Firavun ve mele'si

Firavun, arapça'da "kibir, gurur" anlamına gelen "fer'ane, tefer' ane" kelimesinden gelir. Çoğulu, "Feraine" yani "kibirlenen, zulüm yapan" demektir. Firavun kelimesi için "sapma, saptırma, bozulma, başkalarını bozma, zarara uğratm manaları da yaygın olarak kullanılır. Buna göre, her zalim, sapkın, kibirli kimse Firavun'dur. Yaptığı ve yapmakta olduğu zulümlerle Trump günümüzün Firavun'u, ABD ise onun hükümran olduğu Fravun ülkesidir. Kur'an-ı Kerim'de birçok yerde geçen kelime bu anlamda kullanılır. Firavun, Duhan Suresi 31' de "azgın bir zorba", Ankebut' 39'da "büyüklük taslayan", Şuara 10' da "bir zalimler topluluğu" şeklinde geçer. Firavun, Mısır'ın kendisine ait olduğunu söyleyip halkın kendisine itaatini, baskı, şiddet ve öldürme yoluyla sağlıyordu. Bugün dünyanın bir ok yerinde, özellikle de İslam Coğrafyası'nda cereyan eden mazlum katliamının müsebbibi emperyalist ve siyonist emellerin sahibi günümüzün fravunlarıdır. Çünkü, hakim güç olarak, dünya üzerinde kurduğu düzen Firavun düzenidir.
***
Dünyanın, yerüstü, yeraltı zenginliklerine tamah eden, gözünü hırs ve şehvet bürüyen ABD, Firavun'un, Mısır'ı sahiplenmesindeki gibi insanlığın Allah vergisi olan tüm varlıklarına sahip olmak için, gayr-ı meşru faaliyetler yapmaktan, devletlerini yıkmaktan, kan dökmekten asla geri durmuyor. 
***
Böylesine mutlak bir hakimiyet ve mülkiyeti yalnız başına sürdürmesi mümkün değildir. Kur'an, bu nedenle "mele" adını verdiği işbirlikçilerine de dikkat çeker. Bugünkü karşılıkları ile mele; büyük sermaye sahipleri, meclis üyeleri, yüksek rütbeli subaylar, üst düzey yönetici ve bürokratlar ile halkı etkileyip yönlendirme imkânına sahip din adamı, aydın, sanatçı ve benzerlerinden oluşan kişilerdir. Bunlar, Firavun düzeninin kendilerine sağladığı çıkar ve menfaatler karşılığında onun hâkimiyetinin sürmesine yardım ederler. Kendi menfaat ve sömürü anlayışına hizmet edecek sosyal, siyasal gerek devletleri gerekse tüzel ve gerçek kişileri devşirmede usta olan ABD' ye bu "mele"ler, ebediyen katkı veremeyeceklerdir. Dışımızdan devşirdikleri bir tarafa da; içimizden satın aldıkları 'Hain Mele' lerin sonunun gelmekte olduğu "Zeytin Dalı" harekatının gidişatından anlaşılmaktadır. Firavun düzenleri, yapıları gereği varlıklarını ancak zorbalıkla sürdürebilirler, adalet, eşitlik, insan hakları ve özgürlükleri onlar için hiç bir anlam taşımaz. Ama, onları kendi menfaatleri için size karşı bir manifesto olarak kullanırlar. Toplumu çeşitli sınıflara böler, düzen için tehlikeli görülen unsurlar baskı, zulüm ve nefretle zayıflatılır. Halk tarafından adalet, özgürlük, insanca yaşama adına yapılan her çağrı; mülk saltanat ve hakimiyetlerine yönelik bir saldırı anlamına geleceğinden hemen susturulması gerekir. Psikolojik baskı, olumsuz algı operasyonu ve propaganda, suçlama, tehdit, hapis, işkence, öldürme ve soykırıma başvururlar.
***
İsrailoğullarını, baskı altında tutan Firavun'un zulmünden uzak tutmak ve selamete çıkarmak için Allah Hz Musa'ya halkını toplamasını ve bir gece Mısır'dan çıkarmasını emretti. Firavun buna karşı hemen büyük bir ordu topladı. Amacı, İsrailoğullarını tamamen yok etmekti. Sonuç olarak; Firavun ve ordusu, Kızıldeniz'in yarılan dalgalarının arasında helak oldu gitti. Boğulacağını anladığı zaman da "ben inandım" dedi. Ama, faydasız... Firavun İsrail -Amerika Devleti'nin sonu da böyle olacak. Güncel dünya konjonktürü bu gerçeği bize haykırıyor. Bir kısmımız net olarak görmemize rağmen, diğer bir kısmımız henüz idrak edemese de, bu gerçek değiştirmeyecek...
***
Kur'an, olayları tarih kitabı gibi açıklama amacıyla değil; insanları uyarma, düşündürme, evrensel gerçekleri kavratma amacıyla konu edinir. Yine Kur'an, İslam dışı toplumsal yapılanmaların, yönetim biçimlerinin, Firavuni toplumların değişmeyen özelliklerini de ortaya koyma amaçlıdır.
***
İslam dışı toplum ve yönetim biçimleri hangi çağ ve zamanda olursa olsun Firavun'u, onun siyasal sistemini, bu sistemle özdeşleştirilen topluma özgü inanç ve düşünceleri yansıtır. Günümüzde, varlığını sürdüren İslam dışı bir toplumsal ve siyasal sistem, Mekke dönemindekinden farklı değildir. Firavun toplumlarının en temel özelliği Allah'ın yeryüzündeki hâkimiyetini reddetmeleridir. Mekke müşrikleri de aynı inançtaydılar. Firavun'un ilahlık iddiası; yeryüzünde kendisinden başka itaat edilecek, kanun koyacak, yönetecek güç tanımadığını ifade eder.
***
Son cümlemizi; "Her Firavun'un karşısında bir Musa vardır" şeklinde eklemiş ve hatırlatmış olalım. Selam ve sevgi ile.