Küresel iklim değişikliği ve buna bağlı olarak yaşanan kuraklığın etkileri bölgede devam ediyor.
Azalan yağışlar ve artan buharlaşma ile birçok su kaynağının kuruduğu Van Gölü Havzası’nda özellikle son yıllarda gölde yaşanan çekilme dikkat çekiyor. Van Gölü’nün birçok noktasında daha önce su altında olan yerler, şimdi karaya çıkmış durumda. Bu bölgelerde şimdi tarım yapılırken, balıkçılıkla uğraşanlar ise suların çekilmesiyle birlikte teknelerini barınaklara yanaştıramaz hale geldi.
Dünyanın en büyük sodalı gölü, Türkiye’nin ise en büyük gölü olma özelliğini taşıyan 3 bin 712 kilometrekarelik alana sahip Van Gölü’nün yüzey kotu 1648 metreye düştü.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi öğretim üyesi Dr. Mustafa Akkuş, “Van Gölü kot olarak son yılların en düşük seviyesinde. 1995 yılında Van Gölü’nün yüzey kotu 1650 metre, 2022 yılındaki en son verilere göre 1648 metre. Yani yüzeyden 2 metrelik bir su düşüşü söz konusu. Bunu 3 bin 712 kilometrekarelik alan için düşündüğümüz zaman çok devasa bir su kaybı olduğunu görüyoruz. Yani bu da Van Gölü’nde 61 milyon metreküpten daha fazla bir suyun buharlaşma ile kaybolduğunu gösteriyor” dedi.
BALIKÇI BARINAKLARI OLUMSUZ ETKİLENİYOR
Göldeki çekilmenin birçok olumsuzluğu beraberinde getirdiğini anlatan Akkuş, “Van Gölü kenarındaki balıkçı limanları bu durumdan olumsuz etkileniyor. Çekilme böyle devam ederse önümüzdeki yıllarda Van Gölü kenarındaki balıkçı barınaklarının birçoğu işlevsiz hale gelecek. Van Gölü özel bir ekosistem. Kapalı bir ekosistem olması gölü çok kırılgan bir hale getiriyor. Yani dışardan hiçbir su girdisi yok. Bütün su bütçesi gölün kendi içerisinde” diye konuştu.
“OCAK VE ŞUBAT YAĞIŞLARI HAYATİ ÖNEME SAHİP”
Önümüzdeki kış ocak ve şubat aylarının hayati öneme sahip olduğunu belirten Akkuş, “Umuyoruz ki2023’ün ocak ve şubat aylarında havza bol kar yağışı alır. Ve Van Gölü tekrardan yükselmeye başlar” dedi. (DHA)