Covid-19 pandemisinde zamanımızın çoğunu evde, genellikle de hareketsiz geçiriyor, can sıkıntısından kendimizi sık sık buzdolabının önünde buluyoruz. Ancak dikkat! Bu hatalı alışkanlıklarımız can sıkıcı sorunlara yol açabilir; örneğin metabolizma hızınızı yavaşlatması gibi! İlerleyen yaş, genetik yapı ve hormonal problemler gibi pek çok faktörden etkilenen metabolizma hızının yavaşlamasında altta yatan neden hatalı beslenme ve yetersiz fiziksel aktivite de olabiliyor. Dolayısıyla diyet yapmanıza rağmen kilo alıyor veya vermekte güçlük çekiyorsanız, dikkate almanız gereken unsurların başında metabolizma hızınız geliyor! Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Nur Ecem Baydı Ozman, vücutta kas dokusunun oranı ne kadar fazlaysa metabolizma hızının da o kadar fazla olduğuna dikkat çekerek, “Bunun aksine hareketsizlik ve hatalı beslenme nedeniyle yağ kitlesinin oranı arttıkça ve buna paralel olarak kas kitlesinin oranı düştükçe, metabolizma hızı yavaşlıyor. Bunun sonucunda kilo artışı veya alınan kiloların verilmesinde güçlük kaçınılmaz hale geliyor.” diyor. Peki pandemide değişen yaşam tarzımız ve hatalı beslenme alışkanlıklarımız nedeniyle yavaşlayan metabolizmamızı nasıl hızlandırabiliriz?
Protein şart, üstelik günde 2 kez!
“Proteinlerin termik etkisi dediğimiz, vücutta sindirilirken harcattıkları enerji diğer besin gruplarına göre daha yüksektir.” bilgisini veren Beslenme ve Diyet Uzmanı Nur Ecem Baydı Ozman, şöyle devam ediyor: “Yani protein tükettiğinizde kalori almanızın yanı sıra yaktığınız kaloriler de artıyor. Ayrıca proteinler uzun süre tokluk da sağladıkları için beslenme planınızda düzenli olarak mutlaka bulunmalı. Yumurta, yoğurt, et ürünleri ve bakliyatlar gibi protein grubunda yer alan besinleri kahvaltıda ve diğer öğünlerden birinde mutlaka tercih etmelisiniz. Ancak protein içeren besinlerin genel olarak doymuş yağ oranı da oldukça yüksek olduğu için fazla tüketilmeleri kalp damar hastalıklarına yol açabiliyor. Bu nedenle ideal tüketim miktarını aşmamaya özen gösterin.
Öğün atlamayın
Zayıflamak uğruna siz siz olun, aç kalmayın! Çünkü aç kaldığınızda metabolizmanız da bu yiyecek kıtlığına ayak uydurabilmek için hızını yavaşlatıyor. Dolayısıyla uzun süre aç kalıyorsanız metabolizma hızınız yavaşlayacağı için bir süre sonra kilo vermeniz zorlaşacaktır. Beslenme ve Diyet Uzmanı Nur Ecem Baydı Ozman, “İşte az ve sık beslenmenin önemi burada karşımıza çıkıyor. Günlük ihtiyacınız olan kaloriyi 2 öğün yerine 4-6 gibi daha fazla öğünde alırsanız, metabolizma hızınız artar.” diyor.
Çok düşük kalorili diyetler yapmayın
Çok düşük kalorili diyetler uyguladığınızda bedeniniz asgari düzeyde alması gereken besin ögelerinden mahrum kalmış oluyor, bunun sonucunda kas kayıpları oluşuyor. Kas kaybı da metabolizma hızının yavaşlamasıyla sonuçlanıyor. Bu durum zamanla kilonuzu koruyamamanıza, hatta kilo almanıza yol açabiliyor. Günlük ne kadar kalori almanız gerektiği yaş, cinsiyet, boy, kilo ve aktivite durumunuza göre hesaplanıyor. Diyet yaparken günlük 1200 kalorinin altına düşmemeniz ve kalori saymaktan çok kalorilerin doğru besin gruplarından oluştuğundan emin olmanız gerekiyor. Bu nedenle kilo verme sürecinde kalori kısıtlamasının beslenme uzmanı kontrolünde gerçekleşmesi daha doğru olacaktır.
Su tüketin, hem de bolca!
Yapılan bazı çalışmalara göre; 500 ml su içmek metabolizma hızını yüzde 30’a kadar arttırabiliyor. Günde 2-2.5 litre su tüketerek hem metabolizma hızınızı arttırabilir hem de vücudunuzda susuzluktan kaynaklanabilecek problemleri yaşama riskini düşürmüş olursunuz.
Egzersizi hayatınıza mutlaka dahil edin
Egzersiz, bazal metabolik hız, bir başka deyişle kişilerin tam dinlenme halinde iken yaşamsal fonksiyonları için kullanılan enerjiyi artırıyor. Dolayısıyla haftada 150-300 dakika kadar, orta yoğunlukta bir egzersizi hayatınıza mutlaka dahil etmelisiniz. Yürüyüş, yüzme ve bisiklet gibi alternatiflerden herhangi birini uygulayabilirsiniz.
İyotlu tuz kullanın
İyotlu tuz metabolizma hızını doğrudan olmasa da dolaylı olarak uzun vadede etkileyebiliyor. İyot tiroit hormonlarının sentezlenmesi için gerekli bir besin öğesi. Ülkemizde su ve toprakta iyodun yetersiz olması nedeniyle besinlerden aldığımız yetersiz iyoda bağlı olarak hipotiroid hastalığı gelişebiliyor. “Bu hastalıkta metabolizma hızı oldukça yavaşlar” uyarısında bulunan Nur Ecem Baydı Ozman, şunları söylüyor: “Bu nedenle satın aldığınız tuzların iyot takviyeli olduğundan emin olun. Tuzu ışık görmeyen koyu renkli kaplarda saklarsanız, içeriğindeki iyot kaybını da önlersiniz.”
Kafein hızlandırıyor, ancak…
Çay, kahve ve çikolata gibi yiyecek ve içeceklerde bulunan kafein de metabolizma hızının artmasına yardımcı oluyor. Ancak diüretik etki, çarpıntı ve uykusuzluk gibi olumsuz etkiler de yapabildikleri için kafein içeren ürünleri abartmadan tüketmenizde fayda var. Bilimsel otoriteler sağlıklı bir yetişkinin günlük 400 mg’a kadar kafein tüketmesinin zararsız olacağını bildiriyor. Yaklaşık bir su bardağı siyah çayda 50 mg, kahvede ise 100 mg kadar kafein bulunuyor. Dikkat etmeniz gereken bir başka nokta ise kafein içeren her bir içeceğin yanında fazladan birer bardak su içmek olmalı.
Yeşil çay için
Yeşil çayın vücut yağ kütlesini azaltmaya yardımcı olduğunu gösteren çalışmalar mevcut. Nur Ecem Baydı Ozman ancak bu etkinin çok anlamlı ve mucizevi olmadığını belirterek, “Yeşil çay fiziksel aktivite, yeterli protein ve enerji alımı gibi diğer olumlu faktörlerle bir araya geldiğinde anlamlı bir etki yaratabiliyor. Günlük güvenli kafein sınırlarında kalarak yeşil çay tüketebilirsiniz. Yaklaşık 1 su bardağı yeşil çay 30-50 mg kafein içeriyor” diyor.
Baharatları mucize olarak düşünmeyin
Kırmızıbiberde bulunan kapsaisin adlı maddenin metabolizmayı hafif ölçüde hızlandırabileceğini gösteren çalışmalar mevcut. Beslenme ve Diyet Uzmanı Nur Ecem Baydı Ozman ancak halk arasında yaygın olan pul biberli yoğurt tüketmek ve yemeklere bol acı eklemek gibi uygulamaların metabolizma hızını anlamlı ölçüde hızlandırmadıklarını vurgulayarak, “Ayrıca fazla miktarda acı tüketmenin bağırsak sağlığı üzerinde uzun vadede olumsuz etkileri olabiliyor. Bu noktada kar zarar dengesini göz önünde bulundurarak baharatları ılımlı ölçüde kullanıp, mineral içeriğinden ve lezzetinden faydalanmayı hedeflemeli, yağ yakıcı veya metabolizma hızlandırıcı olarak düşünüp, abartmamalısınız.” diyor.
Uzmanından hem sağlıklı hem lezzetli 2 tarif:
Yeşil çaylı smoothie
Hazırlanışı: 1 su bardağı kadar demleyip soğuttuğunuz yeşil çayı; 1 çay bardağı kefir, 1 küçük muz, 2 top ceviz ve 1 çay kaşığı hindistan cevizi rendesiyle birlikte blenderdan geçirin. Hem tok tutucu hem de metabolizmanızı aktif tutmaya yarayan bu smoothie’yi ikindi ara öğününde tercih edebilirsiniz.
Güne proteinli bir başlangıç: Yulaflı yeşil omlet
Hazırlanışı: 1 yumurta, ek olarak 1 yumurta beyazı, 2 yemek kaşığı lor peyniri, 2 yemek kaşığı yulaf ezmesi, dereotu veya maydanoz, az pul biber, tuz ve arzu ettiğiniz diğer baharatları karıştırıp az yağlı tavada omlet yapabilirsiniz. Bu omlet hem güne hızlı çalışan bir metabolizmayla başlamanızı hem de almanız gereken tüm besin ögelerini pratik bir şekilde tek seferde karşılamanızı sağlar.
ZEYNEP VURAL