Diyarbakır'da Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkılan Hisami Apartmanı'nın 2 müteahhidi ile arsa sahipleri hakkında açılan davanın iddianamesinde, binanın inşasının ve güçlendirilmesinin projesiz, ruhsatsız ve denetimsiz olarak yapıldığı yer aldı.
Diyarbakır'da, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'taki depremlerde yıkılan, 100 kişinin hayatını kaybettiği, 32 kişinin yaralandığı Hisami Apartmanı'na ilişkin 2 müteahhit ve arsa sahipleri hakkında 22 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Merkez Bağlar ilçesi Mevlana Halit Mahallesi'ndeki Hisami Apartmanı'nın depremde yıkılmasıyla ilgili tutuklanan müteahhit Mehmet Ali K, tutuksuz müteahhit Mehmet M. ile tutuksuz sanık arsa sahipleri Nurettin Ö. ve Ahmet Ö. hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı bünyesinde kurulan Deprem Soruşturma Bürosunca yürütülen soruşturma tamamlandı.
Savcılıkça "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ve yaralanmasına neden olma" suçundan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası talebiyle sanıklar hakkında hazırlanan iddianame, Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
İddianamede, Nurettin Ö'nün kendisine ait arsayı Mehmet Ali K. ve Mehmet M'ye 8 daire ve bir dükkan karşılığı olacak şekilde verdiği ifade edildi.
Arsanın resmiyette Nurettin Ö. adına kayıtlı olmasına rağmen kardeşi Ahmet Ö'nün de arsaya ortak olduğunun tespit edildiği belirtilen iddianamede, müteahhitlerin iflas ettikleri, binayı kaba inşaatı bitmiş şekilde bıraktıkları, bunun üzerine Nurettin Ö'nün Ahmet Ö'den kendilerine ait daireleri ve dükkanı tamamlamasını istemesi üzerine çalışmalar yaptıkları kaydedildi.
1993 yılında binanın bazı kolonlarına projesiz şekilde müdahale edilmiş
İddianamede, "Nurettin Ö'nün, 1993 yılının sonlarına doğru Hisami Apartmanı'nın çaprazındaki bir binanın apartmana yakın olacak şekilde yıkılması sonucunda kolonları mantolama yapmak suretiyle güçlendirdiği"ne dair beyanı olduğu belirtildi.
İddianamede, yer alan bilirkişi raporunda şunlar kaydedildi:
"Binanın, ruhsatsız ve projesiz inşa edilmesi, malzeme özelliklerindeki yetersizlikler, uygulama ve işçilik hataları, binanın denetimsiz olarak yapılmış olması ve kontrolsüz bir şekilde kolonlarda mantolama yapılarak taşıyıcı sisteme müdahale edilmesi nedenleri ile yıkılmış olduğunun, bu yıkımda da binanın projesiz, ruhsatsız ve denetimsiz yapılması nedeni ile inşaata izin veren arsa sahibi ve inşaatı yapan bina müteahhidi ve bina müteahhidi işi bıraktıktan sonra inşaatı tamamlayanların, binanın bazı kolonlarına projesiz, ruhsatsız ve denetimsiz bir şekilde mantolama yaparak taşıyıcı sisteme müdahale edenlerin sorumlu olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır."
İddianamenin, sonuç kısmında şunlar yer aldı:
"Şüpheliler tarafından bina yapmaya elverişsiz malzemeler kullanılarak projesiz, ruhsatsız ve denetimsiz olarak bina yapılarak insanların ikametlerine tahsis edildiği, arsa sahibinin de binanın bazı kolonlarına projesiz, ruhsatsız ve denetimsiz bir şekilde mantolama yaparak taşıyıcı sisteme müdahale ettiği anlaşılmıştır. Her ne kadar bu sonucun gerçekleşmesini istememiş olsalar da sonucu öngörmüş olmalarına rağmen eylemlerini gerçekleştirmişlerdir. Dolayısıyla 100 vatandaşın ölümüne, 32 vatandaşın da yaralanmasından sorumlu oldukları anlaşılan şüphelilerin 'bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ve yaralanmasına neden olma' suçundan ayrı ayrı cezalandırılmaları kamu adına iddia ve talep olunur."
İddianamede, soruşturma kapsamında haklarında işlem yapılan G.A, S.A, M.S.K, O.Ç, H.A, S.Y, M.B, S.B, A.Ç, M.H.Ö, H.B, C.Y, Y.B. ve B.O'nun ise kusurlarının olmadığı tespit edilerek, haklarında kovuşturmaya yer olmadığına dair ek karar verildiği belirtildi.