Bitlis Eren Üniversitesi'nden (BEÜ) Dr. Öğretim Üyesi Cihan Önen, 2 bin 250 rakımlı Nemrut Krater Gölü çevresine kampçıların kurduğu çadıra saldıran bir ayı ile 2 yavrusunu kamera ile görüntüledi.
Adını milattan önce 2100'de yaşamış Babil hükümdarı Nemrut'tan alan Nemrut Krater Gölü, Van Gölü havzasının batısında, Bitlis'in Tatvan, Ahlat ve Güroymak ilçeleri arasında yer alıyor. Avrupalı Seçkin Destinasyonlar Projesi (EDEN) kapsamında "Mükemmeliyet Ödülü" alan 2 bin 250 rakımlı göl, her yıl binlerce kişiyi ağırlıyor. Ayıların yaşam alanı olarak da bilinen, 4 yıl önce yiyecek aramak için bölgede gezinen ve ziyaretçiler tarafından elle beslenen yavru ayıları ile gündeme gelen gölün çevresine, bu kez doğaseverler kamp kurdu. Bölgeye gece saatlerinde gelen bir ayı ile 2 yavrusu ise kamp için kurulan çadırlardan birine saldırıp, parçaladı. O anlar, yıllardır bölgede teleskop ile gökyüzü gözlemleyen BEÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü'nde görevli Dr. Öğretim Üyesi Cihan Önen'in kamerasına yansıdı.
'EN TEHLİKELİSİ, ANNE AYILARDIR'
İlk kez böyle bir korku yaşadığını, uzun yıllardır bölgede hem doğa hem de hayvanlara ilişkin gözlem yaptığını aktaran Dr. Önen, ayıların doğal yaşam alanlarının işgal edildiğini belirtti. Dr. Önen, "Yakın zamanda gökyüzünü gözlemlerken çok trajik bir olaya tanık oldum. Anne ve yavru ayılar turistlerin olduğu çadırın etrafında dönüp, keşif yapmaktaydı. Daha sonra bir anda anne ayı önce kokladı sonra üstüne çıkıp, çadırı parçaladı. Muhtemelen turistlerin burada yemek pişirmesi sonucunda çadırın içinde bir koku kalmış. Ayı da yemek olduğunu zannederek, çadırın üzerine atlıyor. İlk başta ne olduğuna anlam veremedim. Tuhaf karşıladım biraz da korktum. Çünkü ayıların içinde en tehlikesi; anne ayılardır. Daha sonra olabildiğince bağırarak, ses çıkararak, ayıyı oradan uzaklaştırmaya çalıştım. Çadırların bir kısmında insan vardı, bir kısmında yoktu. Özellikle saldırdığı çadırın içinde insan olmaması; bizim için çok sevindirici oldu. Biliyoruz ki; ayıların pençeleri çok kuvvetli, cüsseleri çok ağır. Muhtemelen bir insana denk geldiği zaman, ölümcül bir darbe oranı oluşturabilir" dedi.
'AYILARI ELLE BESLEMEYİN'
Bölgede insan sayının artması ile ayıların beslenme alışkanlıklarının da değiştiğini anlatan Dr. Önen, "Doğal ortamlarda kendi besin kaynaklarını bulabiliyorlar. Fakat insanlar bazen çuvallar ile erzak döküyor. İyilik yaptıklarını zannediyorlar ama bu bir iyilik değil. Çünkü ayılar kendi tabiatında avlanmayı öğrenmelidir. Böyle olunca hazıra doğru bir eğilim oluyor. Normalde bu tip doğal ortamlarda pek piknikleri önermiyoruz. Zaten şehir içinde piknik alanları bir hayli var. Bu alanlar, doğadaki canlılar için elzemdir. İnsanlar, burada günübirlik gezip gidebilir. Zaten buralar mesire alanları değil. Özellikle piknik yapmayı pek önermiyorum ama yapacak insanlar da atıklarını sağa-sola bırakmasın. Atıklarını alsınlar kendileri ile beraber götürsünler. Hayvanlar hazır lokmaya alışmasınlar. Bunun yanında elleri ile beslemeye çalışmasınlar. Sonuçta ne kadar insan içinde görülse de son zamanlarda tanık olduğumuz kadarıyla birçok kere insanlara saldırdığını yönünde duyumlar alıyoruz" diye konuştu.
