Sağlık-Sen Genel Başkanı Semih Durmuş, basın toplantısı düzenleyerek, 'Şubat Ayı Sağlıkta Şiddet Raporunu açıkladı. Durmuş, sağlıkta şiddetin tek başına önleyici güvenlik tedbirleriyle üstesinden gelinemediğini söyledi. Hastanelerin ve sağlık merkezlerinin kamu hizmeti verilen kurumlar arasında en rahat girilen yerlerin başında olduğunu ifade eden Durmuş, "Silahtan baltaya, bıçaktan sopaya isteyen istediğini rahatlıkla sokabiliyor. Raporlarımızda da sıklıkla vurguladığımız gibi zaman içinde sorun öyle bir hal aldı ki sağlık sistemini tehdit eder bir noktaya gelmiştir. Çünkü her şiddet türünde olduğu gibi sağlıkta şiddetin de etkisi muhatapla yani mağdurla sınırlı kalmıyor. Bu olaylara tanık olan, duyan, empati kuran on binlerce sağlık çalışanı, korkuyor, mesleğinden soğuyor, içe kapanıyor. Tüm bunlar yaşanırken en trajik olan ise şiddet uygulayanların çoğu zaman elini kolunu sallayarak dolaşmalarıdır. Saldırganlar hakkında çoğu vakit hiçbir işlem bile yapılmıyor. Bazıları da gözaltına alınıp ifade sonrası serbest bırakılıyor. Sık sık yaşandığı gibi bu tür durumlarda sosyal medya baskısı devreye giriyor ve saldırganlar hakkında zoraki adli işlem yapılmış oluyor" diye konuştu.
'BÖYLE BİR ADIMDAN SON DERECE MEMNUNUZ'
Durmuş, Sağlık Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı'nın sağlıkta şiddet konusunda önemli bir çalışma yaptığını hatırlatarak, "Sayın Cumhurbaşkanımız 14 Mart Tıp Bayramı’nda kamuoyuyla paylaştı. Buna göre bir sağlık çalışanına şiddet uygulayan saldırgan artık elini kolunu sallayarak dolaşamayacak. Çünkü sağlıkta şiddet Ceza Mahkemesi Hukuku (CMK) kapsamına alınarak katalog suç sayılacak. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden çıkacak yasayla hem saldırganlar hak ettikleri cezalara çarptırılacaklar hem de benzer olayların yaşanmaması adına caydırıcılık sağlanmış olacak. Soruna yıllardır dikkat çeken, raporlar hazırlayan, suç duyurularında bulunan, mağdurlarla dayanışma içinde olan Sağlık-Sen olarak, böyle bir adımın atılacak olmasından son derece memnun olduğumuzun bilinmesini isterim. Elbette bu adımla sağlıkta şiddet sorununun kökten çözülmesi mümkün olmayacak. Nihai çözüm için birbirini tamamlayıcı daha pek çok adımın atılması gerekiyor. Bunların başında da sağlık emekçilerinin iş yükünün azaltılması gelmektedir" dedi.
'SAĞLIK ÇALIŞANLARININ DAYANACAK GÜCÜ KALMAYACAK'
Bugün 1 sağlık çalışanının, 4 sağlık çalışanının işini yaptığını ifade eden Durmuş, "Yolu hastanelere düşen herkes, ağır iş yüküne ve yoğunluğa bizzat tanık oluyor. İş yükünün azaltılması, çalışanların diğer pek çok sorununun çözümüne pozitif etki edeceği gibi şiddet sorununun çözümüne de katkı sağlayacaktır. Şubat ayında, bakınız tam da bu anlattıklarımı özetleyen bir olay yaşandı. Bingöl’de göğüs hastalıkları uzmanı Dr. Ali Durmaz, 65 yaş üzerindeki bir hastayı muayene ettiği sırada baba ve oğul oldukları belirtilen 2 kişi tarafından ‘muayene 5 dakika gecikti’ iddiasıyla darp edildi. Saldırıya uğrayan Dr. Ali Durmaz, ‘Artık dayanacak gücüm kalmadı’ diyerek mesleğinden istifa etti. Benzer istifaların ve acıların yaşanmaması adına, şiddet sorununa bütüncül yaklaşılmalıdır. Aksi halde sağlık çalışanlarının daha fazla dayanacak gücü kalmayacaktır" ifadelerini kullandı.
'21 ŞİDDET OLAYI YAŞANDI'
Durmuş, şubat ayında toplamda 31 saldırganın neden olduğu 21 şiddet olayı yaşandığını kaydetti. Durmuş, "Bu olaylarda 43 sağlık çalışanı mağdur oldu. Ay boyunca yaşanan 21 şiddet olayının 8’ine bizzat hastalar imza attı. Hasta yakınları ise 13 olaya neden oldu. Bu durum aşağı yukarı her ay tanık olduğumuz bir durum, şiddeti şifa bekleyen hastalarla, hasta yakınları gerçekleştiriyor. Yani fail ya da failleri uzakta aramamak gerekiyor. Yaşanan 21 şiddet vakasının 17’si hem fiili hem sözlü, 4’ü ise sözlü olarak vuku gerçekleşmiştir. Şiddet olaylarının en çok yaşandığı yer yine hastaneler oldu. 21 şiddet olayının 19’u hastanelerde cereyan ederken, 1 olay aile sağlığı merkezinde, 1 olay ise sahada meydana geldi. Ay boyunca 12 hemşire, 11 doktor, 4 güvenlik görevlisi, 3 acil sağlık hizmetleri çalışanı, 13 de diğer branşlardan sağlık çalışanı şiddet mağduru oldu" diye konuştu.
'31 SALDIRGANDAN 14'Ü TUTUKLANDI'
Durmuş, şubat ayında dikkat çeken en önemli noktalardan birinin de tutuklanan sayısındaki artış olduğunu kaydederek, şunları söyledi:
"Ay boyunca yaşanan şiddet vakalarına imza atan 31 saldırgandan 14’ü tutuklandı. Bu durum, geçmiş dönemle kıyaslandığında, ümitvar olmamızı gerektiren ciddi bir ilerlemedir. Kuşkusuz bu noktaya gelinmesindeki en önemli neden toplumda oluşan duyarlılıktır. Bunun yanında, gözaltına alınan saldırganların 6’sı serbest bırakılırken, 7 saldırgan hakkında ise soruşturma başlatıldı. 4 saldırgan hakkında ise herhangi bir işlem yapılmadığı tespit edildi. Şubat ayında dikkat çeken bir gelişme de şiddet olaylarıyla ilgili mahkeme kararlarında gözlenmiştir. Tekirdağ’da bir doktoru hakaret ve tehditler eşliğinde bir odaya kilitleyen zanlıya mahkeme, 9 ay hapis cezası, 12 bin 750 TL de para cezası verdi. Yozgat Bozok Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi'nde görevli hekime şiddet uygulayan saldırgana mahkeme, 5 yıl 3 ay 7 gün hapis cezası verdi. Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesine bağlı Yenimahalle Semt Polikliniği’nde bir doktoru darp ettiği gerekçesiyle tutuklanan zanlı hakkında 6 yıl 9 aya kadar hapis talebiyle dava açıldı. Temennimiz, sağlık çalışanlarına yönelik hiçbir şiddet olayında, saldırganın yaptığının yanına kar kalmamasıdır."