BARIŞ KIŞ- CHP İstanbul 3'üncü Bölge Milletvekili Aday Adayı olan Av. Sinan Bayat, partisinin Beylikdüzü İlçe Başkanlığı binasında aday adaylığına ilişkin basın açıklaması yaptı.
İlçe Başkanı Mülayim Demirtaş'ın ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıya; Beylikdüzü Belediyesi'nin CHP'li Meclis üyeleri, CHP İstanbul 3'üncü Bölge Milletvekili Aday Adayı Av. Turan Taşkın Özer, Beylikdüzü İlçe yöneticileri, partililer ve çok sayıda isim katıldı. Bayat'a başarılar dileyen Mülayim Demirtaş, “Beylikdüzü'nün evladı ve hepimizin kardeşi. Çok büyük bir oy farkıyla Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nu cumhurbaşkanımız yapacağız. Yine Meclis'e, 300'den fazla milletvekilimizi yerleştireceğiz. Bunun için de çok çalışacağız. Hiçbirimize 14 Mayıs gecesinde seçim sonuçları açıklanana kadar uyumak haram. Hep birlikte çalışacağız. Bütün toplumsal muhalefet birlikte hareket edecek ve hep birlikte kazanacağız” dedi.
Hukuk insanı ve vatanseverim
“Ben Atatürk devrimlerinin temel felsefesine inanmış, ülke insanına güzel bir Türkiye bırakma mücadelesi veren, hukuk ve adaleti kendisine ilke edinmiş bir hukuk insanı ve vatanseverim” diyerek konuşmasına başlayan Av. Sinan Bayat ise “Ülkemizde, bilindiği gibi kuvvetler ayrılığında yasama işlevini, Türkiye Büyük Millet Meclisi yapmaktadır. Bir de istisnai olması gerekirken artık istisnadan çıkarak, TBMM’nin yerine geçerek, adeta yetki gasbı ile, kararnameler çıkartarak, yasama görevini yapan bir Cumhurbaşkanımız var. Peki meclis ne yapar? Meclis ‘’kadını erkek, erkeği kadın’’ yapmanın dışında her şeyi yapar. Bu nedenle bu seçimde Cumhurbaşkanlığını kazanmamızın yanında, Türkiye’nin her yerinden milletvekili çıkarıp, hatta millet ittifakı ortaklarımızla birlikte, anayasayı değiştirmek için gerekli olan 400 milletvekili çoğunluğunu da yakalamamız gerekiyor” diye konuştu.
Reis'in hukuku var!
Türkiye'de hukuk anlamında iyileştirilmeler yapılması gerektiğini kaydeden Bayat, “Yıllar önce yeri asla doldurulamayacak araştırmacı – gazeteci yazar merhum Uğur Mumcu 'Türk Hukuk sistemini' çok güzel özetlemişti. Ona göre Türk vatandaşları; İsviçre medeni kanununa göre evlenen, İtalyan ceza yasasına göre cezalandırılan, Alman ceza muhakemeleri usulü yasasına göre yargılanan, Fransız idare hukukuna göre idare edilen ve İslam hukukuna göre gömülen kişilerdir” demişti. Peki şu an da hangi hukuk ve yargı sistemi var! Artık hepimiz biliyoruz ki, ülkemizde ‘’Reis’in ve adamlarının hukuku, yargı sistemi var. Bu durumun en somut örneği, İBB. Başkanımız Sn. Ekrem İmamoğlu’nun YSK üyelerine hakaretten, sözüm ona ‘’Ahmak’’ dediği için yargılandığı davada adeta suç uydurularak, ceza verilmesi davasını gösterebiliriz. Dünya Hukuk tarihinde çok bilinen 'Dreyfus' davasının yerini artık 'ahmak' davası almıştır. Bu rezillikte onlara yeter de artar” ifadelerini kullandı.
Adalet için adayım
Adalet yürüyüşünü hatırlatan Bayat, “Filozof Pascal’a göre; 'Kuvvete dayanmayan adalet aciz, adalete dayanmayan kuvvet zalimdir.' Ne yazık ki ülkemizde; Yargı bağımsızlığının olmadığı, eşitler arasında eşitlik hukukunun uygulandığı, emir komuta zinciri içerisinde yürüyen, dikta hukuk sistemi uygulanmaktadır. Özetle ‘’tuz kokmuştur, tuz. Peki Hukukun Üstünlüğü, Yargının Bağımsızlığının, yeniden tesisi ülkemizde olur mu? 25 günde 420 kilometre, hak, hukuk adalet için yürüyen, ayakları nasır tutan, su toplayan, doktorların yürümesi sakıncalıdır demesine rağmen geri adım atmayan Türkiye Cumhuriyetin 13’ncü Cumhurbaşkanı Adayı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve onun arkasından giden milyonlar yapamayacak da, kim yapacak. Soruyorum size… Tam da bu noktada, milletvekili seçilirsem partimin görevlendirmesi ile 'Anayasa ve Adalet Komisyonlarında' görev alarak, hukukun üstünlüğünün, yargının bağımsızlığının yeniden tesisinde katkım olursa, ne mutlu bana” şeklinde konuştu.
Yüzde 60 almamız lazım
14 Mayıs seçimlerinin ne kadar kritik olduğunun altını çizen Bayat, “Bana bazen soruyorlar. Mevcut İktidar değişir mi diye. Ben de değişir diyorum. Niye mi; Çocuk tacizleri, ekonomik krizler, mülteci sorunu, 'Allah affetsin, biz yanıldık' gibi devletin bekasını sıkıntıya sokan yanlış politikalar, para sıfırlamalar, çadır satmalar, kirasını, faturalarını ödeyemeyen, çocukları üşümesin diye, saç kurutma makinesi ile çocukların odasını ısıtıp, diğer odada kendini asan anne gibi, yürekleri dağlayan binlerce hadise. Saymakla bitmez. Pişmiş tavuğun başına gelmeyenler, hepimizin başına geldi. Şimdi bir daha soruyorum. Bunların gitmesi, değişmes için daha ne gerekiyor. ‘Ebrehe’nin fil ordusunu bozguna uğratan ebabil kuşlarını bekliyorsanız, daha çok beklersiniz. Bizim ebabil kuşlarına ihtiyacımız yok. Cumhur ittifakına oy vermiş kişileri ikna edip, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na oy verdirtecek, çalışkan , cesur yüreklere ihtiyacımız var. Eğer sizi motive edecekse size şimdiden müjde vermek istiyorum. Rehavete kapılmayalım ama, seçimi biz kazanıyoruz. Bana göre sadece 50 + 1 ile kazanmak yetmez. Yüzde 60-65 bandında bir zaferle seçimi kazanalım ki, onları bir daha geri dönmemek üzere siyasi tarihin çöplüğüne gönderelim” ifadelerini kullandı.
Önümüzde çifte bayram var
Türkiye'nin önünde iki bayram olduğunu ifade eden Bayat şöyle konuştu; “Kıymetli misafirlerim, sizler gibi, ateşten gömlek giyerek yıllarca çok zor koşullarda mücadele ederek, Türkiye’nin birleştirici gücü olmak için halkımızı ilmek ilmek örgütleyen, ‘’ bunlar yan yana gelmez’’ denilen partileri bir araya getiren, PKK’nın saldırısına uğrayan tek genel başkan olan ve yine şehit cenazesinde adap bilmeyen inek hırsızlarının saldırısına uğrayan, erdemli, dürüst, adam gibi adam, Anadolu’nun Kemal’i, 13. Cumhurbaşkanı adayımız Sn. Kemal Kılıçdaroğlu’na , Türkiye’deki tüm parti mensuplarımıza, yurtsever vatandaşlarımıza ve her koşulda benden desteğini esirgemeyen kıymetli eşime huzurlarınızda çok teşekkür ediyorum. Herkese başarılar diliyorum. Ayağımıza taş değmesin. Önümüzde iki bayram var. Öncelikle Ramazan Bayramını kutlayacağız. Daha sonra ise 14 Mayıs’ta yapılan seçimlerin akabindeki Demokrasi Bayramını kutlayacağız. Bayramımız şimdiden kutlu olsun. Nazım’ında dediği gibi; 'Çaresi yok usta biz kazanacağız.' Biz kazanacağız diyoruz.”
Av. Sinan Bayat kimdir?
1980 yılında, Iğdır’ın Aralık ilçesinde doğdum. İlk, Orta ve Lise öğrenimimi Aralık İlçesinde; Hukuk lisans eğitimimi ise 2006 yılında İstanbul’da tamamladım.
Kurucusu olduğum, Beylikdüzü sınırları içerisinde bulunan Hukuk Büromda, Avukatlık mesleğimi ifa etmekteyim.
Kıymetli eşim Av. Birsen Soysal Bayat ile 2017 yılında evlendim ve bu evliliğimizden ‘’Yaren Birsen’’ adında, dünyalar tatlısı bir kız çocuğuna sahibiz. Gerek partimizin düzenlediği ve gerekse hukukçu ve siyasi kimliğimi geliştirmek adına katıldığım ve aralarında Sodev sertifikalarımın da bulunduğu, birçok eğitim kurumundan alınmış uzmanlık belgelerim bulunmaktadır. Genç yaşlarda siyasete başladığım, Cumhuriyet Halk Partisi’nin başta Hukuk Komisyonları olmak üzere çeşitli kademelerinde görevler aldım.
2015 yılında yapılan genel seçimlerde partimizin ön seçim Milletvekili aday adayı oldum. Mesleki yeterliliğe sahip ve parti emekçisi olmaya inanan birisi olarak, siyaset yapan birinin toplumsal karşılığı olma gayesi ile, birçok STK’da görevler aldım, halen de, bu görevlerim devam etmektedir. Bilindiği gibi özellikle İskandinav ülkelerinde örneğin İsveç’te stk’lara üye olmayan kişiler neredeyse siyaset yapamıyor. Çünkü dernekleri, vakıfları siyasi partilerin acemi birliği gibi gören bir anlayış var.
Bu gaye ile :
- İstanbul Barosu Komisyon üyelikleri
- Sosyal Demokrat Avukatlar Platformu Başkanlığı
- İstanbul Kars Ardahan Iğdır Dernekler Federasyonu Bşk. Yrd.
- Dünya Iğdır Dernekler Federasyonu Bşk. Yrd.
- İstanbul Azerbaycan Derneği Danışma Kurulu Bşk. Yrd.
- İstanbul Iğdır Sosyal Dayanışma ve Kültür Derneği Başkanlığı
- Atatürkçü Düşünce Derneği
- Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği gibi, STK’larda görevler üstlendim. Atatürk’e hakaret eden başta Akit olmak üzere, birçok davada şikayetçi sıfatı ile, başka yurtseverlerin de katkılarıyla, bu kendini bilmez densizlerin ceza alması için var gücümüzle mücadeleler ettik.