Beslenmenin önemine değinen Liv Hospital Ankara Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Çanga, "Doğru beslenmek, diyet yapmak anlamına gelmiyor çünkü diyet demek, yemek alışkanlıklarında geçici değişiklikler yapmak demektir. Doymuş yağdan fakir; lif, antioksidan, tekli doymamış yağ ve balıktan zengin bir diyet, kalp damar hastalıkları üzerine olumlu etki yapıyor. Omega 3 yağ asitleri içeren besinler de kanda pıhtı oluşumunu azaltıp damar sertleşmesini engelliyor. Ayrıca, balık tüketimi ile kalp damar hastalıkları sonucu gelişen ölüm oranında azalma görüldüğü belirtiliyor. Ayrıca trans yağlardan uzak durmak, mümkünse işlenmiş gıdalardan hiç tüketmemek ve günlük tuz miktarını 5 gramın altında tutmak da çok önemli" dedi. Prof. Dr. Aytun Çanga, kalp sağlığı için yapılması gerekenlerle ilgili uyarılarda bulundu.
Fazla kiloları vermeye bakın
Yüksek tansiyona yol açan nedenlerin başında fazla kiloların geldiğini söyleyen Prof. Dr. Çanga, "Fazla kilolu olmak aynı zamanda koroner kalp hastalığı, kalp yetersizliği ve inme için de risk oluşturmaktadır. Burada en önemli ölçü bel çevrenizdir, erkeklerde 94 santimetre ve altı kadınlarda 80 santimetre ve altı ideal bel ölçüsüdür. İdeal kilonuzu mutlaka korumalı ve bunun için egzersiz yapmalısınız. Günümüzde teknolojinin sunduğu otomobil, yürüyen merdiven ve asansör gibi imkânlar nedeniyle gün geçtikçe daha az hareket etmeye başladık. Oysa fiziksel aktivite azlığı ve fizik kondisyon yetersizliği kalp damar hastalıklarının oluşumunda önemli bir risk faktörüdür. Kalp sağlığınız için haftanın 3-5 günü en az 30-45 dakika egzersiz yapmaya özen gösterin. Unutulmamalıdır ki fiziksel egzersizin yararlı olanı düzenli şekilde yapılanıdır" ifadelerini kullandı.
Stresten uzak durun
Stres, öfke ve depresyonun kalp damar hastalıklarının oluşma riskini artırdığına dikkat çeken Prof. Dr. Çanga, "Bu durumda stres altındaysanız, öncelikle sizi sıkıntıya sokan nedenleri irdeleyin. Bu sorunları ortadan kaldırmakta güçlük çekiyorsanız, bir uzman yardımı alabilirsiniz. Bazı rahatlama teknikleri ve psikoterapi huzursuzluğu ve stresi azaltarak kalp sağlığını korumada yardımcı olmaktadır. İç huzur ve aile ortamındaki mutluluk kalp sağlığının korunmasına çok etkilidir. Günümüzde sigara önlenebilir ölüm sebepleri içinde ilk sırayı almaktadır. Sigara kullanımı, kalp damarlarının tıkanmasına dolayısıyla kalp krizine sebep olmaktadır. Kalp krizi geçiren kişilerin sigara içmeleri de tekrar kriz geçirme riskini artıyor. Koroner bypass sonrası sigaraya devam edilmesi de ölüm oranını yükseltiyor. Pasif olarak sigara dumanına maruz kalmak da riski artırıyor. Sigarayı bırakınız" açıklamasında bulundu.
Kan şekerinizi kontrol altına alın
İyi kontrol altında alınmayan kan şekerinin kalp damar sağlığı için risk faktör arasında sayılabileceğini vurgulayan Çanga, şu bilgileri paylaştı: "Amerikan Diyabet Derneği kalp sağlığı için açlık kan şekerinin 120 mg/dl ve glukoz hemoglobinin yüzde 7'nin altında olması gerektiğine dikkat çekiyor. Kan şekerinizi kontrol altına almak için sağlıklı beslenmeye özen gösterin, ideal kilonuza ulaşın ve haftada en az 3-5 gün 30 dakika düzenli egzersiz yapın. Kalp damar hastalıklarının diğer risk faktörlerinden biri de hipertansiyon. Tansiyon kontrollerinizi düzenli olarak yapmayı unutmamalısınız. Hipertansiyon sorununuz varsa ve genç, orta yaşlı veya şeker hasta iseniz hedef kan basıncınızın 130/85 mmHg’nin altında, ileri yasta iseniz 140/90 mmHg altında olmasına dikkat edin. Kalp damar hastalıkların bazıları hiçbir belirti vermeden sinsi sinsi ilerliyor. Bu nedenle hastalıkların başarıyla tedavi edilmesinde erken teşhis büyük rol oynuyor. Düzenli yapılan testler de hastalıkların ciddi boyutlara varmadan tespit edilmesini sağlıyor."
DHA