'Küçük yaşta görülen kimi hastalıkların belirtileri, çocukların konuşma becerilerinin henüz yeterince gelişmemiş olması nedeniyle gözden kaçırılabiliyor' diyen Koç, “Çok şiddetli kulak ağrısına neden olmasının yanı sıra denge ve iştahta sorun, huzursuzluk, uyku problemleri gibi ilgisiz olduğu düşünülebilecek belirtileri de bulunan orta kulak enfeksiyonları, tedavi edilmediğinde beyin zarı iltihabı, menenjit ve kalıcı duyma kaybına yol açabiliyor.Çocukların elini sürekli kulağına götürmesi, kulaklarını çekiştirmesi, denge sorunu yaşamaları, iştahlarında azalma ya da huzursuzluk yaşamaları durumunda “Nasıl olsa geçer!” dememek gerekiyor. Orta kulak iltihabı sıklıkla iki yaşa kadar görülüyor. Okul öncesi çağdaki çocukların da yüzde 80’i yılda en az bir kez bu hastalığa yakalanıyor. Havaların soğuması, okulların açılması ve çocukların kapalı, kalabalık ortamlarda kalma sürelerinin artmasıyla orta kulak iltihabı artış gösteriyor. Bir kulağını sürekli çekiştiren, denge kaybı yaşayan, iştahı azalan, kulağından sıvı gelen, normalden daha fazla ağlayan, huzursuz, sesleri duymada ve cevap vermede sorun yaşayan çocuklarda da orta kulak iltihabının akla gelmesi gerekiyor. Çocuğunuzun şikayetleri başlar başlamaz hekime başvurmayı ihmal etmeyin” dedi.
Uykudan uyandırıyor
Sinüzit, büyümüş geniz eti, alerji, burun eti, üst solunum yolu enfeksiyonları gibi nedenlerin yanı sıra burun anatomisindeki farklılıkların da bu hastalığa davetiye çıkardığını belirten Doç. Dr. Ayça Koç şöyle konuştu: “Ayrıca diyabet ve bağışıklık sisteminin zayıflaması, genetik yatkınlık, damak anormallikleri, koklear implantlar, beslenme yetersizliği, alerji, emzirme eksikliği, sigara dumanına maruz kalma, emzik kullanımı, kreş ve kalabalık aile ortamı da sıklıkla karşımıza çıkan faktörler arasında yer alıyor.” Orta kulak iltihabının en iyi göstergelerinden birinin şiddetli kulak ağrısı olduğunu, anne babaların, gece ağrı ile uyanan çocuklarını endişeli bir biçimde acil servise getirdiklerini belirterek, orta kulak iltihabının düzeyinin tedavi seçeneklerini de etkilediğini söyledi. Antibiyotik ve burun açıcı ilaçların yeterli olduğu durumların yanı sıra cerrahiye ihtiyaç duyulan vakalar da olduğunu kaydeden Koç, “Sağlık hizmetlerine hızlı erişim, erken tanı ve tedavi sayesinde bu hastaların iyileşme oranı çok yüksektir. Ancak tedavi edilmeyen durumlarda kulak zarı yırtılması, kulak kemiği iltihapları, işitme kaybı, menenjit, beyin apsesi gibi ciddi sorunlar yaşanabiliyor. Bu nedenle çocuk veya erişkin hastaların kulakla ilgili yakınmalarında erken dönemde doktora başvurup verilen tedaviyi uygulamaları önemlidir” ifadelerini kullandı.
Korunmada etkili
Peki, orta kulak iltihabından kaçınmak, bu hastalığı önlemek mümkün mü? Koç, üst solunum yolu enfeksiyonlarını önlemede etkili olan, halk arasında zatürre aşısı olarak bilinen pnömokok aşısı ile grip aşılarının dolaylı olarak orta kulak enfeksiyonu sıklığını da azalttığına işaret ediyor. Sigara dumanından kaçınmanın ve sağlıklı beslenmenin de önemli olduğunu söyleyen Doç. Dr. Ayça Koç; anne sütüyle beslenmenin desteklenmesi, emzik alışkanlığından vazgeçilmesi, büyümüş geniz eti ve burun içi anatomik yapı sorunlarının çözülmesi ve alerji tedavilerine özen gösterilmesinin de önemini vurguluyor.