İletişimin her zamankinden daha hızlı olduğu bu zamanlarda,son günlerde televizyon, gazete ve sosyal medyada sıkça konu olan bu "rekor tıklanmalar" açıkcası inandırıcı gelmiyor insana. Ülkemizde aktif medya kullanıcısı 51 milyon iken, bir klibin yüz milyondan fazla izlenme oranı alması ancak sahte tıklanmayla yapılabilir diye düşünüyor insan. Dünya starları bile bir albüm çıkardığında bir ayda elli-altmış milyon organik izleyiciye ulaşırken, izlenme oranı yüz milyonlarla ifade edilen kişiler dünya starı oldu da bizim mi haberimiz yok bundan diye de ironik bir düşünce akıllardan geçmiyor değil...
Bu konuyla ilgili olarak geçtiğimiz günlerde büyük müzik şirketlerinden birinin kliplerinin yayınlandığı platformun izlenme sonuçlarının hileyle artırıldığı öne sürülmüştü. Platformun müzik yetkilileri bu iddialar karşısında bir açıklama yapmış,sahte tıklanmaların olamayacağını belirtmişlerdi. Peki sektöre gerçek anlamda emek veren kişiler bundan sonra ne yapacak? Yapılan işlerin sonuçları "tıklanma platformu "dünyasına göre mi değerlendirilecek.Yoksa yeni bir yol mu bulacaklar? Hep birlikte bekleyip göreceğiz. Durum böyleyken, Oxford Üniversitesi bünyesindeki Reuters Enstitüsünün 2018'in son aylarında bir panelle kamuoyuna açıkladıkları "Dijital Haberler Raporu" geldi aklıma.
Rapor Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 37 ülke ve 74 bin haber tüketicisi ile yapılan online ankete dayanıyor. Raporun odak konuları sosyal medya, haber için ödeme, dezenformasyon, marka güvenilirliği, mesajlaşma. Raporun sonuçlarına gelecek olursak.. En büyük sorun "yalan haber"ve yalnızca tık almak için yapılan tıklanma tuzağı haberler. Bu konuda ülkemiz yüzde 49 en çok sahte haberle,bir diğer deyişle en çok "uydurma haber" ile karşılaşan ülke maalesef. Yunanistan ve Malezya yüzde 44 ile ikinci sırada. Televizyon birçok kullanıcı için halen en önemli haber kaynağı olurken,haber için sosyal medya kullanımı dünya çapında düşüşte. Kaliteli gazetecilik adına gelişmeler olumlu, kullanıcılar birçok ülkede online habere para ödüyor. En yüksek artış İskandinav ülkelerinde.
Katılımcılar geleneksel haber mecralarını dijitalde doğmuş ya da taraflı haber mecralarına göre daha güvenilir buluyor. Raporun Türkiye sayfasında özellikle basın özgürlüğünün kısıtlılığına ve gazetecilere yönelik artan baskılara vurgu yapılmış. Ayrıca katılımcılar sahte haber konusunda yayıncıları yüzde 75, platformları yüzde 71 sorumlu tutuyor ve çözümün ancak bu iki alanda olduğuna işaret ediliyor.
Raporun genelinde gözlemlendiği gibi Türkiye'de de dünyada olduğu gibi özellikle "haber" için sosyal medya kullanımında düşüş var. Şunu da söylemeden geçmeyeyim, Türkiye'de habere en çok ulaşılan araç ise akıllı telefonlar imiş... Hükümetler, haber platformları, yayıncılar bu yalan haber konusunu nasıl çözebilir bilinmez ama sanırım her alanda yapılan bu dezenformasyon öyle kolay biteceğe benzemiyor...
Okunma Süresi: 3 dk
İstanbul Antalya Arası Kaç Km ve Kaç Saat Sürer: Tren Var mı, Otobüs, Uçak Saatleri?
#Yaşam / 24 Kasım 2024
Bir dokun, bin ah işit!
#Manşet Haber / 24 Kasım 2024
Yorumlar
Yorum yapmak için, isterseniz giriş yapabilir veya kayıt olabilirsiniz.
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *