Canan Karatay 'meslekten men edildi' iddialarıyla ilgili Hürriyet'ten Ayşe Arman'a konuştu. Karatay, hukuki sürecin devam ettiğini, Anayasa Mahkemesi'nden karar beklediklerini ifade etti. Ortada kesinleşmiş bir ceza varsa niye uygulanmadı diyen Karatay, "Adli tatile giriliyor, hoooop bunlar başlıyor köpürdetmeye. Ben zaten az konuşuyorum! Konuşsam, yer yerinden oynayacak!" vurgusu yaptı. Türkiye'de meyve veren ağacın taşlandığına dikkati çeken Karatay, "Hastalar, artık doktorları sorguluyor. Mesele bu. İktidarlarını sarstım!" dedi.
Açıklamalarının toplumda doktorlarla ilgili kafa karışıklığına neden olduğunu belirten Karatay'ın Arman'a anlattıklarından öne çıkanlar şöyle:
"Canan Karatay’a önce meslekten men edildiği haberini sonra da yaz beslenmesini sordum...
- Hocam yine n’oldu? Tabipler Birliği, sizin kesinlikle ceza aldığınızı, meslekten men edildiğinizi iddia ediyor. Siz ise, “Öyle değil! Henüz itiraz hakkımız var. İtirazın sonucu belli olmadan bu kesin ifadeleri kullanamazlar. Hukuksuzluk yapıyorlar!” diyorsunuz... İki taraf da birbirini suçluyor. Biz kimin doğru söylediğini nereden bilelim...
Tabii çok haklısınız, nereden bileceksiniz. En son Anayasa Mahkemesi’ne başvurduk. Hukuk süreci devam ediyor yani, bitmedi. Zaten eğer ortada kesinleşmiş bir ceza var ise bu niye şimdiye kadar uygulanmadı? 3 sene oldu. Her sene bu zamanlar aynı şey oluyor, adli tatile giriliyor, hoooop bunlar başlıyor köpürdetmeye. Bu da biraz manipülasyon gibi geliyor bana...
- Devletin mahkemeleri bir ceza verdi mi?
Bakın, biz itiraz ettik. Hukuk süreci böyle bir şey. Onlar da itirazımıza itiraz ettiler, üst üste müracaatlar oldu. İdare Mahkemesi okumadan, gerekçe göstermeden, “Bu ceza uygulanacak!” dedi. Biz de Anayasa Mahkemesi’nde itiraz hakkımızı kullandık, neticeyi bekliyoruz. Şubat 2018’de müracaat etmişiz. Anayasa Mahkemesi de 13 Mart’ta bizim müracaatımızı kabul etmiş. Sonucu bekliyoruz. Henüz “Cezası kesinleşti!” diye bir şey yok yani. Ama bunlar adli tatil başlar başlamaz bunu yapıyorlar. Bu haberi, temcit pilavı gibi basına servis ediyorlar. E çünkü yazın bu sıcakta okunuyor bu haberler!
Artık husumete dönüştü
- Peki niye sizinle uğraşsınlar hocam? Ortada nasıl bir “çıkar çatışması” var?
Artık çıkar çatışmasını geçti, ‘husumete’ dönüştü. Biliyorsunuz, ben şeker yüklemesi yapılmasın gebelere dedim. Hala diyorum. Bakın, şeker yüklemesi normal bir kişiyi bile bayıltır. Bir hamilenin bayıltılması doğru değil, hepimiz hamile kaldık biliyoruz. Yanlış bu! Sadece düz mantık yetiyor bunu kavramaya. Bundan yola çıkarak “Ona gerek yok, şöyle şöyle de yapılabilir!” dedim diye çılgına döndüler. Ama asıl sebep, zaten beni öyle suçluyorlar, “Halk onu çok seviyor, onu dinliyor, onu susturalım!”
- “Biraz daha az konuşsam iyi olacak!” diye düşünüyor musunuz?
Yok canım. Ben size bir şey söyleyeyim mi, ben zaten az konuşuyorum! Konuşsam, yer yerinden oynayacak! Binde birini ancak söylüyorum, bakın neler oluyor. Ama alıştık, bu ülkede meyve veren ağaç taşlanıyor...
- Sizce bu yayınlar, sizinle ilgili kafa karışıklığına yol açıyor mı?
Valla, kafa karışıklığına yol açtığı kesin ama benimle ilgili değil, doktorlarla ilgili. Çünkü hastalar, artık doktorları sorguluyor. Soru soruyor en azından. Bundan da huzursuz ve tedirgin olan hekimler var. Halk uyandı, halk gerçeği gördü. Mesela ben ne dedim? “Yumurta yenebilir!” dedim. E senelerdir “Yumurta yemeyin!” demiş bunlar. Şimdi birisi çıkıyor, “Yumurta yiyin!” diyor. Noluyor? Onlar “Şimdi ben hastama ne diyeceğim?” diyor. Hasta gidiyor sorguluyor. Mesele bu. İktidarlarını sarstım! O yüzden benden hoşlanmıyorlar.
Yazının tamamı için