Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Şiddetli yağmur
13°
Ara
Damga Sağlık Plastik Estetik Cerrahi Uzmanı Dr. Ozan Özcan: Botoks yaptırırken AIDS olabilirsiniz!

Plastik Estetik Cerrahi Uzmanı Dr. Ozan Özcan: Botoks yaptırırken AIDS olabilirsiniz!

Plastik Estetik Cerrahi Uzmanı Dr. Ozan Özcan, estetik hakkında bilinmeyenleri ve dikkat edilmesi gerekenleri Damga'ya anlattı. Özellikle botoks yaptıranları uyaran Özcan, “Botoks yaptırırken AIDS veya HIV bile olabilrsiniz” dedi

Okunma Süresi: 6 dk

Plastik Estetik Cerrahi Uzmanı Dr. Ozan Özcan ile estetik dünyasına ilişkin keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. “Ben bir hekim olarak benden istenilen her şeyi yapmıyorum hastalarıma” diyen Özcan, “Evet herkes estetik yaptırma hakkına sahip; bu mümkün ama herkesin de Türkan Şoray’a benzemesi mümkün değil” ifadelerini kullandı.

Herkes estetik merkezlerinde soluğu alıyor. Bir estetik çılgınlığı mı yaşanıyor sizce?
Hayır öyle değil, insanlar günümüzde çok daha bilinçli. Kendilerini iyi hissetmek için bazen kendilerinde beğenmedikleri yerlere ufak dokunuş yapmalarında bir anormallik görmüyorum ama bu işi abartanların normal olduğunu da düşünmüyorum.
 

Mesela herkesin birbirine benzemesi…
Ben bir hekim olarak benden istenilen her şeyi yapmıyorum hastalarıma. Evet herkes estetik yaptırma hakkına sahip; bu mümkün ama herkesin de Türkan Şoray’a benzemesi mümkün değil. Size ne gider? Öncelikle bunu bilerek hekimlere giderseniz, masadan kalktığınızda mutlu kalkarsınız. Ben benden istenilen her şeyi hastalarıma asla uygulamıyorum. Doğru olan işlem neyse onu yapıyorum. Eskiden de bu işlemlere ilgi vardı ama sosyal medya ile bu oran katlandı. İnsanlar aynı şeyleri isteyince birbirine benzemek de kaçınılmaz oluyor.
 

Tek tipleşme değil mi bunun adı?
Kısmen öyle. Çünkü genel olarak botoks, dolgu, ve çene operasyonları, yüz inceltme gibi işlemler isteniyor. Bazen badem göz… Ama dediğim gibi her işleme her hastaya uymaz. Kişiler daha iyi görüneyim derken kendi iyi görüntüsünden de olabilir. Ben hastamın masadan mutsuz kalkmasına müsaade edecek hiçbir işleme evet demiyorum.
 

Herkes botoks yaptırabilir mi?
Evet kesinlikle tavsiye ediyorum, 40 yaşa ulaşmadan bu işlem yapılırsa kırışıklıklara ön önlem alınmış olur ama dozunda yapılmalı. İnsanlar mimiklerini kaybediyor, güzelleşeyim derken esneme kabiliyetini bile kaybedebiliyor. Onun dışında botoksun hiçbir yan etkisi ve sakıncası yok. Erkek de kadın da yaptırabilir. Ama hayati bir uyarı yapmak da fayda var. İnsanlar lütfen biraz daha ucuz diye merdiven altı her yerlere gitmesin. Tanıdık, bildik gerçek hekimlere gitsinler çünkü aksi takdirde hayati riskleri de olabilir bunun. Önüne geçilemez facialarla da bitebilir. Çünkü kullanılan malzemeler hiç de masum olmayabiliyor. Botoks yapıp güzelleşeyim derken AİDS ve HİV olabilirler. Buradan uyarıyorum. Para değil, önceliğiniz uzman hekimler olsun. Sağlık güzellikten daha önemlidir. Gelir dönülmez yollara girmesin kimse.


Botoks yapıldıktan sonra nelere dikkat edilmedi?
Botoks yapıldıktan hemen sonra çok öne eğilmemek lazım. Kaslar aşağı doğru inebilir. Göz kapağı düşmesi çift görme olabilir. O gün hamam, sauna spor yapılmamalı.


Yazın yapılmaz deniyor doğru mu?
Hayır çok yanlış. Aslında ön önlem olarak yapılmalı ki o çizgiler yanıp iz bırakmasın. Yazdan önce yapılmalı.
 

Erkekler de istiyor mu estetik?
Dudak yaptırmak istiyorlar ve bu çok ilginç geliyor bana. Ben de yaptım bu işlemi. Ve erkeğe yakışmıyor.
 

Sağlık açısından nelere dikkat etmeliyiz?
Sosyal medya tuzağına düşmemek lazım. Ucuz fiyatlar kampanyalara sizi cezbetmesin. Büyük bir risk bu vücuda bir toksin koyuyorsunuz. Size enjekte edilecek ürünlere çok dikkat etmeniz lazım. Güzelleşmek için gidiyorsunuz ama size enjekte edilen şeyler içinde çok ciddi virüsler olabilir. Bu HİV ve AİDS bile olabilir. Bu işin şakası yok. Her türlü virüsü taşıma ihtiamli var. Sonuçta soğuk zincirle geliyor. Güzelleşmek isterken AİDS olmk korkunç değil mi? Kimse bunun aksini iddia edemez. Siz onu enjekte ediyorsun. İnsanlar bunun farkında değil, her türlü hastalığa yakalanabilirsiniz. Güzellik merkezleri ile ilgili skandallar art arda yaşanmaya başladı. Estetik yaptığını iddia eden pek çok merdiven altı estetisyen ve güzellik merkezi açıldığı ortaya çıktı. Sahte doktor dahi çalıştıran bazı kurumlar, hastalara büyük mağduriyetler yaşattı.  Bunları da unutmamak lazım
 

İnsanlara ne önerirsiniz?
Çoğu kişi bu tuzağa ekonomik kaygılar nedeniyle düşüyor. Buradaki talep de fırsatçıların iştahını kabartıyor. Bir ameliyatın tam teşekkülü sağlık kuruluşunda yapılmasının maliyeti normalden fazla. Eğer hastanın bir aciliyeti ve sağlık durumunu tehdit eden bir durum yoksa aceleci davranmamalıdır. İyi bir araştırma yapmadan asla kendilerini bir estetik doktoruna emanet etmemeli. İşin ehli olmayan pek çok kişi estetisyenim diye ortada gezmeye başladı. Sonrasında da bugün yaşanan mağduriyetler ortaya çıktı. Dünyanın hiçbir yerinde olmayan bir uygulamaya şahit olduk. Üç aylık kurs ile estetisyen yetiştirildi, hatta çoğu kursa dahi gitmedi. O dönemde 4 bin TL gibi bir ücreti vardı kursların. Parayı veren ve kursa katıldığını ispatlayan herkes hiçbir sınava ya da kalite kontrole dahil olmadan belgenin sahibi oldu. İyi denetim olmayınca da bazı sorunlar ortaya çıktı. Bu durum da kaliteyi düşürdü
 

Doktoru da mı sorgulamak lazım yani?
Birincisi referanssız bir doktora gidilmemesi gerekiyor. Hem internet ortamında hem de etraflarında güvenecekleri kimseler varsa ve ilgili doktoru ya da kurumu deneyimlemişlerde buradan yola çıkarak hareket etmekte farda var. İkincisi de gittikleri yerde kesinlikle doktorun kimliğini, unvanın ve diplomasını sormalıdır. Ayrıca avukatların sahte olup olmadığı barodan sorgulandığı gibi estetik doktorlarının da sorgulanması gerekiyor. Plastik Cerrahi Derneği ve Estetik Plastik Cerrahi Derneği var, buralara rahatlıkla sorgulayabilirler. ‘Bu doktora gideceğim, uzman mıdır?’ diye sormalılar. Maddi duruma göre bir cerrahi müdahaleye karar verilmemelidir. Bunu yapanlar baştan kendilerini tehlikeye atıyor demektir
 

Peki insanlar neden hep birbirine benzemeye başladı?
Vücudun belli bir bölümünde, aslında kusur bile sayılmayacak bir noktaya takılıp kendini beğenmemek, sürekli bunu düşünmek, estetik üstüne estetik yaptırmak, bazen de toplumdan kaçmak... Ve akabinde gelen ağır depresyon... Psikoloji bu rahatsızlığa dismorfofobi diyor... Diğer adıyla, beden algı bozukluğu. Sosyal medyanın ve moda akımlarının dayattığı tep tip güzellik algısı bu rahatsızlığı daha da körüklüyor... Daha da basitleştirirsek, 'kendini beğenmeme hastalığı'... Aslında bir tür obsesyon, yani takıntı. Vücutta bir organı, ya da bir organın bir bölümünü beğenmemekle, aşırı aynaya bakmakla başlıyor, hayatı zehir ediyor... Sonrasında gereksiz bir sürü estetik operasyon ve her seferinde daha büyük memnuniyetsizlik. Sosyal izolasyon... Elbette estetik operasyon gerektiği yerde, gerektiği kadar herkesin hakkı... Ama bu rahatsızlıkta durum böyle değil. Kişi ne yapsa kendinden memnun olmuyor... Sonu depresyon, hayattan kopuş... Modern hayatın, sosyal medyanın ve reklam dünyasının özellikle kadınlar üzerinde kurduğu 'tep tip güzellik' dayatması da bu rahatsızlığı körüklüyor. Uzmanlar her 100 kadından üçünde bu rahatsızlığın görüldüğünü söylüyor... Yani dismorfofobi artışta! Erkeklerde ise nadir görülüyor. Gençlik döneminde ise bu rakam yüzde 12-13'e kadar çıkıyor.


Dudak köfte ama ruh cansız!

İlk başta hangi müdahaleleri öneriyorsunuz?

"Modern çağın insanların algılayış biçimlerini etkilemesinde etkili olan bazı faktörler vardır. Bunlar: moda trendleri ve markalardır. Dismorfofobi yaşayan bireyin kusurlu olduğunu düşündüğü bölgesini düzeltmek isteği gerçekten salt kendi fikri mi? Yoksa farkında olmadan bilinçaltına süpürdüğü kalıp yargılar, kurallar, beğenilme ve istenme arzusu mu? Bizler farkına varmasak da fındık burun, köfte dudaklar, vazo biçimli vücut formatı bize dayatılan kalıplaşmış beğenilerdir. Kişide zaten var olan düşük benlik saygısı ve fazlaca olan mükemmeliyetçilik kendini sevmesine engel olan sosyal ilgi eksikliği ile birleşince bu rahatsızlığa yakalanma riskini arttırmaktadır. Önce ruha estetik yaptırmak lazım.


SÖYLEŞİ: MEHMET MERT

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *