'Sinüzit ,yüz kemiklerinin arasına yerleşmiş içi hava dolu boşlukların – sinüslerin- iltihabı demektir' diye tanımlayan Baykal, “Sıklıkla soğuk algınlığı sonrasında gelişir. Alın, ense veya yüzde görülen baş ağrılarına yol açabilir. Koyu yeşil renkli geniz akıntısı, burun tıkanıklığı, koku ve tat alma bozukluğu eşlik edebilir. Çocuklarda ihtiyaç olmadığı sürece film çektirmeyi önermiyoruz. Elbette küçük çocuklar baş ağrısını doğrudan söyleyemezler ama davranışlarıyla bunu gösterebilirler. Başını tutma, yanaklarını ovalama, saçını çekme gibi alışık olmadığınız mizaç değişikliklerini anne babaların dikkate almaları gerekir. Geniz akıntısını sıklıkla yuttukları için bulantı kusma olabilir, kötü bir ağız kokusu da çoğu zaman mevcuttur” dedi.
Risk altındadır
Op. Dr. Baykal, “Sık sık sinüzit geçiriyorsanız burun içinde mutlaka anatomik bir problem vardır. Kemik eğriliği, burun eti büyümesi, polipler sinüzit oluşumunu kolaylaştırır. Alerjisi olanlar ve sigara tiryakileri de risk altındadır. Tabii bunların dışında başka sebepler de olabilir, o zaman spesifik olarak araştırmak gerekebilir kişiyi. Sinüzite diş implantları da neden olabiliyor. Son yıllarda diş implantların yaygınlaşmasıyla beraber diş kökenli sinüzite daha sık rastlamaya başladık. Üst çeneye implant takılırken sinüs duvarı zedelenebilinir, enfeksiyona meyilli hale gelebilir sinüs boşluğu, şayet bu durumun farkına varılmazsa kişi tekrarlayan sinüzit atakları geçirebilir. Aslında siz kendiniz bile sinüzit tanısını koyabilirsiniz. 10 günden fazla süren burun akıntınız, baş ağrınız varsa sinüzit olduğunuzu düşünebilirsiniz. Ama doğru tedavi için mutlaka Kulak Burun Boğaz Hastalıkları uzmanına gitmeniz gerekir. Burun ve sinüsleri açılı endoskoplarla değerlendirmek oldukça mühim. Unutmayın ki, yetersiz tedaviler kronik sinüzite yol açabiliyor, bu durumda cerrahi şart oluyor” şeklinde konuştu.