Kucağına bebeğini alıp yollara düşmüştü. Tek amacı vatanı kurtarmaktı. Islanmasın diye kazağını cephanelerin üstüne örtmüş, yavrusu ölmesin diye de üzerine abanmıştı. Vatanını kurtarmak uğrunda donarak öldü. Kurtuluş Savaşı’nın sembol isimlerinden, Türk kadınının kahramanlık timsali Şerife Bacı, ölümünün 100. yılında Sarıyer Belediyesi ve Kastamonu Kadın Derneği (KASKADER) ile birlikte Ayazağa Şerife Bacı Parkı’nda düzenlenen törenle anıldı. Çelenk koyma töreni ve saygı duruşuyla başlayan anma programında Şerife Bacı belgeseli yayınlandı. Tören sonrasında katılımcılara lokma dağıtıldı.
Şerife Bacı semboldür
Anma programında ilk olarak kürsiye çıkan Kastamonu Kadınlar Derneği (KASKADER) Kurucu Başkanı Emine Çelik; "Şehit Şerife bacı bu topraklarda hür yaşayabilmemiz için şehit olan binlerce kahramandan sadece biridir. Milli Mücadelede cephanede Türk kadınını temsil eden bir semboldür. Türk kadınının kurtuluş savaşında verdiği mücadelenin sembol isimlerinden biri olan Şerife Bacı anısına dikilen heykeli, İnebolu ve Seydiler ilçesi ile Kastamonu’da bulunmaktadır. Şu an da bulunduğumuz yerde bizlere bu parkı ve anıtı hediye ederek, onu gelecek nesillere tanıtmamıza yardımcı olan Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç’e teşekkür ederim” diyerek konuşmasını Mustafa Kemal Atatürk’ün “Dünya’da hiçbir milletin kadını, ‘Ben Anadolu kadınından fazla çalıştım. Milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar emek verdim’ diyemez" sözleriyle bitirdi.
Benim için bir gurur
Nazım Hikmet’in Kuvayi Milliye kitabında kadınlar için yazdığı sözlerle konuşmasına başlayan Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç ise şöyle konuştu; “Buraya Şerife Bacı’nın heykelinin dikilmesi benim için bir gururdu. Özellikle çalışan kadınların bizlere yapacağı önderlik çok önemli. Türk kadını, dünyada misli bulunmayan kahraman bir anadır. Pandemi koşullarında bu töreni yapmamızın amacı bir şeyleri hatırlatmak. Bu süreçte Sarıyer’inde büyük önemi var. Silahlar Rumeli Feneri’nden balıkçı teknelerine yüklendi ve bunlar İnebolu’ya indirildi. İnebolulular ve Kastamonulular memleketlerinin önemini bilmek zorunda.”
