvanın ana damarını keserek ölümüne sebep olmuştum. Buradaki amacım hayvan tedavi edilemeyecek durumdaydı ve acı çekiyordu. Bu sebeple böyle bir uygulama yapmıştım. Hayvan zaten anestezi altındaydı. F. olayın savcılığa yansıdığı zaman diliminde benim de adımı vermişti; ancak iddia edilen eylemlerle ilgili benim bir kusurum yoktur. Buna rağmen art niyetle ismimi vermişti" demişti.