Türkiye Sağlık Politikaları Enstitüsü'nün düzenlediği Sağlık Politikaları Zirvesi'ne video konferansla bağlanan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, açıklamalarda bulundu.
'Aşı konusunda hızlı adımlar atıldı'
Son bir yılın Covid-19 pandemisi altında geçirildiğini ve tüm insanların bu sıkıntıdan kurtulmak için mücadele ettiğini belirten Bakan Koca, "Salgın, insanlık tarihinin etkisi en büyük salgınlarından birisi olacağı öngörülerini haklı çıkaracak bir seyir izliyor. Refah düzeyleri bakımından iddialı, hatta örnek gösterilen ülkelerin bile sağlık sistemlerini felç edecek bir seviyeye ulaştı. Salgın, bizi etkisine aldığı, günlük yaşantımızı kısıtladığı son 13-14 ayda, hayatımızdan çok şeyler eksiltti. Covid nedenli can kayıpları 30 bini ülkemizde olmak üzere 2 milyon 700 bini aştı. Bununla birlikte tanı konmamış vakalar ve kısıtlılıkların getirdiği riskler nedeniyle daha ne kadar can kaybı olduğunu henüz bilmiyoruz. Salgın tıbbi olduğu kadar sosyal ve ekonomik boyutlarıyla ciddi hasarlara neden oldu. Yıkıcı gücünü henüz kaybetmiş de değil. Ancak insanlık salgına karşı ilk aylarda yaşadığı çaresizlik hissinden kurtuldu. Aşı konusunda hızlı adımlar atıldı. Bir yıl önce bu günlerde bilim insanları ve sağlık çalışanları olarak, ne ile karşı karşıya olduğumuzu tam olarak anlamaya ve insanları şifaya kavuşturacak, hayatla yeniden buluşturacak doğru tedavi seçeneklerini bulmaya çalışıyorduk" dedi.
'Güçlü sağlık yatırımları hepimiz için ayrı bir gurur vesilesi oldu'
Bakan Koca, başta Avrupa ülkeleri olmak üzere birçok ülkenin sağlık sistemlerinin çaresizlik içine düştüğü günlere, Türkiye'nin çok hazırlıklı girdiğini belirterek, "Tedavi ve halk sağlığı hizmetlerinde çalışan deneyimli kadrolarımızla beraber, çağdaş ihtiyaçları gözeten güçlendirilmiş sağlık altyapımızın desteği ile büyük bir iş başardık. Bu toplantı vesilesi ile bir kez daha bilim insanlarımızla, hekimlerimiz ve sağlık çalışanlarımızla onur duyduğumu ifade etmek istiyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğindeki hükümetimizin şehir hastaneleri vizyonu ile inşa edilen tesisler ve güçlü sağlık yatırımları bu dönemde hepimiz için ayrı bir gurur vesilesi oldu. Bugün, insanımızın sağlığını teminat altında tutmak için organize olan sağlık sistemimizin salgın karşısındaki performansının değerlendirilmesine fırsat sunacak olan bu kıymetli toplantıyı gerçekleştirdiğiniz için sizlere teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.
'Yüzde 99'luk vaka ve temaslı takip başarısı'
Koca, son bir yılda yaşananlardan dersler çıkarılması gerektiğini söyleyerek, "Birinci basamak hizmetlerimiz başta olmak üzere sağlık kadrolarımız salgın yönetimi konusunda gerçekten müthiş bir operasyonel deneyime ve güce sahip. Bu salgında da aile hekimlerimiz ve aile sağlığı çalışanlarımız, filyasyon ekiplerimiz; romanlara, filmlere konu olacak başarı hikayeleri yazdılar. Hastanelerimizde insanlarımızın umutlarını boşa çıkarmamak için, olağan güçlerinin ötesinde bir çaba sarf ederek ayakta kalmaya çalışan hekimlerimiz ve sağlık çalışanlarımızın, hem kendi hayatları hem dokundukları hayatlar üzerinden yaşadığı her şey mutlaka kayıt altına almamız gereken kıymetli deneyimlerdir. Salgın karşısında ayakta kalan ender sağlık sistemlerinden birisine sahip olmakla, küresel tedavi protokollerine ek özgün tedavi seçenekleri geliştirerek daha az kayıp verme başarısıyla, güçlü bilgi ve takip sistemlerimizle, yüzde 99’luk vaka ve temaslı takibi başarısıyla, salgının yıkıcı etkilerine karşı üstünlüğünü koruyabilen güçlü bir mücadele performansı ortaya koyduk" dedi.
'Sorumluluğumuz, dönüşümlere öncelik etmek'
Bakan Koca, salgındaki deneyimlerin hafızalardan silinmemesi adına bu tarz bilimsel çalışmaların mutlaka çeşitlenerek ve sayıları artırılarak sürdürülmesine dikkat çekerek, "Sağlık yönetiminden, sağlık hizmet sunumuna, endüstriyel kapasitemiz ve hedeflerimizin etkinliğinden, insan kaynağı kapasitemize kadar tüm boyutlarıyla sağlık sistemimizi ciddi şekilde tahlil etmeliyiz. Gelecekte yeni salgınlar ve küresel sağlık risklerine karşı sağlık sistemimizin gücünü koruyacak doğru adımları hep birlikte belirlemeliyiz. Elbette en az bu kadar önemli bir başka sorumluluğumuz da, insan ve toplum sağlığımızı etkileyen yönleriyle; dünyada hakim olan politik, sosyal ve kültürel anlayışların sağlığı önceleyen şekilde dönüşümlerine öncülük etmektir. Geçtiğimiz günlerde başka bir bilimsel toplantıda katılımcılara, Sağlık Bakanlığı olarak mücadele ettiğimiz, toplumun yeterince dikkatini çekmeyen ancak kanser, diyabet, hipertansiyon, kalp hastalıkları gibi geniş kitleleri ölümcül şekilde etkileyen sorunlardan bahsetmiştim. Sağlık emekçileri olarak sizlerin çok iyi bildiği üzere, Covid pandemisinde hayatını kaybeden ve yoğun bakıma ihtiyaç duyan insanlarımızın büyük çoğunluğunda bu hastalıklardan bir veya ikisi bulunuyordu. Bu salgın, önlenebilir hastalıklarla toplumsal mücadelenin ne kadar hayati önemi olduğunu tüm topluma bir kez daha göstermiş oldu." diye konuştu.
Bakan Koca konuşmasının devamında şunları kaydetti:
"Halkımızın maske, mesafe, temizlik üçlüsüne büyük ölçüde dikkat ederek salgınla mücadelede sağlığın korunmasında katılımcı rol üstlendiği bu günleri, geleceğe taşıyabilme adına da önemli bir fırsat olarak değerlendirebilmeliyiz diye düşünüyorum. Sağlıklı insan ve sağlıklı bir toplumun önceliklerini bilen ve bu uğurda emek veren siz değerli bilim insanları ve meslektaşlarım; nasıl ki salgın sürecinde, toplumu aydınlatma misyonu yüklenmişseniz, tüm sağlık risklerine karşı toplumun örgütlü mücadele gücünü geliştirmede de öncü misyonunuzu sürdürmeniz büyük önem arz etmektedir."
'Batı insanlığa karşı kötü bir sınav verdi'
"Hepimiz bu süreçte Batı medeniyetinin ve değerlerinin salgın karşısında çöküşüne şahit olduk. Dünyanın ekonomi politiğine yön veren ülkeler insanlık değerlerine bağlılık noktasında hem kendi toplumlarına, hem insanlığa karşı kötü bir sınav verdi. Bu süreçte Türkiye sahip olduğu imkanları, yine sahip olduğu medeniyet anlayışının gereği olarak dünya ile paylaştı. Bunu bir övünç meselesi olarak ifade etmiyorum. Bugün bu toplantıda ele alacağımız tüm konu başlıklarındaki temel paradigmaların, kavramların, politikaların insanlık vicdanında mahkûm olduğu bir dönemden geçiyoruz. Salgın bile sağlık imkanlarını stratejik pazar ürünü olmaktan çıkaramadı. Aşı konusunda bilgiyi ve ürünü insanlığın adil şekilde erişimine sunmak gibi bir anlayıştan fersah fersah uzak olduklarını gördük. Bu yüzden insan hayatını, böyle bir akıbeti insanlığa reva gören çürümüşlükten kurtarma adına, Türkiye’nin sağlıkta küresel liderlik hedefini, çok değerli bir medeniyet hamlesi olarak görüyor ve önemsiyorum."
DHA