DHA- Adana'da, Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Acil Tıp Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Sebe, özellikle göze güzel görünen, renkli ve albenisi olan mantarların daha zehirli olduğuna dikkati çekti. Mantarın pişirilmesi, gümüş kaşıkla ezilmesi ya da yoğurtla birlikte yenmesi durumunda zehirlemeyeceği inanışının yanlış olduğunu belirten Sebe, "Kimi zaman ölüme kadar götürüyor. Karaciğer ve böbrek nakline, diyalize kadar giden hastalarımız var. Maalesef bu tedavilere rağmen ve panzehir kullanmamıza rağmen kaybedilen hastalarımız da oluyor" dedi.
Özellikle sonbahar ve kış mevsiminde daha çok görülen ancak iklim değişikliğinin etkisiyle bu yıl havaların yağışlı gitmesi sonucu doğada hala rahatlıkla bulunabilen çoğu mantar, bilinçsiz tüketimle zehirlemeye devam ediyor. ÇÜ Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Acil Tıp Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Sebe, Haziran ayına girilmesine karşın bu vakaların sıklıkla görüldüğünü ve geçen yıla oranla bir artış yaşandığını kaydetti. Anadoluda insanların, "mantar pişirilirse', "gümüş kaşıkla ezilirse" ya da "yoğurtla birlikte yenilirse" zehrinin engelleneceği düşüncesi olduğunu söyleyen Sebe, "Bunların tamamı yanlış bilgilerdir. Hiçbir zaman zehirli bir mantarın pişirilmesi, yoğurtla yenmesi, herhangi bir maddeyle ezilmesi zehrini öldürmeye yetmiyor. Tavsiyem illa mantar yemek istiyorlarsa paketli kültür mantarlarını ve sertifikalı olanları tercih etmeliler. Doğadan toplanan mantarların zehirli olup olmadığını, mantar uzmanları bile ayırt etmekte zorlanabiliyor" dedi.
'RENKLİ VE ALBENİSİ OLAN MANTARLAR DAHA ZEHİRLİ'
Özellikle doğadan toplanan, renkli ve albenisi olan mantarların daha zehirli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Sebe, "Çok çeşitli mantarlar var. Gri, soluk renkli olanlar biraz daha zehirsiz olurken, renkli ve albenisi olanlar aslında daha zehirli olabiliyor. Özellikle belirtmemiz gerekiyor ki, vatandaşların dışarıdan, doğadan toplanan bir mantarı yememesi gerekiyor. Belirtiler ortaya çıkar çıkmaz en yakın sağlık kuruluşuna başvurmaları gerekiyor. Çünkü bazıları çok hızlı ilerleyebiliyor" ifadelerini kullandı.
KARACİĞER-BÖBREK NAKLİNE HATTA ÖLÜME GÖTÜREBİLİYOR
Ölüme kadar götüren mantar zehirlenmelerinin yaşandığını vurgulayan Prof. Dr. Ahmet Sebe, "Genellikle mantar yedikten birkaç saat sonra bulantı kusma şikayetiyle gelenler, tedaviye daha iyi yanıt veriyorlar. Ama 24 saat sonra ya da daha geç belirti veren mantarlar, karaciğer ve böbrek hasarına neden oluyor. Karaciğer ve böbrek nakline, diyalize kadar giden hastalarımız oluyor. Maalesef bu tedavilere ve panzehir kullanmamıza rağmen kaybedilen hastalarımız da var" diye konuştu.
'MANTAR ÇEŞİDİNE GÖRE TEDAVİLER DEĞİŞİYOR'
Mantar vakalarında çok sayıda zehirlenme belirtisi olduğunu dile getiren Sebe, şöyle konuştu: "Kimisi bulanık görme, kimisi yüzde kızarıklık yapıyor. Kimisi 24 saat sonra bulantı sonrasında kusmayla ortaya çıkıyor. Halüsinojen etki gösteren mantar tipleri de var. Karaciğer yetmezliğine, karaciğer komasına ve ondan sonra ölüme kadar götüren mantarlar da var. Mantar yedikten sonra ishal, çarpıntı, kusma, görme bozukluğu olduğunda mutlaka hekime bunun mantar yedikten sonra olduğunu söylemeleri gerekiyor. Bize böyle bir hasta geldiğinde mutlaka sorguluyoruz. Mantarın tipini, nereden alındığını, bazen biyoloji bölümünden araştırıyoruz. Mantarı tespit ediyoruz. Buna göre mantarın çeşidine, tipine göre tedavilerimiz değişiyor."
FOTOĞRAFLI