'Gülgün Feyman İle Habere Bakış' programında duayen gazetecinin konuğu olan Damga Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve İstanbul Gazeteciler Dernek (İGD) Başkanı Mehmet Mert, gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Matbaanın Osmanlı Devleti'ne gelişinin 294'üncü yıldönümü olduğunu anımsatarak konuşmasına başlayan Mert, matbaanın gelişiyle birlikte Osmanlı'dan günümüze gazeteciliğin geldiği boyuta dair açıklamalar yaptı. Mert, “Gazeteciler yaşanan tarihin şahitleridir. Gazeteciler yaşadıkları tarihi yarınlarda da anlatacak. Ben hep derim ki; “Sizler yaşayacaksınız, bizler yazacağız.” Gerçekten bu böyledir. İnsanlar yaşayacaklar bizler de yazacağız. Ama her şeyi en doğrusu ile yazacağız, gerçekleri yazacağız. İnsan haklarını, çevre haklarını, hayvan haklarını gözeterek yazacağız. Yoksa bu konular üzerine konuşmak güzel ama bazı esaslar olmalı. Yasakların olmadığı bir ortam olmalı. Mesela bu topraklara matbaanın 300 yıl geç gelmesi belki Osmanlı'nın da tarihten silinmesinin sebebi oldu. Dolayısıyla matbaayı yasaklayarak hiçbir yere varamayız” diye konuştu.
Gazetecilik değer kaybetti
Tarih içinde yaşanan gelişmeler doğrultusunda Türkiye'de gazeteciliğin değer kaybettiğini söyleyen Mehmet Mert, “Bizim bir gazeteci ağabeyimiz var. Bedi Faikr diye. Uzun yıllar Bab-ı Ali'de çalışmış, eski gazete binalarının olduğu Cağaloğlu'nda bulunmuş. İşte Bedi Faik, gazeteler Bab-ı Ali'den taşındıktan sonra yeniden oraya gitmiş. Görmüş ki gazetelerin yerine halıcılar açılmış. Bunu görünce de demiş ki; “İşte bu gazeteciliğin ayaklar altına alındığının resmidir.” - Maalesef böyledir. Gazetecilik o günden sonra ayaklar altına alınmıştır ve üzülerek söylemek istiyorum ki değerini kaybetmiştir” dedi.
Gazetecilik artık değişti
Koronavirüsün ortaya çıkmasıyla yaşanan pandemi döneminde her meslek grubunda olduğu gibi gazetecilikte de bir takım değişimler olduğunun altını çizen Mert, “Pandemiyle beraber gazetecilik de değişti. Artık gazete binalarının içinde gazeteci bulamazsınız. Gazeteciler de online bir şekilde evden çalışmaya başladı” ifadelerini kullandı.
Muammer Aksoy unutulmadı
Hain bir saldırı sonucu öldürülen Prof. Dr. Muammer Aksoy'u da ölüm yıldönümü sebebiyle anılan Mert, “Muammer Aksoy çok kıymetli bir değerdi. İşte on gün önce Uğur Mumcu'yu andık, Gaffar Okkan'ı andık. Öldürülen diğer gazetecileri, başka meslek gruplarından insanlarımızı andık. Türkiye'de maalesef bir karanlık, aydınlığa ve aydın insanlara düşman. Biz o karanlıkla mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz dedi.
Siyasetin gündemi sertleşti
Türkiye'de son günlerde yaşanan siyasi gelişmeler hakkında da konuşan Mehmet Mert, “Siyasi gündem sertleşti. Tabii bugünkü iktidarın elinde çok ciddi bir güç var. Bu gücü teslim etmek kolay değil. Bunun herkes farkında. Toplum da farkında. Toplum bu noktada ikiye ayrıldı yarısı bu gücün aynı şekilde devam etmesinden yana yarısı ise dağılmasından yana. Maalesef böyle bir manzara ile karşı karşıyız. Ve bu ilklim Türkiye için önemli bir tehdit” uyarısında bulundu.
Altılı Masa umut vermiştir
Altılı Masa'nın önceki gün bir araya gelerek açıkladığı ortak mutabakat metni hakkında da değerlendirmeler yapan Gazeteci Mert, “Bakın muhalefet bir metin yayınladı. Bu mutabakat metni oldukça umut verici. Bu mutabakata bakarsak da aday Kemal Kılıçdaroğlu olacaktır. Hep diyorlardı ki bu 6'lı Masa bir araya geliyor geliyor da ne yapıyor? İşte adamlar çalışıyormuş. Bu mutabakat gösteriyor ki; 6'lı Masa öyle boşuna da toplanmıyormuş. Tabii ki bu mutabakatta eksikler yok mu? Var. Bazı konulara değinilmemiş belki ama bunlar da telafi edilebilecek şeylerdir. Kervan yolda düzülür” dedi.
Bahçeli kendisiyle çelişiyor
MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin dün partisinin grup toplantısında sarf ettiği sözler hakkında da yorumlarda bulunan Mert, Bahçeli'nin çelişki içerisinde olduğunu vurguladı. Mert, “Devlet Bahçeli konuştuğu zaman bir siyasetçiden çok bir edebiyatçının konuştuğunu düşünüyorum. Harika ayrıntılar paylaşıyor, iyi konuşuyor ama ben söylenene değil yapılana bakarım. Şimdi mesela 'çetelerle mücadele' diyorsunuz. 'Yer altı dünyası ile gerekirse savaş' diye söylüyorsunuz ama gidip ismi suç örgütleri ile karışmış kişilerle kolkola giriyorsunuz. Bunlar Bahçeli'nin kendisiyle çeliştğini gösteriyor. Bahçeli de, partide bir ikilem olduğunun farkında. Yani ortada MHP için olumsuz bir tablo var” ifadelerini kullandı.
Biz sorumlu bir yayıncılık yapıyoruz
Programda konuşan ve programın ev sahibi olan Gülgün Feyman ise her zaman gerçeklerden ve doğrulardan yana bir tutum sergilediklerinin altını çizdi. Feyman, “Biz her zaman sorumlu yayıncılık anlayışına sahibiz. Daima gerçeklerden ve doğrulardan yana bir tavır sergiliyor ve bunu ortaya koyuyoruz.Bunu herkesin böyle bilmesinde yarar vardır” dedi.
