Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Orta şiddetli yağmur
16°
Ara
Damga Sağlık Egzama çaresiz değil

Egzama çaresiz değil

Hayat kalitesini ciddi anlamda etkileyen egzamanın çözümü sanıldığı kadar zor değil. Ancak bu noktada beslenmeden giyime kadar her konuda dikkatli olunması gerekiyor

Okunma Süresi: 3 dk

Kaşıntının egzamayı diğer rahatsızlıklardan ayırdığını söyleyen Arslan, “Cilt yüzeyindeki bariyer bozulduğundan dolayı cilt suyunu (%10) tutamadığından kuruma, kızarıklık ve kaşıntı egzamayı diğer cilt rahatsızlıklarından ayıran en önemli bulgulardır. Sınırı belli olmayan kızartıl, ciltte pütürlenme görülür. Sedef rahatsızlığında karakteristik olan pullanma egzamada görülmez.” ifadelerini kullandı. Egzamayı tetikleyen etkenlere dikkat çeken Arslan, “Bitkisel ve kimyasal alerjenler, Hepatit B ve C virüsleri, sabun, deterjan, lateks eldiven, çamaşır suyu gibi ürünler, diyabet ve kemoterapi ilaçları, beta blokerlar, lityum içeren antidepresanlar ve bazı antibiyotikler vücudu doğrudan etkilemesi sebebiyle sedef ve egzamayı tetiklerler. Sedef ve egzamanın tedavisinin karaciğeri yormamaktan geçtiğini aktaran Arslan, “Sedef ve egzama rahatsızlığı yaşayanlar kesinlikle karaciğerleri üzerine baskı yapacak olan gıdalardan uzak durmaları gerekiyor. Şeker ihtiva eden tüm yiyecek ve içeceklerden, kızartmalardan, unlu gıdalardan ve alkollü içeceklerden uzak durulmalı.” diye konuştu. 

Beslenme çok önemli
Beslenme alışkanlıklarımızın egzama üzerindeki etkisinin sanılanın çok üstünde olduğunu dile getiren Arslan, “Egzama rahatsızlığı yaşayanların alkali beslenmeleri gerektiğini, beslenme tedavideki ilaçlar kadar önemli. Uzak durulması gereken besinler şu şekilde: Şekerli tüm yiyecek ve içecekler, unlu tüm gıdalar, kızartmalar, alkollü içecekler, yüksek şekerli meyve ve meyve kuruları, enerji içecekleri. Mutlaka tüketilmesi gereken besinler ise şunlar; maydanoz, roka, marul, salatalık, limon, tüm sebzeler (bakla, ısırgan hariç) peynir çeşitleri, zeytin çeşitleri, mevsim salataları, doğal yoğurt, kefir, omega 3 ve zeytinyağı.” diyerek belirtti. 

Kıyafete dikkat 
Egzama rahatsızlığı olanların yemeklerin yanı sıra giysilerine de özen göstermesi gerektiğini dile getiren Arslan, günlük hayatta uygulanması gerekenler hakkında ise şu bilgileri verdi; “Yünlü ve polyester giysilerden uzak durup, pamuklu giysiler kullanılmalı.  Kaşıntı atakları egzama lezyonlarının daha da büyümesine ve bozulmasına yol açtığından perhizle ve doktorunuzun uygun gördüğü bir antihistaminik tabletle en aza indirilmeli, ihmal edilmemeli. Bulunduğunuz ortamın nem ve ısı durumu egzamalı lezyonları daha da tetiklememesi için ayarlanmaya çalışılmalı. Klima kullanarak (nem için), havalandırma yaparak en uygun şartlar sağlanmalı. Bol su içilmeli. Egzama lezyonlarımız için kullanması gereken tedavi, onarıcı ve bakım kremleri kesinlikle doktorunuzun veya eczacının önerdiği güvenli içeriklere sahip ürünler olmasına özen gösterilmeli. Bunun dışındaki söylemlere kulak asmamalı, kullanılacak ürün mutlaka incelenmelidir. Riskler barındırdığı için solaryumdan uzak durulmalı. Ayrıca 11.00-17.30 arası güneşten kaçınılmalı ve güneşlenme süresi 15 dakikayı geçmemeli. Banyo sıklığı gerekmedikçe gün aşırı olmalı. Kese ve liflerden uzak durulmalı. Geniş çapta yapılacak temizliklerde mutlaka eldiven kullanılmalı. Egzamalıların en önem vermesi gereken konuların başında ise şampuanlar geliyor. Ciltlerinin temizliğinde kullanılacak sabunların kostik içerme riskleri olduğundan dolayı sadece bebek şampuanı ve bebek sabunu kullanılmalı. Kontakt egzamanın etkenleri olabilen kozmetiklerden, takılardan uzak durmalı, güvenli olanları tercih etmeleri gerekmektedir. Tozlu ve sigara dumanı olan ortamlardan uzak durulmalı.” dedi. 


Cilt dostu ürünler
Hasan Tahsin Arslan, cilt bakımı hakkında da bilgi verdi. Egzamaya yakalanan kişilerin kullandıkları cilt bakım ürünlerinde gliserin, zeytinyağı, üre, E Vitamini, Panthenol gibi içeriklerin olmasına özen göstermesi gerektiğine dikkat çeken Arslan, “Alerjen etki gösteren saç boyaları, kostik (NaOH) içeren sabunlar, temizleyiciler ve tüm losyonlar, yüksek oranda salisilik asit içeren tüm kremler, yüzde 30 gibi yüksek dozda üre ihtiva eden ürünler, alkol içeren temizleyicilerden uzak durulması gerekir. Öte yandan cilt dostu ürünler de bulunuyor. Üre, dexpantenol, E vitamini ve antioksidan formuyla zengin olmalı. Bu arada epidermisin derinlemesine beslenmesini ve nemlendirilmesini sağlayan gliserin ve bitkisel yağ içermelidir.” sözlerini sarf etti.
 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *