Ankaralı Turgut son isteği nedir ve vasiyetinde ne istedi soruları, ünlü türkücünün vefatından sonra büyük bir merak konusu oldu. Ankaralı Turgut, gerçek adıyla Turgut Karataş, akciğer kanseri nedeniyle 61 yaşında hayatını kaybetti. Özellikle sosyal medyada yayılan vasiyet ve son isteği, halkın ilgisini çekti. Kızı Eylem Boran tarafından açıklanan son isteği, Ankaralı Turgut’un hayatındaki bazı derin kırgınlıkları da gözler önüne serdi. İşte Ankaralı Turgut’un vasiyeti ve son isteği hakkında detaylar.
Ankaralı Turgut Vasiyetinde Ne İstedi?
Ankaralı Turgut vasiyetinde ne istedi sorusu, onun müziğe olan bağlılığını ve evlatlarıyla yaşadığı ilişkiyi daha yakından anlamamıza yardımcı oluyor. Turgut Karataş, yıllar önce verdiği bir röportajda, maddi miras bırakmak yerine manevi değerleri ve müziği ön planda tuttuğunu söylemişti. Vasiyetinde, tüm mülklerinden ve maddi değerlerden bahsetmeyen Karataş, sazının bir müzeye bağışlanmasını istemişti. Bu istek, onun Ankara’ya ve müziğe olan bağlılığını simgeliyor.
Ankaralı Turgut, “Benim bu dünyada malım mülküm kalmadı. Sadece bu sazım var. Onu da Ankara’da bir müzeye koyarsanız sevinirim. Bu da size vasiyetimdir,” ifadelerini kullanarak sazının bir müzeye konmasını ve gelecek kuşaklara müziğini bırakmayı istemişti. Bu vasiyet, Turgut Karataş’ın maddi değil manevi mirası üzerinde durduğunu ve hayatındaki en değerli şeyin müzik olduğunu bir kez daha gösteriyor.
Ankaralı Turgut’un Evlatlarıyla Yaşadığı Sorunlar
Ankaralı Turgut’un vasiyetinde dikkat çeken bir diğer önemli konu ise evlatlarıyla yaşadığı gerginlikler ve maddi talepler. Karataş, son yıllarda evlatlarıyla ciddi sorunlar yaşamıştı. Evlatlarının yardım paralarını talep etmeleri ve onlardan aldığı destekler, sanatçıyı derinden yaralamıştı. Turgut Karataş, bu durumu “27 senedir benim paramla geçiniyorlar, hiç kendileri para kazanmış mı? Baba parasıyla damat besliyoruz!” şeklinde ifade etti. Bu sözleri, Turgut Karataş’ın evlatlarına duyduğu hayal kırıklığını ve maddi bağımlılığı simgeliyor.
Tüm bu sıkıntılar, onun son isteğinde de kendini gösterdi. Eylem Boran dışında, diğer çocuklarının babalarının cenazesine katılmaması da, Turgut Karataş’ın çocuklarıyla yaşadığı kopukluğun ve kırgınlığın bir başka kanıtıydı.
Ankaralı Turgut Son İsteği Nedir?
Ankaralı Turgut son isteği nedir sorusunun cevabı da oldukça çarpıcı. Sanatçının son isteği, kızı Eylem Boran tarafından açıklanmıştı. Turgut Karataş, vefatından önce kızına, “Evlatlarım tabutumun üzerinden tutmasın, evlatlarımı mezara sokmayın, hakkımı haram ederim” demişti. Bu son sözler, onun evlatlarıyla olan ilişkisini ve aralarındaki kırgınlıkları bir kez daha gözler önüne serdi. Ankaralı Turgut, ölümünden sonra bile evlatlarına olan kırgınlığını ve hayal kırıklığını bu şekilde ifade etmişti.
Bu son istek, Ankaralı Turgut’un yaşamının son dönemlerinde yaşadığı yalnızlık ve ailevi ilişkilerindeki gerilimlerin ne kadar derin olduğunu gösteriyor. Ayrıca, sanatçının vasiyeti ve son isteği, onun hayatındaki önemli dönüm noktalarını ve aile içindeki sıkıntılarını simgeliyor.
Materyal Mirası ve Ailesine Dair Sitemleri
Ankaralı Turgut’un vasiyeti, sadece müzikle ilgili değil, aynı zamanda onun aile ilişkilerine dair derin izler taşıyor. Evlatlarıyla yaşadığı sorunlar, Karataş’ın son dönemlerinde yalnız hissetmesine neden olmuştu. Evlatlarının maddi yardım talepleri ve karışık ilişkiler, Turgut Karataş’ın son yıllarındaki zor günlerine damgasını vurmuştu. Tüm bu yaşananlar, Ankaralı Turgut’un vasiyetine de yansıdı. Maddi değil manevi değerler üzerine kurulu vasiyet, onun aile içindeki ilişkilerinde hissettiği derin kırgınlık ve ruhsal sıkıntılarının bir göstergesiydi.
Son İstek ve Cenaze Töreni
Ankaralı Turgut’un son isteği, kızı Eylem Boran dışında diğer çocuklarının cenazeye katılmamasıyla da dikkat çekti. Turgut Karataş, cenazesinde evlatlarının katılımını istememiş, kızı Eylem Boran dışında hiçbir çocuğunun tabutunu taşımamasını arzu etmiştir. Bu durum, sanatçının yaşadığı ailevi gerilimlerin ne kadar derin olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
Ankaralı Turgut’un cenaze törenine katılım da, sanatçının son yıllarında yaşadığı aile içindeki kopukluğu gösterdi. Evlatlarının bu duruma kayıtsız kalması, sanatçıyı derinden yaralamıştı ve vasiyetinde de bunu açıkça ifade etmişti.
Ankaralı Turgut’un vasiyeti, onun müziğe olan bağlılığını ve şehre duyduğu sevgiyi en iyi şekilde temsil ediyor. Maddi değil manevi miras bırakma kararının ardında, onun sanatına ve Ankara’ya olan derin bağlılığı yer alıyor. Sazının bir müzeye bağışlanması, sadece Turgut Karataş’ın müziğini değil, Ankara’nın kültürel mirasını da gelecek kuşaklara taşımak amacı taşıyor.
Turgut Karataş, hayatı boyunca müzik ve topluma katkı sağladı. Vasiyetinde de müziği, şehri ve topluma yaptığı katkıları ön planda tutarak, maddi miras yerine manevi miras bırakmayı tercih etti.