Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Şiddetli yağmur
4°
Ara
Damga Yaşam 31 Ocak Cuma Hutbesi tam metin oku

31 Ocak Cuma Hutbesi tam metin oku

Diyanet İşleri Başkanlığı 31 Ocak Cuma günü kılınacak olan cuma namazı vesilesiyle okunacak hutbeyi belirledi. Milyonlarca mümin de hutbeyi merak ederek öğrenmek istiyor. 31 Ocak Cuma Hutbesi tam metni haberimizde.

Okunma Süresi: 3 dk

Her hafta cuma günü camileri dolduran müminler, Allah'a karşı görevlerini yerine getirmek ve maneviyatı paylaşmaktan dolayı huzura ermenin mutluluğunu yaşıyor. Camilerde cuma namazı dendiğinde akla gelen ilk konulardan biri de hutbedir. Güncel olaylardan bahsedilen metinde bilinçli olmaya, Allah yolundan gitmeye ve iyiye doğru yönelmeye işaret edilir. 31 Ocak Cuma Hutbesi de açıklandı. Ana konu afetlere karşı bilinçli olmak. 


 

31 OCAK 2020 CUMA HUTBESİ

AFETLERE KARŞI BİLİNÇLİ OLALIM

Muhterem Müslümanlar!

Ülkemiz geçen hafta büyük bir depremle

sarsıldı. Hüzün ve keder yüreklerimizi dağladı.

Onlarca kardeşimizi ahiret yolculuğuna uğurladık.

Yaralılarımız ve evini barkını yitiren insanlarımız

için seferber olduk. Afet gerçeğiyle bir kere daha

yüzleştik. Bu elim hadisede vefat eden

kardeşlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine ve

sevdiklerine sabr-ı cemil niyaz ediyoruz. Rabbim,

yaralılarımıza şifalar ihsan eylesin. Depremden

zarar görenlere en kısa zamanda toparlanmayı,

yaralarını sarmayı, hayata tutunmayı nasip etsin.

Milletimizi bu tür afetlerden muhafaza buyursun.

Aziz Müminler!

Kâinatın düzeni ve işleyişi "Sünnetullah"

denilen ilâhî kanunlara göre cereyan eder. Cenâb-ı

Hak bu kanunları sonsuz kudretiyle ve ilmiyle

belirlemiştir. Toprağın, rüzgârın, suyun ya da ateşin

kendine has bir yapısı ve dengesi vardır. İnsanoğlu

bu yapıyı bilerek ve bu dengeyi koruyarak yaşamak

durumundadır.

Deprem de ilâhî kurallara uygun biçimde

meydana gelir. İnsanoğlu depreme engel olamaz;

depremin zamanına ve şiddetine müdahale edemez.

Ama depremde zarar görmemek için çeşitli önlemler

alabilir. Zira deprem, sel, yangın gibi doğal afetler

karşısında can ve mal kaybının en aza indirilmesi

ancak gerekli tedbirleri almakla mümkündür.

Kıymetli Müslümanlar!

Yüce Rabbimiz Kur'an-ı Kerim'de şöyle

buyurur: "Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla;

mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle

sınayacağız. Sabredenleri müjdele!"1 Mümin,

imtihan dünyasında farklı sıkıntılarla karşılaşacağını

bilerek yaşar. Sınırlı ve aciz bir varlık olduğunun,

kul olarak Rabbine muhtaçlığının farkındadır.

Sıkıntılar karşısında elinden geldiği ve gücü yettiği

kadar mücadele eder. Aklını, bilgisini, tecrübesini

kullanarak tedbirini alır. Sonrasında ise imanı

gereği, teslimiyet ve tevekkül ile hareket eder.

Uğradığı musibetten sabrederek ve güçlenerek çıkar.

Nimete şükür, mihnete sabır göstererek ilâhî

imtihanı kazanır. Peygamberimiz (s.a.s), müminin

bu halini şöyle anlatır: "Müminin durumu ne

hoştur! Her hâli kendisi için hayırlıdır. Bu

durum sadece mümine hastır. Bir nimetle

karşılaştığında şükreder; bu onun için hayır

olur. Bir musibetle karşılaştığında ise sabreder;

bu da onun için hayır olur."

Değerli Müminler!

Afetlere karşı sorumluluğunun bilincinde

olmak, mümince bir duruşun gereğidir. Takdir

Allah'ındır, bizlere düşen ise önce tedbir almak,

sonra Rabbimize tevekkül etmektir. Nitekim Resûl-i

Ekrem (s.a.s) musibetler karşısında tavrımızın nasıl

olması gerektiğini şöyle anlatır: "Allah ihmalkârlık

ve gevşeklikten hoşlanmaz. Senin akıllı

davranman gerekir. Fakat artık yapabileceğin

bir şey kalmadığı zaman, 'Allah bana yeter. O, ne güzel vekildir.' de."

Öyleyse acı tecrübelerden ders alalım. Güvenli

bir hayat için afetlere karşı hazırlıklı olalım.

Tabiatın dengelerine ve yaşadığımız bölgenin

gerçeklerine uygun, doğru ve sağlam adımlar atalım.

Ailemizi afet ve acil durumlar hakkında

bilgilendirelim.

Aziz Müslümanlar!

Hamdolsun ki dün olduğu gibi bugün de

inancı, mezhebi, etnik kökeni ve düşüncesi ne olursa

olsun milletçe el birliğiyle yaralarımızı sarıyoruz.

Devletimizin desteği ve milletimizin dayanışması

her türlü takdirin üzerindedir. Sevgili

Peygamberimizin müjdesi ise bu aziz, fedakâr ve

cömert milleti beklemektedir: "Bir kul, kardeşinin

yardımında olduğu sürece, Allah da o kulun

yardımcısıdır."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *