'Kara para aklama ve vergi kaçırma" suçlarından hakkındaki soruşturma nedeniyle tutuklanan Dilan Polat, avukatlarının yaptığı başvurunun ardından 9,5 ay sonra tahliye edilmişti.
Dilan Polat'ın cezaevinden tahliye edilmesinin yankıları sürerken DAMGA Gazetesi İmtiyaz Sahibi Mehmet Mert'ten konuya dair çarpıcı değerlendirmeler geldi.
Cezaevine girdikleri ana kadar lüks ve gösterişli hayatlarıyla ilgili yaptıkları sosyal medya paylaşımlarıyla dikkat çeken ancak geçtiğimiz yıl Kasım ayında 'Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi, Vergi Usul Kanunu ile Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi kanunlarına muhalefet' suçlarından açılan davada eşi Engin ile cezaevine giren Dilan Polat hakkında geçtiğimiz günlerde tahliye kararı verildi.
Her adımı olay olan Dilan Polat, cezaevinden çıkmasının ardından da popülaritesini kaybetmedi aksine Instagram'daki takipçi sayısı bir anda fırladı ve bir günde 400 bin artış gösterdi.
Yaşanan gelişmeler gündemdeki yerini korurken Mert, konuya dair yorumlamalarda bulundu.
"Dilan Polatlar hep var olacak, hep oldu"
Polat'ın takipçi sayısının günde rekor seviyeye yükselmesini değerlendiren Mehmet Mert şöyle konuştu:
"Bugünlerde hepiniz ne diyorsunuz? Vay Dilan Polat nasıl dışarı çıkar? İyi de Dilan Polat'ı Instagram'da bugün 7 milyon kişi takip ediyor. Cezaevinden çıkar çıkmaz aynı gün, 1-2 saat içerisinde 500 bin kişi takibe başladı. Kim bunlar? Aslında o yazanlar da, takip edenler de, konuşanlar da aynı kişi. Dilan Polatlar hep var olacak, hep oldu. Çalacaklar, çırpacaklar, soyacaklar, süslenecekler, dalga geçecekler. Ya sizler ne yapacaksınız? Ya bizler ne yapacağız? Bir önce kendimize bakalım, kendimize çeki düzen verelim" dedi.
"İş icraata geldiğinde ise topukları yağlar kaçarız"
Son olarak bir sokak röportajında kullandığı ifadeler nedeniyle gözaltına alınan ve çıkarıldığı mahkemede tutuklanarak cezaevine gönderilen Dilruba Y. ile kısa süre cezaevinden yatan ve tahliye edilen Dilan Polat'la yapılan karşılaştırmalara değinen Mert, açıklamalarına şöyle devam etti:
"Hepimiz diyoruz ki; bir an önce çıksın, çıkarılsın. Peki Dilruba çıktığı zaman 500 bin kişiniz takip edecek misiniz? Hayır, neden? Çünkü bizler konuşuruz ama yapmayız. Konuşmayı, uyarmayı, ahkam kesmeyi severiz. İş icraata geldiğinde ise topukları yağlar kaçarız."