Uzman Psikolog Melda Yakupoğlu Damga'ya Kurban Bayramına bir gün kala sosyal ilişkler hakkında çok önemli tavsiyeler verdi. Yakupoğlu özellikle bayram tatilleri sonrası danışanlarında artış yaşadığını söyleyerek insanların akraba tartışmalarını yıllarca unutumadığını, bitmeyen küslükler haline getirdiğini söyledi. Bayramlararı birlik beraberlik günleri olarak görmek geektiğini söyleyen Yakupoğlu “ Bayramlar dargınlar barıştığında, yapılanlar unutulduğunda, 'sen bana şunu demiştin, ben sana bunu demiştim' olmadığında güzel.Yıllardır bayram sonrası yoğun bir danışan trafiği yaşarım çünkü bayram sonrası insanlar akraba ziyareti yaptıklarında o kutlama anlarının yıpratıcı travmatik anılara yıllarca unutulmayacak küslüklere dönüştüğünü görürüm, oysa neyi paylaşamaz insanoğlu. Hepimiz insanız, birimizin birinden hiçbir farkı yok, herkes kendi hayat hikayesi içinde haklı, bu yüzden bu bayram 'ilk sen gel, ben gitmem, ilk ben unutmam' düsüncelerinden birazcık uzaklaşıp sevdiklerinize koşun. Hayat çok kısa, belki bir sonraki bayramda dayanacak bir omuz, öpülecek bir el, sarılacak bir dost bulamayabilirsiniz.” dedi.
Bağışlayıcı ve affedici olun
Bayramları “sosyal ilişkilerimizin bir yansıması” olarak değerlendiren Yakupoğlu kırgınlıklara, dargınlıklara yol açmadan bir bayram geçiribilmek için şu tavsiyelerde bulundu: İnsan ilişkilerimizde çoğunlukla nasılsak bayram ziyaretlerinde de benzer şeyler yaparız. Hoşumuza giden şeylere verdiğimiz tepkiler, hoşumuza gitmeyen durumlarda savunmalarımız hep bize kendimizle ilgili fikir verir.Bayram zamanlarında insanların en hassas duyguları ortaya çıkar. Bir aile ziyaretinde insanlar çocukluk anılarını hatırlayabilirler. Hatırladıkları bu anılar içerisinde bazen güzel şeyler olur, bazen de olumsuz travmatik şeyler. Geçmişi hatırladıklarında ailelerine karşı hem bir içsel burukluk olur, hem şu anın getirmiş olduğu vicdani duygular ve affetmeye çalışma isteği olur. Kimi insan bu affetme dediğimiz süreci kendi içinde halledebilir ve gerçekleştirebilir. Kimi insan da bu süreci bitiremez. Bu sebepsiz bir tepki hali gibi diyaloglarda ortaya çıkabilir. Sebebini bilmediğiniz şekilde sinirlenebilirsiniz. İşte bu durumlarda ailelere nedensiz tepkisel davranışlarınız varsa psikoterapiyle geçmiş çocukluk yaşantılarının konuşulması ve çözülmesi için desteklenilmesi önerilir.”
Sınırlarınızı kendiniz belirleyin
İlişkilerde saygının yanında sınır koymanın da önemini vurgulayan Yakupoğlu “Sağlıklı sınır koymayı bilin. Etkili bir şekilde sınır koyamayan insanlar ilişkilerinde zorluklar yaşarlar. Örneğin “aman o kırılmasın” diye sınır koyamayanlar kendisini fazlaca yıpratanlar, “elalem ne der” diyenler, içine atıp sonradan üzülenler gibi. Bu sebeple ilişkilerinizde sınır koymayı öğrenin. Her şeye hemen koşulsuz evet demek zorunda değilsiniz. Sevdiklerimin kalbi kırılmasın diye her şeye evet derseniz bir zaman sonra kendiniz tükenir, yıpranırsınız. Hayır demeyi bilmiyorsanız bu konuda mutlaka destek alın. Belki bir anda olmaz ama ileriki zamanlarda psikolojinizi korumaya yardımcı olur. Eğer etkili bir şekilde sınır koyabilirseniz sessiz kalmak yada tartışmak gibi davranışlardan da uzak durmuş olursunuz. Etkili bir iletişimle, kibarca karşı tarafa isteklerinizi belirterek, kalp kırmadan da kendinizi açıklayabilirsiniz.Geçmişinize farkındalık kazanın. Hoşunuza gitmeyen şeylerin aslında neden hoşunuza gitmediğini kendinize sorun. Bir insanda rahatsız olduğunuz varsa hele ki bu en yakınlarınızdan biriyse o mutlaka size sizinle ilgili bir şey hatırlatıyordur. Bu yüzden rahatsız olduklarınız size kendinizle hayatınızla ilgili neyi anımsatır tespit etmeye çalışın.
Saygıyı koruyun
Rahatsız olduğunuz şeyler olduğunda sabrınızı koruyun. Özel hayatlarla ilgili bayram ziyaretlerinde saygı duyun. Empati yapın. Kendinizi yaşça sizden büyük kişilerin yerine koyup onların duygu ve düşüncelerini anlamaya çalışın. Onlarında kendilerince bir yaşantılarının olduğunu unutmayın.
Merhametli, şefkatli ve vicdanlı olun. Karşınızdaki insana yanında olduğunuzu hissettirin. Bazen sadece “ben yanındayım” demek bile psikolojik olarak karşınızdaki kişiyi güçlü hissettirir.
İyi bir dinleyici olun
Konuşmaktan çok dinlemeye odaklanın. Dertlerini tasalarını dinleyin. Nasihat vermekten kaçının. Fazla merak etmekten kaçının. Kıyaslama yapmayın, kişisel sorunları konuşmayın. Sizi ilgilendirmediğini düşündüğünüz konulara dahil olmayın. Bazı sorular bazı insanları zor durumda bırakır, “Örneğin bekar birinin ne zaman evleneceğini sormak, yeni evlilerin ne zaman çocuk sahibi olacağını, işsiz birinin ne zaman işe gireceğini sormak gibi sorular” bazen karşınızdaki kişileri iyi niyetle bile sorulmuş olsa rahatsız edebilir. Özel hayata müdahale gibi algılanabilir. Meraktan uzak durup, çok kişisel sorular sormamaya özen gösterin.Gelin kayınvalide ilişkisinde rekabet etmekten kaçının. Eşler arasındaki gerginliklerden kaçının. “Önce kimin ailesini ziyaret edeceğiz” gibi çözümü basit olan sorunları büyütmeyin. Darılmayın, küsmeyin. Küslükleri büyütmeyin. Herkese içsel olgunluğun gücü ile geçirebilecekleri mutlu ve huzurlu bayramlar dilerim” dedi.
BURAK ZİHNİ