Üsküdar Üniversitesi Ergoterapi Bölümü'nden Prof. Dr. Sevda Asqarova, ergoterapinin insanın yaşam kalitesini artıran bir sanat olduğunu, yaşamdan keyif almayı öğrettiğini ve kişilerin hayatlarına dokunduğunu bildirdi.
Üsküdar Üniversitesi'nden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Asqarova, ergoterapi mesleği ile ergoterapinin yaşam kalitesini arttırmadaki rolü hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Yaşam kalitesinin, bireylerin fiziksel, zihinsel, sosyal ve duygusal durumlarına göre algıladıkları yaşam doyumunun düzeyi olduğunu anlatan Asqarova, ergoterapi literatürünün ise son yıllarda bireylerin toplumsal katılımını ve yaşam kalitesini etkileyen faktörlerin araştırılması ve bu alanlara yönelik müdahale yaklaşımları üzerinde durduğunu ifade etti.
Yaşam kalitesini etkileyen faktörlerden katılımın sosyal hayata dahil olmayı ifade ettiğini belirten Asqarova, "Kişinin gereksinim duyduğu her alanda kişisel tercihine göre aktif ya da pasif olarak rol alması, yaşam performansı gösterebilmesidir. Aktivite-rol katılımı, bireyin sosyokültürel bağlamının parçaları olan ve kişinin mutlu olması için istenilen veya gerekli olan günlük yaşam aktiviteleri, iş ya da oyunlar gibi aktivite-rollerle ilgilenmesidir." bilgisini verdi.
Asqarova, ergoterapinin insanın yaşam kalitesini artıran bir sanat olduğu ifade ederek, bunun yaşamdan keyif almayı öğrettiğini ve kişilerin hayatlarına dokunduğunu aktardı.
"Her yaştan insanın hayatına dokunabiliyor"
Prof. Dr. Sevda Asqarova, ergoterapinin, her yaştan insanın kendileri için önemli olan faaliyetlere ve görevlere katılmalarına yardımcı olan bir sağlık mesleği olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Bu mesleğin amacı, bir kişinin öz bakım, iş ve boş zaman gibi günlük aktiviteleri güvenli, verimli ve tatmin edici bir şekilde gerçekleştirme yeteneğini geliştirmektir. Ergoterapistler, kendileri için önemli olan faaliyetlere katılmalarını engelleyen fiziksel, bilişsel, duygusal veya gelişimsel zorlukları olabilecek bireylerle çalışır. Her bireyin güçlü yanlarını ve zorluklarını değerlendirmek, belirli hedeflere ulaşmaya odaklanan bireyselleştirilmiş tedavi planları geliştirmek için kişi merkezli bir yaklaşım kullanırlar."
Asqarova, ergoterapinin bir kişinin genel refahı ve yaşam kalitesi üzerine önemli bir etkiye sahip olabildiğini, tüm bunlar incelendiğinde, yaşam kalitesinin ergoterapi ile bağlantısının bulunduğunu bildirdi.
"Kişiye özel müdahale planı hazırlanıyor"
Sevda Asqarova, mesleğin sağlık hizmetlerindeki rolünü savunmak ve uygun sonuç ölçütlerinin geliştirilmesini teşvik etmek için, kişi merkezlilik ve holizm gibi mesleki terapi değerlerini içeren net bir yaşam kalitesi kavramsallaştırmasına ihtiyaç olduğunu vurgulayarak, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Ergoterapi alanında yaşam kalitesi 'umut uyandıran, motivasyon yaratan, kişi için anlamlı olan ve kişiye memnuniyet sunan, sağlığı teşvik eden, aktiviteleri seçme ve bunlara katılma yoluyla yaşam kalitesini belirleme' şeklinde açıklanabilir. Ergoterapi ile kazanılmak istenen yaşam kalitesi, bireylerin bu aktiviteleri gerçekleştirirken kullanabilecekleri stratejileri ve teknikleri öğretir. Ayrıca engelli veya kronik sağlık sorunları olan kişilerin daha fazla bağımsızlık kazanmalarına yardımcı olabilir."
Ergoterapinin, genel yaşam standartlarının önemli bir bileşeni olan kişinin ruh sağlığı üzerinde de olumlu bir etkiye sahip olabileceğini belirten Asqarova, "Anlamlı faaliyetlere katılımı teşvik ederek kişinin ruh halini iyileştirebilir, depresyon ve kaygı duygularını azaltabilir. Ayrıca insanların zihinsel sağlıklarını ve refahlarını daha da artırabilecek sosyal bağlantılar kurmalarına yardımcı olabilir. Bireyler bağımsızlıklarını yeniden kazandıklarında kendilerine olan güvenleri artar." görüşünü paylaştı.
Bireylerin yaşam kalitesini değerlendirirken çeşitli koşulların incelendiğini aktaran Asqarova, tüm değerlendirmeler yapıldıktan sonra yaşam kalitesini arttırmaya yönelik hedeflerin kişi ile iş birliği içerisinde belirlendiğini ve bilgiler ışığında kişiye özel müdahale planı hazırlandığını bildirdi.