Türkiye'de son yıllarda popüler hale gelen düğün ressamlığı mesleğini yapan 21 yaşındaki Neval Alattal, gelin ile damadın en özel anını fotoğrafladıktan sonra düğün sırasında tuvale aktarıyor.
Düğünlerde fotoğrafçı ve kameramanın dışında bu özel günü ölümsüzleştirmek için yeni trend düğün ressamlığı. Yurt dışında yaygın olan, son birkaç yıldır da Türkiye'de popüler hale gelen bu mesleği yapanlardan biri de 21 yaşındaki Neval.
Ailesiyle 9 yıl önce Suriye'den gelip İstanbul'a yerleşen Neval Alattal'ın resme ilgisi henüz çocuk yaşlardayken başladı.
Resim yapma yeteneğini geliştirmek için eğitim gördüğü Bakırköy Göksel Baktagir Güzel Sanatlar Lisesi'nden bu yıl mezun olan Alattal, 2022 yılında sosyal medyada gördüğü düğün ressamlığına merak saldı.
İlk denemesini arkadaşının düğününde yaptı
Yakın bir arkadaşının düğününde ilk denemesini yaparak mesleğe adım atan Alattal, düğünde hazırladığı resmi anı olarak saklaması için arkadaşına hediye etti.
Düğün organizatörü başka bir arkadaşına bu mesleğe yönelmek istediğini söyleyen Neval Alattal, arkadaşının organizasyonunu yaptığı bir düğünde çizdiği resmin çok beğenilmesi üzerine mesleğini profesyonel olarak icra etmeye başladı.
Düğün ressamlığının yanı sıra bir şirkette içerik üreticisi olarak da çalışan Alattal, yeteneğini katıldığı fuar ve sergilerde de karikatür çizimi yaparak gösteriyor.
Davetlilerin meraklı bakışları altında resmi çiziyor
Davet edildiği düğünlerin başlamasına saatler kala mekana giden Neval Alattal, şövalesini mekanın bir köşesine konumlandırıyor.
Çiftlerin isteklerine göre çıkış, ilk dans ya da nikah anının arka planını düğün başlamadan önce özenle hazırlayan Alattal, gelinle damadın düğün mekanına giriş yapmasının ardından seçtikleri anı fotoğraflayıp tuvale yansıtmaya başlıyor.
Düğün mekanında şövaleyi gören davetlilerin meraklı bakışları altında çalışan genç ressam, resmi tamamlamasıyla müthiş bir sanat eserini çifte hatıra olarak bırakıyor.
"Güzel sanatlar lisesini kazanınca tam da bu yolda ilerlemek istediğimi anladım"
Düğün ressamlığına başlama serüvenini anlatan Neval Alattal, küçüklüğünden beri ilgi duyduğu resim yapmaya 12 yaşındayken başladığını söyledi.
Çevresindekilerin yeteneğini keşfetmesi üzerine güzel sanatlar lisesine yönlendirildiğini aktaran Alattal, "Tıp falan düşünüyordum o aralar. Bu benim sadece hobimdi, ilerlemek istemiyordum. Kendimce çizerim o kadar. Sonra kendimi güzel sanatlar lisesi yetenek sınavında buldum. Kazanınca tam da bu yolda ilerlemek istediğimi anladım." dedi.
Alattal, iki yıl önce mesleğini seçmek için düşünmeye başladığını ve bir hedef koyup ilerlemek istediğini dile getirerek, şöyle devam etti:
"Sonra karşıma bir reels çıktı. Yurt dışında yabancılar bunu çok yapıyor, düğün ressamlığını. Kendi kendime dedim ki 'Farklı kültürler, yeni insanlar, değişik hikayeler, güzel anlara şahit olmak, bu tam yapmak istediğim şey.' Ama tecrübe edinmem, kendimi daha çok geliştirmem lazım. Hızlı çizim nasıl yapabilirim, nasıl yetiştirebilirim diye kendimi geliştirdim. Geliştirdikten sonra bir arkadaşıma haber verdim. Kendisinin düğün organizasyon şirketi var. Müsait bir düğünde canlı resim yapabilir miyim? Sadece denemek istiyorum. Hani yapabilir miyim, yapamaz mıyım? Sonra düşündüm ki bir arkadaşımın düğününde deneyebilirim. Sonra gittim, kurdum her şeyimi, başladım. Baktım insanların çok hoşuna gitti. Reklamını yaptım. Reklamını yaptığım ilk anda iki düğün geldi aynı haftada."
Yurt dışından gelenler düğün resminde İstanbul'un simgelerini istiyor
Taleplerin çoğunlukla sosyal medya hesabı üzerinden geldiğini aktaran Alattal, çiftlerin beklenti ve isteklerini anlamak için düğün tarihi ve yerini, nereli olduklarını sorduğunu, her ülkenin ayrı bir kültürü olduğunu, buna göre de isteklerin değiştiğini, buna dikkat ederek resimleri hazırladığını anlattı.
Genç ressam Alattal, yaptığı düğün resimlerinde hem gelinin hem de damadım hoşuna gidebilecek güzel bir anı yakalayamaya özen gösterdiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Fikir daha yeni olduğu için çoğunluğu seçimi bana bırakıyor. Nasıl işlendiğini bilmiyorlar ama ben yine de soruyorum. İlk dansınız mı olsun ya da sizin istediğiniz özel bir anınızın mı olmasını istiyorsunuz? Çoğunluk arka planı deniz seçiyor. Bazıları yurt dışından sadece İstanbul'da düğün yapabilmek için geliyorlar. O yüzden İstanbul olduğu belli olsun istiyorlar. İşte camiler ve köprü ekliyorum. Onların ne göstermek istediklerini öğrenip o şekilde ilerliyoruz."
Neval Alattal, çiftlerin en mutlu günündeki özel anlarını arka planı ve renkleriyle güzel bir şekilde yansıtmaya özen gösterdiğini, en iyisini yapmaya çalıştığını belirterek, "Bu hayatta en çok sevdiğim şey iz bırakmak. Böyle güzel anlarda bir izimin olması çok hoşuma gidiyor. Yaptığım çoğu iş yurt dışından gelen yabancıların düğünleri. Bir süre sonra böyle hissediyorsun. İşte ABD'de, İran'da, İspanya'da ve farklı ülkelerde senin bir izin kalmış. Bu benim için çok değerli." ifadelerini kullandı.
"Yanımda oturup izleyenler oluyor"
Genç ressam, gittiği düğünlerde davetlilerden gelecek her türlü tepkiye hazırlıklı olduğunu dile getirerek, "Mesela yaşlılar çok da kabullenemiyorlar bunu. 'Kopyasını, fotoğrafını çek, neden bu kadar uğraşıyorsun.' diyen de oluyor. Kimisinin daha çok ilgisini çekiyor, 'Vintage bir şey yapıyorsun, harika.' diyor. Yanımda oturup izleyenler de oluyor. Hoşuma gidiyor aslında stresli olmuyorum. Uzun süredir hem canlı karikatür hem canlı çizim yaptığım için insanların yanımda durmasından rahatsız olmuyorum." açıklamasında bulundu.
Üniversitede Yeni Medya ve İletişim Bölümüne yerleştiğini aktaran Alattal, düğün ressamlığına devam edeceğini, bir yandan da resimle ilgili bir proje üzerinde çalıştığını söyledi.
Bu mesleği yapmak isteyenlere öneride bulunan Alattal, şunları kaydetti:
"Kendinizi tanıyın, tanımadan bu işe başlayamazsınız. Mesela stres olabilenler var. Çok sıkışık bir zamanda o tabloyu bitirecek miyim, bitiremeyecek miyim ya da farklı kültürleri kabullenebilecek miyim? Ben çok farklı şeylerle karşı karşıya geldim. Çoğu arkadaşım, 'Senin yerinde olsam devam etmezdim, bırakıp giderdim.' dedi. Ama öyle bir şey yok. Farklı kültürlere saygı duyacaksın, kabul edeceksin. Bir de üslup. İnsanlar üslupsuz olabilir. Böyle türlü türlü insanlar gelebilir. Onlarla nasıl iletişim kuracağını öğrenmesi lazım."