1974 Tokat Niksar doğumlu olan ve pozitif enerjisiyle dikkat çeken Yasemin Demirel 2 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla Damga'ya yaptığı açıklamada, “Beylikdüzü'nde ailemle yaşıyorum. Anne karnındayken felç geçirmem sonucunda bedensel engelli olarak dünyaya geldim. Babam beni iyileştirmek, muayene ettirmek için o dönemler çok uğraştı. Bir çaresi varmış fakat o dönemler Kıbrıs Savaşı olduğu için Avrupa'dan bir demir ayakkabının getirilmesi gerekiyordu. Bin 500 civarında bir ücret istenmiş. Babam elindeki mal varlıklarını satmış ama o parayı denkleştirememiş. Savaş olduğu için kimseden de isteyememiş. Şartlardan dolayı böyle oldu” diye konuştu.
Gerekçe sunmuyorlar
Devlet hastanelerinin hiçbir gerekçe sunmadan engelli raporunu yüzde 50'ye düşürdüğünü söyleyen Demirel, durumumun iyiye gidiyormuş gibi gösterilmesine tepki göstererek sözlerini şöyle sürdürdü; "Önceden engelli raporum yüzde 84'tü. İyi olma ihtimalim olmamasına rağmen raporumu yüzde 50'ye düşürdüler. Neden düşürdüklerine bir anlam veremiyorum. Kendileri de bu duruma bir açıklama getirmiyor. İyileşmeyi geçtim her sene daha da zorlanıyorum. Devletin bana vermiş olduğu engelli haklarından yararlanmak istiyorum. Gerekçe de sunmuyorlar. Bu durumu kabul etmiyorum. 30 yıla yakındır engelli maaşı alıyorum ama her seferinde randevu alamıyorum. Farklı farklı doktorlara yönlendirme yapılıyor. Hepsine tek tek durumundan ötürü gidemem."
Yanlış park büyük sorun
Yasemin Demirel, engelli bir birey olarak Beylikdüzü'nde yasaların ve kanunların uygulandığını söyleyerek memnuniyetini dile getirdi. Demirel, “Kız kardeşimin restoranı var. Zamanımın büyük kısmını orada geçiriyorum. Yüzde 70 Beylikdüzü'nde yaşamaktan mutluyum. Her engelli bireyin yaşayabileceği sıkıntıları ben de yaşıyorum. Bu da insanlardan kaynaklı oluyor. Rampalara, kaldırımlara araba çekenler oluyor. Onları gördükçe de yapmamaları konusunda uyarıyorum. Örneğin, burada olan bir marketin önündeki rampaya sürekli araba park ediyorlar ve ben hiç oraya giremiyorum. Kışın kar yağınca binanın önü kapanıyor ve belediyeyi temizlemeleri için arıyorum. Çünkü akülü araba kullanıyorum. Kar yağınca arabayı kullanamıyorum. Belediye her seferinde kayıt alıyor ve dönüş sağlanmıyor. Bu konuda daha hassas davranmalarını rica ediyorum. Çünkü her kış bunu yaşıyorum. Beylikdüzü'nde rahat ettiğim kadar başka bir bölgede rahat edeceğimi de düşünmüyorum. Esenyurt'la kıyasladığımda Beylikdüzü benim için daha yaşanabilir. Bunun sebebi de belediyenin çalışmaları ve kanunların uygulanmasıdır" ifadelerini kullandı.
HİÇBİR ZAMAN HAYATA KÜSMEDİM
Durumundan dolayı hiçbir zaman dışlanmadığını, tam tersi insanların pozitif oluşuna, güler yüzüne özendiğini belirten Yasemin Demirel, "Engelliyim diye hayata küssem veya karamsar olsam bana bir faydası olacak mı? Tabii ki olmayacak. Mutlu olduğumuz her anın değerini bilip, bunu fırsata çevirmemiz lazım. En önemlisi uyandığımızda şükretmeliyiz. Aynaya bakıp bugün de uyandım diye şükretmek gerek" şeklinde konuştu.
RAPOR ALMAK İŞKENCE OLUYOR
2022 engelli yasası olmasına rağmen gelir testinin ailenin gelir durumuna göre yapıldığını ve bu durumdan dolayı ciddi sıkıntılar yaşadığını söyleyen Demirel, bütün engelli bireyler adına bu durumun kaldırılması gerektiğini belirtti. Demirel, “Hanedeki herkesin geliri kendisini ilgilendirir. Devletin bana vermiş olduğu maaşla geçimimi sağlıyorum. Ama hanedeki kişilerin geliri yüksek ise maaş vermiyorlar ve sebep olarak da gelir testini geçemediğimizi söylüyorlar. Bütün engelli bireyler adına bu gelir testinin kaldırılmasını istiyorum. Engelli durumu sabit olan kişiye sürekli rapor verilmesi gerekir. Çünkü her seferinde rapor almak bir işkence haline geliyor" açıklamasında bulundu.
ZEHRA ÇELİK