Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Orta şiddetli yağmur
16°
Ara
Damga Sağlık Uzman Psikolog Melda Yakupoğlu cevapladı: Alkol problemi ve insan ilişkileri

Uzman Psikolog Melda Yakupoğlu cevapladı: Alkol problemi ve insan ilişkileri

Uzman Psikolog Melda Yakupoğlu, alkol problemlerinin insan ilişkilerine yarattığı sorunlara dikkat çekti.

Okunma Süresi: 7 dk

Uzman Psikolog Melda Yakupoğlu, alkol problemlerinin insanlarda yol açtığı olumsuzluklara ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

Alkol probleminin ilişkileri ve sağlığı nasıl etkilediğini açıklayan Yakupoğlu, günümüzde artan stres faktörleri, yoğun çalışma temposu, maddi sıkıntılar vb. olumsuz yaşantıların insanların sorunlarından kaçmak için alkol kullanmasını tetikleyebildiğini söyledi.

"Stresle baş edememe sonucu kaçış olarak alkole sığınma görülebilir"

Yakuoğlu, "Bazı kişiler yoğun bir şekilde alkol tüketip bu konu ile ilgili sıkıntılar yaşayabiliyorlar ancak bu sıkıntılarını asla kabul etmiyor ve “ben bağımlı değilim” cümlesi ardına sığınıp sorunlarını yok sayıyorlar. Aslında alkol problemi yaşayabilmek için ille de bağımlı olma tanısı almak gerekmiyor. Yoğun kullanım kişilerin yaşantılarını, sağlıklarını, ilişkilerini ve evliliklerini bozuyor. Özellikle çocuk büyütürken bir takım zorluklara neden oluyor." dedi.

Alkol probleminin kimlerde daha çok görüldüğüne dikkat çeken Yakuoğlu, stresle baş etme eşiği düşük olan, sorumlulukların ağır geldiği ve rahatlama isteği olan, kendi duygularından ve problemlerinden kaçan birçok kişinin kendisini alkole verdiğini ve bu kişilerin çocukluktan getirmiş oldukları yetersizlik duyguları olduğuna işaret etti. 

İhmal edilen çocukluk dönemleri ve travmaları olabileceğini söyleyerek "Çocukken aileleri tarafından çok fazla duygusal olarak ihmal edilmiş, baskı yapılmış yada ailenin bir projesiymiş gibi beklentilerle büyütülmüş olabilirler yada ailelerinin kendi kaygılarını çocuğa çok fazla yansıtması kaynaklı yetişkinlikte de stresle baş edememe sonucu kaçış olarak alkole sığınma görülebilir." dedi.

uzman-psikolog

Sosyal içicilikten nasıl ayırt edilir sorusuna açıklık getiren uzman psikolog "Sosyal içicilik, sosyal ortamlarda belirli bir miktar kullanmayı kapsarken alkol probleminde kişi bir şekilde her gün alkol tüketmek ister. Miktarının az olması arkasına sığınsa da gün geçtikçe tükettiği miktar artar. Kişi istediği rahatlama hissine erişebilmek için alkol dozunu arttırsa da “sarhoş olmuyorum” diye düşünerek problem yaşamadığını zanneder.  Dolayısıyla tedavi olmak istemez. Bazen de bu problemden dolayı kendisini durduramaz ve sarhoş olana kadar da içebilir." ifadelerini kullandı.

"Hiçbir alkol bağımlısı bağımlı olduğunu kabul etmez"

Tedavisi nasıl olabileceği ile ilgili söylemlerde bulunan Yakupoğlu, öncelikle kişinin kendisinin alkolün günlük yaşantısını bozduğunu ve bozmaya başladığını bilmesi, görmesi ve kabul etmesi gerektiğini ve alkolün kendisine, eşine, ailesine verdiği zararı görmesi gerektiğini söyledi.

Yakupoğlu "Eğer bunu görmezse kişinin bu alışkanlığı düzelmez. Hiçbir alkol bağımlısı bağımlı olduğunu kabul etmez. Bu kişiler sürekli yalan söyler. Kullandıkları miktarı sürekli çevresinden saklarlar. Sürekli ağızlarından “gerçekten birkaç kadeh içtim, gerçekten biraz içtim” diye cümleler çıkar ancak bu miktarlar asla doğruyu göstermez. Eve gizlice alkol sokabilirler. Eşlerinden, ailelerinden saklayabilirler.

Alkol problemi yaşayan bir yakınınız varsa onu tedaviye ikna etmeniz gerekir. Tedavisi zordur. Çünkü kişilerin sıklıkla, birlikte içtiği arkadaş çevresini değiştirmesi, gittiği mekanları değiştirmesi ve farklı aktivitelere yönelmesi, yaşam şeklinde yenilemeye gitmesi gerekir.  Terapilerle düşüncelerini değiştirmesi gerekir. Zaten stres eşiği düşük olan kişiler için bu değişiklikleri yapmak zordur. Dolayısıyla arada sıkışmış kalmış hissederler en kolay yol olarak alkol problemlerini inkar ederler. Ancak bu inkar ediş gün geçtikçe çevresindeki insan ilişkilerini ve sağlığını olumsuz yönde etkiler."

"Alkol sorunu olan kişinin özel hayatı da sıkıntıya girer"

Alkol nelere yol açacağı sorusunu cevaplayan psikolog "Beyin işlevlerini azaltır, hafızayı zayıflatır, denge bozukluklarına ve bunamaya yol açar. Kalpte ritim bozukluğuna, damar kireçlenmesine ve kalp yetersizliğine sebep olur. Uzun vadede gastrit, ülser ve mide iltihabına neden olur. Siroz, pankreas hastalıkları, vitamin eksikliklerine bağlı ciddi hastalıklar, kanser gibi hastalıklara neden olabilir." şeklinde konuştu. 

Öte yandan etrafındaki kişileri nasıl etkilediğine değinerek "Alkol sorunu olan kişinin özel hayatı da sıkıntıya girer. Çünkü alkol aslında yaşamın tümünü etkiler. Kişinin cinsel yaşantısını bozar, evliyse eşiyle diyaloglarını bozar. Karşısında kendisiyle paylaşım yapmayı isteyen bir eş, partner varken alkol kullanan kişi onun bu isteğini, duygularını ve ihtiyaçlarını göremez. Çünkü kendi sorunu ile o kadar iç içedir ki yanı başında duran eşinin ne beklediğini bilemez. 

Önce keyif süreci başlar ardından da duygusallaşma ve çökme başlar. Kişiler anlamsız yere ağlayabilirler. Birçok zaman da agresyon ortaya çıkar. Sinirlenebilir, sinirlendikten sonra eşine, çocuklarına saldırabilir, dövebilir. Sesini yükseltebilir, bağırabilir, küfür edebilir, dışarıdan tanınmaz hale gelebilirler. En yakınlarını korkutabilirler. Yakınları kendisinden korkmakla kalmaz sağlığı hakkında endişelenmeye de başlarlar. Çünkü alkolün etkisi geçtiği zaman yaptığı çoğu şeyi hatırlamaz yada yaptıklarından pişman olurlar. Sevdiklerine sürekli bir daha yapmayacaklarına dair sözler verirler ancak tutamazlar. Alkol etkisiyle kazalara karışabilirler. Düşebilir, sakatlanabilir, trafik kazası yapabilir hatta başkasının yaşantısını tehlikeye atabilirler. 

"İçmek için sürekli sebepleri vardır"

Tedaviye kendi isteklerinden çok hep bir yakınının zorlaması ile gelirler. Birçoğu işbirlikçi davranmaz. Çünkü aslında kendisinde bir problem olmadığını, normal içtiğini, istediği her an içkiyi bırakabileceğini, çevresinin abarttığını ve büyüttüğünü, isterse bunu kontrol altına alabileceklerine inanırlar. Ancak bu sadece içi boş bir inanç şeklinde kalır. Uygulamaya bir türlü geçiremezler. Çünkü alkolü hayatlarından çıkaracak olmak onlar için çok acı vericidir. Hayatlarının bütününü alkol kaplamıştır. Yemeklerin yanında eşlik eder, sosyal aktivitelerinde eşlik eder, hatta arkadaşları da sıklıkla kendi gibidir. Alkollü mekanlara gitmeyi isterler. Sıklıkla alkol yanında sigara yada madde kullanımda görülür. 

Alkolün dozu git gide daha da artar. Tabiri caizse edindiği o çakır keyif kafanın sürekli sürmesini ister. Bu adeta problemleri ve stresi ile başa çıkma biçimidir. Bu tarz kişiler alkol kullanmadan kendini rahatlatamaz, mutlu olamaz, günlük yaşam streslerini de aşamazlar. İçmek için sürekli sebepleri vardır. “Bugün maç var, bugün işim yoğundu, bugün mutluyum, bugün stresliyim” gibi gibi her gün farklı bir bahane bularak bir şekilde kullanmayı başarırlar. 

"Çözemedikleri problemlerde dönüp sizi suçlarlar"

Kendisine engel olmaya çalışan kişilere düşman olurlar. Onlar hakkında negatif düşünürler. Özellikle bu kişi eşleri ise kendisine laf söylememesi adına tartışmalarda bu durumu asla kabul etmezler. Sorunun sürekli karşı tarafta olduğuna kendisini inandırdığı gibi birçok zaman da karşı tarafı suçlayarak onun suçluluk hissetmesini sağlarlar. Kendi vicdanlarını rahatlatmak isterler. “Senin yüzünden içiyorum sen beni alkolik yaptın” “Sen mutsuz ettiğin için içiyorum” gibi suçlayıcı cümlelere de rastlanır. Bu kişiler yaşamlarında problemleri çözme konusunda o kadar zayıftırlar ki çözemedikleri problemlerde dönüp sizi suçlarlar. 

Ayrıca kazançlarının büyük çoğunluğunu alkole vererek sıklıkla maddi zorluk yaşarlar. Maddi zorluk yaşadıkça stresleri artar ve tekrar alkol kullanıma yönelme şeklinde içinden çıkılmaz bir döngüye girerler." dedi.

"Kişiler problemlerinden kaçmak için alkol tüketmemelidirler"

Son olarak alkol problemi yaşayan kişilerin sıklıkla kurduğu cümlelerin neler olduğunu ifade eden Yakupoğlu “Ben sadece akşamları içiyorum, alkolik değilim. İstediğim zaman alkol almadan durabiliyorum. Sarhoş olmuyorum dozunda içiyorum. Akşamları iş ve günlük yaşam stresinden arınmak için içiyorum. İşimi ve sorumluluklarımı devam ettirebiliyorsam içmem çok sorun değil.” şeklinde açıklamalar ile alkol sorunu yaşamadıklarını iddia ederler. Ancak genellikle kullandıkları alkol miktarını küçümserler ve az bulurlar. “Zaten bir iki kadeh şarap içtim bundan ne olur ki” gibi cümleler ile durumu geçiştirirler. Ancak gün içerisinde aslında kaç birim içki içtiklerini hesap etmezler. 

Bir bira, bir kadeh şarap yada rakıyı bir birim içki olarak düşündüğünüzde, kişilerin bütün gün içtiklerini hesaplamalarını istediğinizde bu rakam bir iki kadehten çok daha fazla olur. Örneğin hafta sonu alkol problemi olan kişi, öğleyin bir iki bira içti, akşam yemekle bir iki kadeh şarap içti ve gecenin ilerleyen saatlerinde ise bir iki kadeh rakı içtiyse bile gün içerisinde toplam 6 birim içki tüketmiş olur. İlk zamanlar bu küçük görülen rakamlar gün geçtikçe artar ve kişi hala alkol ile ilgili problem yaşamadığını düşünür. Aslında günlük yaşam stresinden ve iş stresinden arınmak için bile elinin alkole gidiyor olması bağımlılığa dair ciddi bir uyarı işaretidir. 

Kişiler problemlerinden kaçmak için alkol tüketmemelidirler. Problemleriyle ve duygularıyla yüzleşmeyi öğrenmeli, kendi başlarına kaldıkları dönemlerde düşünceleriyle baş edebilmeyi öğrenmeliler. Aileleri ile sorumluluklarını tehlikeye atacak kadar içmenin bir problem olduğunu kabul etmeliler." söylemlerinde bulundu.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *